İl Müftüsü Akın mesajında şunları söyledi; “İslam âlemi olarak 15 Kasım 2012 Perşembe günü Sevgili Peygamberimizin(sav) Mekke’den Medine’ye hicretinin 1434. yılını ve Muharrem ayının ilk gününü idrak etmiş olacağız.
Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.
Hicret, insanlık tarihinin en büyük hadiselerinden biridir. Hicret, adaletin, huzurun, insan haklarının, insanlık onurunun korunduğu, insana insan olma şerefinin yeniden hatırlatıldığı bir tarihtir.
Hicret, baskı ve dayatma ile İslam'ın nurunun kıyamete kadar söndürülemeyeceği gerçeğinin ispat edildiği bir milattır.
Peygamber Efendimiz ile birlikte hicret eden müminler, sırf Allah'ın rızasını kazanabilmek için hareket etmişlerdir. Sahip oldukları her şeyi bunun için geride bırakmış, evlerini ve yurtlarını bunun için terk etmişlerdir.
Gösterdikleri bu özveri ahlakı, bu kimselerin Allah'a olan gönülden bağlılıklarının çok açık bir delilidir. İnkâr edenlerin, Allah'a kulluk etmemeleri yönündeki baskılarına boyun eğmemişlerdir. Allah'ın hoşnutluğunu kazanmanın, dünya hayatında sahip oldukları maddi değerlerden çok daha önemli olduğunu bilerek hareket etmişlerdir. O insanlar Kur'an ahlakını gereği gibi yaşayabilmek için, bu dünya üzerindeki her türlü rahatlığı terk etmeye razı olmuşlardır. Allah Kuran'da onların bu üstün ahlakını şöyle haber vermektedir:
“Onlar ki, inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihat ettiler; onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kadar size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir.” (Enfal 72)
Hicret, maddi zorluklar ve boşluklar karşısında asla bir kaçış değil, aksine İslam’ı öğrenmek, öğretmek yaşamak ve yaşatmak için yeni bir imkân yeni bir mekân arayışıdır. Hicretle sevgili Peygamberimiz, insanlığa hizmette emanet ve mesuliyet bilinciyle dolu bir toplum oluşturdu. Hicret, Resulüllah(sav)’in dilinde İslam’ın emrettiği her çeşit güzel amelin işlenmesi, kötü amelin terki hayırların fethi şerlerin def’i ve kardeşliğin ihyası olmuştur
Hicret, Muhacir ve Ensar ruhuyla mücehhez olmak, yaşadığımız hayatın atmosferini Kur’an ve Sünnetle süslemektir. Bu vesileyle başta Ardahanlı hemşerilerimizin ve bütün İslâm âleminin yeni hicri yılını tebrik ediyor; hicrî 1434 senesinin ülkemiz, gönül coğrafyamız, İslâm dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Galip Akın Ardahan İl Müftüsü