Ardahan'da umut ettiğimiz gelişmeler bir bir yaşanmaya başlıyor. Ardahan'ı ziyaret eden ve çeşitli yatırımlar yapmak istediğini her platformda açıklayan Ardahan sevdalılarından işadamı Özgür Erdem İncesu, gazetemiz yöneticilerine çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.
Ardahan başta olmak üzere ilçelere ve köylere yapmış olduğu hizmetlerin yanı sıra yardım severliliğiyle de ismi sürekli ön plana çıkan iş adamı Özgür Erdem İncesu, Ardahan’ın yarınları bu günden daha iyi olacak. Amacımız, düşünen, sorgulayan, yaratıcı, girişimci, yenilikçi, dünyaya açık, bilgiye-teknolojiye ve sanata ilgi duyan duyarlı bir Ardahanlı bireyler yetiştirmektir” diyerek şu açıklamalara yer verdi.
İncesu; “Her geçen gün yaşanan sorunlar bizleri bir adım daha geri götürmektedir. Ülke genelinde yaşanan gelişmeler karşısında her il kendince atılım içersinde iken ilimiz durağanlığını devam ettirmekle kalmayıp her geçen gün daha da olumsuz gelişmelere maruz kalmaktadır. Bir dönemler bölgenin en önemli merkezlerinden ve geçiş akslarından iken hızla gelişen terkedilmişlik ve ilgisizlik bu günlere gelmemize neden olmuştur. İlimiz tarzı yerlerde kalkınma, merkezi yönetim temsilcilerimizin (sayın millet vekillerimiz nezdinde…) sahip olduğu vizyon ve sunduğu olanaklar ile doğru orantılıdır. Kendileri bir şey yapamıyorlarsa yapanlara olanak tanımak veya benzer şekilde olup da şimdi gelişen illerin gelişme modellerini dikkate alıp benzer modeller veya yapılabiliyorsa özgün modeller geliştirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülük “kart sahibi yakınımdır, ilgileniniz” düzeyinde geçici veya şenliklerde boy göstermek gibi popülist tarzlarla değil, kalıcı ve stratejik ağırlıklı yöntemlerle gelişme eğilimleri ateşlenebilir. Bunun da yolu ilimizin olanaklarını çok iyi etüt edip buna uygun gelişme modelleri ile mümkündür” dedi.
Ardahan son yılların en büyük talihsizliğini yaşıyor diyen Bilkent Üniversitesi mezunu Özgür Erdem İncesu: “ İlimiz Ardahan, iktidarın nimetlerinden yeterince faydalanmadığı için çözüm bulması gereken ortak sorunlarımız rafta kalıyor. Bizleri TBMM’de temsil eden ve şu ana kadar ellerinde bir projeleri bulunmayan siyasetçiler halkımızı oyalamaktadır. Ardahan’ın kurtuluşu Sınır kapılarının açılmasına bağlıdır. Ardahan ilimizin sorunlarına eğilen, çözüm bulmak için arayış içerisinde olan iş adamlarımızın kalıcı yatırımları söz konusu olması için, idareciler başta olmak üzere, siyasi gücün mutlaka özel sektörle birlikte el ele vererek ortak proje çalışması yapması gerekir. Bu projelerin gerçekleşmesi içinde, Ardahan’ı seçimden seçime hatırlayan, amacı ve niyeti sadece milletvekili sultasına kavuşmak için sözde Ardahanlıyım deyip sizlere iş, aş ve fabrika açacağım diyerek güzelim insanlarımızın namus kadar önem verdikleri oylarını sandığa gömerek 5 yıl daha geriye götürerek hiçbir çalışma ve yatırım yapmadan kaderlerine terk ettirmek onların makûs talihiyle oynamak üzüntü vericidir” dedi.
Genç nüfusumuz bir avantajdır ..
Ardahan ilimizin sorunlarını ve yapılması düşünülen çözümleri masaya yatırırken, genç ve dinamik nüfusumuzun bir avantaj faktörüne dönüşmesi, çocuklarımızın ve her yaştaki vatandaşlarımızın okul öncesi, okul sırası ve okul sonrasında sürekli eğitilmesiyle mümkün olacağını anladık. Yine eğitimdeki temel amacımız, düşünen, sorgulayan, yaratıcı, girişimci, yenilikçi, dünyaya açık, bilgiye-teknolojiye ve sanata ilgi duyan duyarlı bir Ardahanlı bireyler yetiştirmektir.
Girişimci ve vasıflı kişilere iş olanakları yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek iş girdisi sağlamak üzere il dışında bulunan kendi hemşerilerimizin sermayelerini Ardahan ilimizin çeşitli bölgelerine girişini özendirecek önlemler almaktı. Yine bunun yanında serhatta sınır bekçiliği yapan ve hiçbir geliri olmayan eli öpülesi insanlarımızın gerek morallerini yüksek tutmak gerekse bölgeye has yatırımların gerçekleşmesi için bu gün örneklerini yaşadığımız Kars Sarıkamış, Erzurum Palandöken, İnegöl ve İsviçre’nin Davos kenti gibi kış sporlarını özendirmek amacıyla ve bölgeye turist çekmek için devasa kayak merkezlerin pistlerini inşa ederek bir taraftan göçü önlemek diğer taratanda istihdama yönelik çalışmalarımız olacak.
Ardahan’ın inanmış kadrolara ihtiyacı vardır diyen, Amerika’da uluslararası finans ve pazarlama üzerine eğitim alan hemşerimiz Özgür Erdem İncesu: “ilimizin potansiyellerini detaylı bir şekilde anlattım bütün bunların gerçekleşmesi düşünüldüğü kadar zor değil aksine inanmış kadro ve gönüllü çalışmalarla mümkündür. Burada en önemli görev ilimizin sayın temsilcilerine veya temsil kabiliyetine yatkın kanaat önderlerine düşmektedir. Naçizane benim gibi iline hizmet aşkıyla dolu şahıslar sürecin hızlanmasında katalizör görevi görebilir. Ama asıl sorumluluk erk sahibi merkezi yönetim temsilcilerindedir. Sayın valim, kaymakamım, belediye başkanımızın olanakları nispetinde geliştirilebilir fakat merkezi yönetimde temsil ve erk kabiliyeti olan milletvekillerimizin omuzlarında olup, vizyonlarının genişliği ile sınırlıdır. Ardahan, kendi içerisinde olan potansiyelini harekete geçirerek halkımızı mutlu ve ilimizi itibarlı kılmayı amaçlamalıdır. Ardahan, tarih boyunca imkânsızlıklar içinde pek çok başarıyı gerçekleştirmiştir. O halde çaresiz değiliz. Binlerce yıldır aynı coğrafya üzerinde barış, dostluk ve kardeşlik içinde birlikte yaşayan, ortak bir kaderi paylaşan, sevinçleri, kederleri, kıvançları ortak olan tüm halkımız, dürüst, dinamik, ilkeli kadroları ve ilimiz insanının ufkunu açacak yönetim anlayışına şiddetle ihtiyaç vardır. Ardahan’ımızın kalkınmasının önündeki engellerin ortadan kaldırmayı ve layık olduğu aydınlığa kavuşturmak için mücadele verilmelidir” dedi.
Hakkımızda ileri atılan amacı milletvekili olmaktır gibi basit ve altyapısı olmayan eleştirileri, bir kenara bırakırsak amacımın gerçekten gezdiğim ve yaşadığım illerden çok şansız bir durumda olan ilime ve onun muhterem sakinlerine hizmet etmek ve yaşam seviyelerini istenilen düzeye çıkarmak tek hırsımdır diyen iş adamı İncesu: “Bunu kendi olanaklarımla yapabildiğim kadarıyla yapmaya devem ediyordum bundan sonrada devam edeceğim, bu ilgim ve alakam hiç bir makam ve mevki beklemeden devam edecektir. Anlaşılan siyaset hizmet aşkıyla yanmayan gönüllerin işi, bizim gibi tek gayesi hemşerililerinin daha insani koşullarda yaşaması için çırpınanların işi değil, umarım hizmet aşkıyla yanan gönüllerinde temiz siyasette görev alacağı bir siyasi ekosistemde yaşarız. Geçmiş yıllarda İlimizdeki ve ilçelerimizdeki yerel yönetimlerin, denetlenmiyor olmasından dolayı, bir keyfi yönetim söz konusuydu.. İlimizin ve ilçelerimizin şehirleşmesi, insanlarımız iyi koşullarda yaşayabilmesini sağlayabilecek yerel yöneticilerimiz, bu konuda başarısızdırlar” dedi.
Özel sektör ve devlet destekli projeler ..
Değerli hemşerilerim!.. Dikkat ederseniz Ardahan ili için yapmış olduğum tüm açıklamalar da altını çizerek söylediğim cümle şu oldu. Ardahan iline yatırım gelmesi için özel sektör ve devlet destekli projelerden bahsettim.
Bu projelerin gerçekleşmesi içinde tabii ki siyasi gücü arkamıza alarak ihtiyaç duyulan alanlarda yatırım ve istihdama yönelik planlı ve projeli çalışmalarımız olacaktır. Şunu da iyice belirtmek istiyorum, tek başına 100 kişinin istihdam edilmesi için bir fabrika açarız, ama Ardahan ilimize bir fabrikanın açılmasıyla göç durmaz, işsizlik azalmaz. Amacımız “AR-GE” yaklaşımlı bir başarı geliştirmektir. Yaratıcılığın toplumlardaki kaynağı kolektif zekâdır. Kısaca AR-GE olarak adlandırılan Araştırma-Geliştirme, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak ya da mevcut olanları geliştirmek amacı ile yapılan düzenli çalışmaları ifade eder. AR-GE’ye yatırım yapmış ve belirli mesafeler kat etmiş olan şu an marka sahibi iş adamlarımız gibi, ilimiz Ardahan’ın gelir ve refah düzeylerinde ciddi artış elde etmektir
Ardahan’ın en acı tablosu eğitim tablosudur diyen kendisine ‘Para kazanmaktan ise insan kazanmayı’ tercih eden İncesu: “Ardahan halen sürgün bölgesi olarak bilinmektedir. Bunun en büyük sorumlusu önce bürokrasi, sonra çözüm noktasında yetersiz kalan siyasettir. Ardahan da ki öğretmenlerin çok büyük kısmı stajyer öğretmenlerden oluşmaktadır. Ardahan da zorunlu görevini tamamlayan öğretmenler, bir an önce ilden ayrılmak çabası içindedirler. Ardahan da ki yaşam standartlarının düşük olması bu durumun en büyük sebebidir. Ardahan da görevini tamamlar tamamlamaz, ilimizden ayrılan öğretmenler, eğitimde istikrarsızlık sorununu meydana çıkarmışlardır. Öğrencilerimiz, branş dersleri öğretmenlerinden her dönem yoksul kalmıştır. Var olan eğitim kadrolarının da sık sık değişmesi, öğrencilerde adaptasyon sorunu yaratmaktadır. Son 3 yıl eğitim ve öğretimde Ardahan Türkiye genelinde sondan 3 olmuştur.
İl ve İlçelerdeki kalitesiz eğitimde
a) Okulların eski ve donanımsız olması
b) Öğretmenlerin stajyer olmaları giderayak eğitim vermeleri
c) Taşımalı eğitim kış aylarında yolların kapanması
d) İstikrar sorunu
Dolaylı olarak da Ardahan da ki yaşam koşullarının düzgün olmaması sebep gösterilebilir.
Sonuç olarak, Kamu yönetimine vatandaşları ve sivil toplum örgütlerini dahil ederek toplumda sinerji meydana getirecek, Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışını hakim kılınması gerekmektedir. Ardahan’ımıza Ekonomi, kültür, sanat, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık gibi alanlarda çağdaş, akılcı, gerçekçi ve uygulanabilir bir program takdim edilmelidir. Yeter ki Ardahan geleceğini doğru okusun Sevgili hemşerilerim, bütün bunları el ele vererek başarabiliriz, yapılacak tek şey koordinasyon sağlayıp birlikteliğimizi devam ettirmek, özellikle Sayın Valimizin, Kaymakamlarımızın, yerel yöneticilerimizin desteğiyle kısaca bahsettiğim çalışmaları yapabiliriz, yeter ki istemesini bilelim saygılarımla” diyerek Ardahan için önümüzdeki günler içerisinde uygulanabilir plan ve projeler için çalışmalara başladığını söyledi.