Bizde en rahat suçlama ihanet. Herkesin elinde bir tutam kara, karşısındakine sürmeye çalışıyor:
* Hain!
Yıllarca Hürriyet Gazetesi'nin Atina Temsilciliği'ni yapan Nur Batur, "Yunanistan'da da durum aynıydı" dedi:
* Orada da "hain" çoktu! 1995'te Atina'ya gittiğimde "Türkiye ile diyalog kuralım" diyen herkes haindi! Hemen damgayı vuruyorlardı. 2000'li yıllara kadar bu böyle devam etti.
Demek ki, bütün az gelişmiş toplumlarda aynı hastalık var. Toplumun bir kısmı hiç kafa yormuyor. "Düşünüyorum" diyenlerin çoğu da kalıplarla düşünüyor.
* * *
Bizde muhalefete bakılırsa, daha düne kadar Başbakan da AK Parti de Hükümet de ihanet içindeydi. Sürekli olarak PKK'nın ekmeğine yağ sürmekle, bölücülere prim vermekle suçlanıyordu.
Haklarında neler söylenmedi ki!.. Yapılan suçlamalar, terör ve terör örgütü PKK ile işbirliği iddiasına kadar vardırıldı. "İhanet" suçlamaları, bağıra çağıra Meclis Kürsüsü'nden bile dillendirildi.
Bu suçlamalar devam ededursun, terör örgütü de Erdoğan ve AK Parti'ye karşı savaş açtı. Hem de geçmişte hiç görmediğimiz ve hiç yaşamadığımız bir şekilde!
Daha önce, terör örgütü adına yapılan açıklamalarda "T.C ile savaşıldığı" söylenirdi. "Faşist ve baskıcı Türk Devleti" söylemi dilden düşürülmezdi.
Son birkaç aydır, "Türk Devleti" yerine "AK Parti İktidarı" yerleştirildi. Örgütün resmi yayın organlarında peş peşe saldırılar yer almaya başladı:
"Irkçı ve faşist Tayyip Erdoğan."
"İşgalci ve sömürgeci AKP İktidarı."
"Irkçı Erdoğan'ın silahlı kuvvetleri."
Daha önce hükümetleri değil devleti hedef alan PKK, bu defa Erdoğan'ı, AK Parti ve Hükümet üyelerini açıktan "düşman" ilan etti:
"Silahlı halk ayaklanması ile AK Parti İktidarını yıkacağız!"
Buna karşılık, terör örgütü yöneticilerinden hiç biri ne CHP'ye, ne de MHP'ye aynı üslupla yüklenmedi. Hatta isimleri bile ağza alınmadı.
Neden acaba?
* * *
Sebebi açık ne net olarak ortada:
PKK denilen terör örgütünün önündeki en büyük engel, AK Parti iktidarı. Çünkü, Doğu ve Güneydoğu'da CHP ile MHP'nin esamesi okunmuyor; yoklar. Mücadele, AK Parti ile PKK, KCK ve BDP arasında.
Bu yüzden AK Partili siyasetçiler kurşunlanıyor. Bunun için Erdoğan'la birlikte siyaset yapan parti yöneticileri kaçırılıyor.
Açın, PKK'nın internet sitelerine bakın.
Açıktan ilan etmiş durumdalar, PKK'nın bugün "savaş halinde" olduğu iki büyük düşmanı var:
1) Başbakan Erdoğan ve Hükümet.
2) Fethullah Gülen ve Cemaat.
Diğerleri umurunda bile değil. Ama, PKK'nın umursamadığı, ciddiye almadığı, kendisi için tehlike olarak görmediği o diğerleri her iki yapıya da yüklenmeye devam ediyorlar:
* İhanet içindeler!
Bazı gruplar da olup bitene bakmadan, sormadan ve sorgulamadan, belli kalıpların içinde onların peşlerinden sürüklenip duruyorlar...
* * *
Boşuna demedim, "Bizde ihanet kadar kolay bir suçlama yok" diye. Yıllardır yaşaya yaşaya alıştık. Söyleyecek bir şeyi bulunmayan hep aynı silaha sarılıyor. Herkes, kendisi gibi düşünmeyene damgayı vuruyor:
* Hain!
Hastalık, her yanımızı alabildiğine sarmış durumda. MHP, Kasım Ayı'nda kongreye gidecek. Partide bu defa çok adaylı bir yarış var. Açın, MHP'ye yakın yayın organlarını dikkatlici bir bakın. Adayların destekçileri arasında bir "hain" suçlamasıdır, devam edip gidiyor...
Çünkü, son derece kolay, ucuz ve oldukça basit! Maalesef bizim toplumumuzda prim bile yapıyor!