KARAKUŞ; "TÜM KALBİMLE EVET DİYORUM"

AK Parti Hükümeti’ne ve Cumhurbaşkanı’na verdiği destekle tanınan ve yaşam sürdüğü İstanbul’dan Ardahan gündemini yakından takip eden Karakuş, 16 Nisan’da ki halk oylamasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Halk Oylamasında oyunun rengini de açıklayan Karakuş’un açıklaması şu şekilde:

“Türkiye reformist hareketlerini bırakırsa yeniden kabuğuna döner.  Zorlu dönemlerde yapılan en kötü şey, yenilikçi düşünmeyi bırakmaktır. Türkiye reformist anlayışından asla vaz geçmemelidir. 2002 yılında başlayan ve 2012 yılına kadar süren yükselişin sebebi reformist politikalar ve devletin hızlı hareket edebilme kabiliyeti sayesinde olmuştur. 2012’den sonra dış ve iç güçlerin yaptığı operasyonlar bölgedeki istikrarsızlığın faturası Türkiye'yi yeniden iç meselelerine döndürmüş, ekonomik kriz çıkartmak suretiyle, terör bahanesi ile sınır güvenliği tehdidi ile uğraşmaktan reform yapamaz hale getirmiştir.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemi ile yeniden reformist bir hükümete kavuşmalı, ayağındaki prangalardan derhal kurtularak kendi vatandaşının gelirini ve refah seviyesini yükseltecek politikalar üretmelidir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, herkesin en büyük korkusu bugün Sayın Recep Tayyip Erdoğan var, yarın başka biri gelir bu yetkilerle ülkeye çok zarar verirse bu sistemin emniyet sibobu kim olacaktır? Bu sistemde emniyet sistemi milletin ta kendisidir. Cumhurbaşkanlığı sisteminden korkmak halkın seçimlerine saygı göstermemek demektir.

Halk seçtiğinden korkacak değildir. Asıl korkanlar milli iradenin tecellisinden korkanlardır. Halka, hem gel oy kullan liderini seç diyip sonrasında ya şöyle ya böyle olursa demenin en kibarcası ya millet siyasetten lider seçmeden anlamaz diyen Türkiye’nin yıllardır kanını emen anlayışın ta kendisidir. Devlet bürokratik değil, reformist olmak zorundadır.

İleri demokrasi milletin kararının tecellisi ile mümkündür. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu veya Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olan her hangi bir lider bu ileri demokrasi ve milletinin kararının net tecellisi olan sisteme karşı olmak yerine, milletine Cumhurbaşkanı olabileceğini ülkeye daha iyi yöneteceği konusundaki fikirlerini yansıtmalıdır.

Neredeyse yarım asırdır muhalefette olan kişiler halka verecek projeleri olmadığı için ve bu sistemin yaş ile kuruyu bariz şekilde ayırt edeceğini bildikleri için daha da sancılanıyorlar. Aynı zihniyet 3. Köprü, havalimanı yapılırken de ihale tamamlanmasına rağmen yapımın iptali için konuyu anaysa mahkemesine götürmüştüler.

Bu ülke için iyi ne var ise kanun açıklarından yararlanmak sistemi ile hükümetin enerjisini defalarca boşa harcayacak hamlelerde bulunmuşlardır. Buda hükümetleri ve başkanları iş yapamaz hale getirmiş ülkemize enerji kaybettirmiştir. İşte bu sistem ile bu kilitler açılacak yeniden reform ve yükseliş süreci başlayacaktır. Cumhurbaşkanlığı sistemine tüm kalbimle evet diyorum! Çünkü bu ülkemin tam bağımsız sadece ve sadece milletin takdiri ile seçeceği ileri demokrasi ürünü bir yönetim sistemidir.”