İHSAN AKDEMİR, MİLLETVEKİLİ GİBİ KARŞILANDI

Ardahan kamuoyunun yakından tanıdığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Milliyet ve Kanal D Parlamento Temsilcisi Gazeteci Muharrem İhsan Akdemir’in Ardahan ziyareti büyük ses getirdi.

Özellikle köy muhtarlarının yakın ilgi gösterdiği İhsan Akdemir, Ardahan’da vatandaşları ve esnafı ziyaret ederek sorun ve sıkıntılarını dinledi. Her yaz Ardahan’a gelerek hemşehrileriyle hasret gideren Akdemir, Ardahan’da milletvekili gibi karşılandı. Eski siyasetçilerden ümidini kesen vatandaşlar, İhsan Akdemir’e yoğun ilgi göstermesi dikkatlerden kaçmadı.

Duayen gazeteci olan, Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanlığını da yaparak Merhum Turgut Özal, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz’la çalışan gazeteci hemşehrimiz İhsan Akdemir, meslek hayatında birçok önemli başarıya imza atmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile sürekli irtibat halinde olan Akdemir, eski ve yeni tüm Bakanlarla üst düzey görüşmeler yapmaya devam ediyor.

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Ardahan İl Temsilcisi Özkan Karakaya’yı da ziyaret eden Gazeteci Muharrem İhsan Akdemir, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Ardahan’da gördüğü ilgi ve alakadan bir hayli mutlu olan Akdemir, Ardahan’ı ve sorunlarını çok iyi bildiğini, Ardahan’ı 5 yılda farklı bir kent yapabileceği tecrübeye sahip olduğunu belirterek, Posof, Göle, Hanak, Damal ve Çıldır'ın yanı sıra Köprülü Belediyesini de ziyaret edeceğini söyledi.

Akdemir, “Ardahanlıyım, babam uzun yıllar Ardahan da noter ve baş Kâtip olmak üzere hizmet vermiş. Musa Akdemir'in oğluyum, hemşehrilerimin büyük sevgisini kazanmış bir ailenin mensubuyum. 1957 doğumluyum. Ardahan Lisesi mezunuyum, Ankara Üniversitesi mezunuyum. Ankara’da oturuyorum ve gazetecilik yapmaya çalışıyorum” dedi.

GAZETECİLİK DALINDA BİRÇOK BAŞARILI ÖDÜL KAZANDI

Önemli bir gazetecilik süreci yaşadığını açıklayan İhsan Akdemir, “2 dönem Parlamento Muhabirleri Derneği başkanlığı yaptım. Ankara Gazeteciler Cemiyetinin 2 dönem haber başarı ödülünü kazandım, ayrıca birçok bölgesel gazetelerin ve gazete temsilciliklerin ödüllerini aldım, başarılı gazetecilik yapmaya devam ediyorum. 1985’ten beri gazeteciyim. Milliyet gazetesinde uzun yıllar parlamento, başbakanlık siyasi parti muhabirliği yaptım. Şimdi de bu gazetenin ve televizyonun parlamento sorumlusuyum. Ardahanlı olarak gönlümüz de büyük bir Ardahan sevgisi var. Hemşehrilerimden çok ilgi alaka gördüm, kadir Şinasi bilen hemşehrilerim var ve vefalıdır, dosttur candır” ifadesini kullandı.

Ardahan Haber ve 23 Şubat Gazetesi’nin çalışmalarını takip ettiğini ve çok beğendiğini dile getiren Akdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

MERKEZİ HÜKÜMET, ARDAHAN’A DAHA ÇOK YATIRIM YAPMALI

“Ardahan Haber ve 23 Şubat Gazetesi’nin hizmetlerini kısıtlı olanaklar içerisinde olmasına karşın takdir ediyorum.  Ardahan’da değişim var, gelişme var yeterli mi, değil tabi. Bütün arzumuz yönetimde ve idarede bulunan dostlarımızın, arkadaşlarımızın başarılı hizmetler vermesini istiyorum.  Merkezi iktidarın Ardahan’a gereken ilgi ve alakayı göstermesi, kalkınması için süspansiyon vs. teşvik destekleri Ardahan’a yönlendirmesi ve Ardahan'ın acil ihtiyacı olan sorunlarının giderilmesinde yardımcı olmalarını arzu ederiz. Gelişmiş Ardahan, mutlu Ardahan tabii bizleri de çok mutlu eder.

ARDAHAN’IN İL MÜJDESİ HABERİNİ İLK BEN VERDİM

2007’den beri Ardahan’a gelmedim, fakat o zamanlar Ardahan'ın il olmasında rahmetli Cumhurbaşkanı Başbakan Süleyman Demirel ile gazeteci kimliğimle yakın diyalogum vardı. Ardahan ve Iğdır’ın vilayet olduğunun ilk müjdesini merhum Demirel beni Başbakanlık ofisine çağırarak müjde verdi, şimdi Ardahan’a haber verebilirsin, vilayet oldu diye, çünkü yakından takip ediyordum, Ardahanlı hemşerilerim de vilayet olma haklarını yeniden kazanmak için çok yakından takip ediyorlardı. Ben de Ardahan’ı arayarak haber verdim, hatta amcamların olduğu Kong köyün de köy imamımız camii minaresi den Ardahan'ın il olduğu müjdesini vermişti.

TÜM ARDAHANLILAR AKRABAMDIR

Çok mutluyum tabi bunun yanı sıra bazı üzüntülerim de oldu, Ardahan’dan modern kentleşme çok daha başarıyla yapılabilir, bazı yerleşim bölgelerin de o sosyal donatısıyla bahçesiyle, çok iç içe yapılmış, 2. Dereceden deprem bölgesi, ama her şeye rağmen Ardahanlı olmak bunun gururu ve mutluluğunu yaşıyorum. Ardahan’ı sevmemek nankörlük olur, biz bu bölgenin çocuğuyuz, ben bu sokaklarda yürüdüm, babamın mezarı burada, ailemiz burada, ben Ardahanlı hemşerilerimi hemşeri olarak düşünmem akrabam olarak düşünürüm.  

ARDAHAN’A NE YAPSANIZ AZDIR, İKLİM ŞARTLARINA GÖRE YATIRIM YAPILMALIDIR

Bazen parlamento da öğlen iki defa yemek yediğimi bilirim, dostlarımla arkadaşlarımla olanaklarımı paylaşırım, misafir ederim bundan da çok büyük mutluluk duyarım. Bunun da fazlasıyla karşılığını görüyorum. Sağ olsun Ardahan’da çok halisane duygularla karşılanıyorum. Ardahan’ın sorunlarını 4 - 5 gün içerisinde detaylandırmak tabi zor olabilir Ardahan’a ne yapsanız azdır. Ardahan, ülkemizin de uç köşesinde bulunuyor, çok karasal bir iklimi var, özellikle bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimiz zor bir dönem geçiriyor. Kışın ise iklim şartları çok ağır, buranın kendi iklim şartlarına uygun olarak devletin bazı kalemlere ciddi destek vermesi, süspansiyon yapması gerekir.

BATIDA Kİ ARDAHANLILAR, YAZ TATİLİNİ MEMLEKETİNDE GEÇİRMELİDİR

Batı da olan Ardahanlı hemşerilerimin, dostlarımızın olanakları olursa her yıl gelmelerin de yarar var. Ülkemizin büyük sorunları var, içeri de ve dışarı da, ciddi sorunlarla karşı karşıyayız ama umutsuzluğa kapılmamamız gerekir.  Unutmayalım ki Osmanlı’nın yanmış yıkılmış döneminden küllerinden doğan bir cumhuriyet kuruldu, o dönemde ağır ekonomik şartlarda umutsuzluk vardı. Bugün Türkiye şartları daha çok ilerisinde bulunmaktadır. Umutsuzluğa gerek yok, hem Türkiye sorunlarını aşacaktır, Ardahan’ın da sorunlarının çözüleceğini düşünüyorum. Umarım bu kriz sürecini Türkiye sıcak çatışmalara, sürüklenmeden atlatır. Bunun ülkeye hiç bir faydası olmaz, ateşin içine Türkiye’yi çekmek isteyen yurt dışı ve yurt içerisinde olan güçler hevesliler var.  Hiç bir şey Türkiye’nin birliğinden mutluluğundan daha önemli değildir. Allah korusun böyle sıcak bir çatışma içerisinde girmeden Türkiye bu sıkıntılı günleri atlatacağına inanıyorum.”