Değerli Ardahanlılar, Sevgili Hemşerilerim,
Her birey güçlü olmak ister ve doğaldır ki her toplumda güçlü olmak ister. Toplumun güçlü olabilmesi ise, parçaların birleşmesiyle ortaya çıkar. Ülkemiz mozaiğinde hemen her alanda geri kalmışlığın, dağınıklığın, sondan birinciliğin yaşandığı bir ildir Ardahan. Özellikle de sınırda olması, geçiş güzergahlarının bulunmaması. Aslında hemen her konuda ileri olması gerekirken, sınır ticaretlerinin yapılmasına olanağının bulunması, Türkiye’nin doğalgaz hattının tam kalbinden geçmesi, Turizm olanaklarının elinde bulunması, sosyal-kültürel değerlerinin yüksek olması ve daha bir çok konuda ileride bulunmasına rağmen her türlü olumsuzluğun yaşandığı bir il Ardahan.
Yukarıda sıralamış olduğum tüm olumsuzlukların bence tek bir nedeni var: O da parçalı yapımız. Bu parçalar birleştirilebilse, ‘’Birlikten kuvvet doğar’’ hiçbir olumsuzluk yaşanmayacağına inanıyorum. Yıllardır güçlü bir yapı oluşturma adına yapılan çalışmalar zaman zaman kesintiye uğrasa da, 2010 yılında ciddi olarak başlatılmış olan ‘’Güç Birliği’’ çalışmaları, o zamanki koşullar altında zor da olsa; bir çok kesimin karşı çıkmasına rağmen iki arkadaşımla birlikte vermiş olduğumuz birlik mücadelesi kararlılığımız sonucunda Ardahan Federasyonunun temelleri atılmıştır. Geçen zaman içerisinde her ne kadar istediğimiz boyuta ulaşamamış olsa da, gelinen noktaya baktığımızda iyi ki kurulmuş diyorum.
Federasyonun kurulduğu ilk zamanlarda her kesimden olumsuz eleştiriler almamıza rağmen, hatta o an eleştiren ve karşı çıkan kesimlerin çok kısa bir süre sonra çatının altına girmiş olmaları da beni ayrıca sevindirmektedir. Şu anda Ardahan Derneklerinin 1/5’i bu çatı altında bulunmaktadır. Ancak, şu anda aldığımız bilgiler, yakın bir gelecekte hemen hemen tüm derneklerimizin bu çatı altına girme gibi bir karar aldıkları yönündedir. Bu durum ise, ayrıca sevindirici, umut verici ve mutlu edici bir gelişmedir. Ardahan kamu oyu takdir eder ki, geçen yıllarda vermiş olduğumuz birlik mücadelesinin meyvelerini toplamaya başladık.
Olmaz, güdük kalacak, gelişmeyecek denilen çatının engelleri aştığını biraz sancılı da olsa ki geçiş süreçlerinde bu türden sancıların olması gayet doğaldır, ne güdüklüğü kaldı, ne olmazlığı kaldı ne de gelişmemesi, her engel aşıldı. Bundan da şunu anlıyoruz ki; ısrarımızda ne kadar haklıymışız. Asıl bu fırsattan sonra şunu yapmak gerekir diye düşünüyorum: Tüm kesimler ön yargılarından kurtularak, bireysel taleplerinden vazgeçerek, bencillikten uzak durarak, sen-ben durumlarına girmeden tamamen Ardahan’ın çıkarlarını kendilerine ilke edinerek hareket etmeliler. Bunu yakalayabildiğimiz anda, geliştirilecek projelerle her türlü geri kalmışlığımızı kolaylıkla yenebileceğimize gönülden inanıyorum.
Çıktığımız bu birlik ve bütünlük yolunda, tüm Ardahan kamuoyunun elini taşın altına sokması gerekir. Taş ağır gelse de mücadelemizden ödün vermeden yolumuza devam edelim. Güçlü bir Ardahan Lobisi oluşturarak istediğimizi kolayca alalım diyor, herkese sevgi ve saygılarımı sunarken Tüm Emekçi Kadınlarımızın da Gününü kutluyorum.
Yaşar GELER
Eskibeyrehatun Dernek Başkanı
Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanlar Kurulu Üyesi