Festival değil, 23 Nisan kutlaması!
Bu sene artık iyice anladım ki Göle’de Festival adı altında yapılan etkinlik artık tam bir komedidir.
Her geçen gün daha da geriye giden, program içeriği artık ezbere bilinen, ilçe protokolünün birbirlerini öven suni konuşmaları, her festivalin vazgeçilmez şovmenleri, her sene göle festivaline gelen kadrolu sanatçı taklitleri ile festival yapıyormuşuz.
Belediye başkanı festival diyince ne anlıyor çok merak ediyorum.
Çok baktım ama ben bizim Göle gazetelerinden başka- onlarda zoraki -basında festival haberine rastlamadım.
Bu yıl neredeyse iki elin parmakları kadar insan katılmış ve böyle giderse bir süre sonra alanda sadece Kaymakam Belediye Başkanı ve festivalden festivale ortaya çıkan il genel meclis üyeleri katılacak…
Kültür yok! Tanıtım yok! Organizasyon yok! Dayanışma yok! Eskiden küçücükte olsa ilçede festival rüzgârı eserdi şimdi o da yok! Halkı aptal yerine koyarak festival yapıyoruz diyen ve her sene bu yıl festival farklı olacak masalını okuyanlar acaba festivalden sonra festival alanına gitti mi?
Güzelim sarıçam ormanlarımızda bırakın bu yılı 10. Festival döneminden kalma çöpler var.Hadi Belediye başkanı piknik yapmakla meşgul peki ya kaymakam bey acaba hiç ilçesinin festival alanına festivalden sonra gitti mi?Oradaki doğa katliamının hesabını kim verecek?
Bu yapılan festival değil olsa olsa 23 nisan kutlamalarında yapılan bir çocuk müsameresidir....
Festival diye millete yutturulmaya çalışan çadır tiyatrosundan bu yıl en fazla ilgiyi ağalığı kimseye kaptırmayan Mustafa Küpeli gördü...
Başkan ağalık parası istiyor. Küpeli ,vermem diyor... bakalım.Seneye Göle’ye bol bol malzeme çıkar buradan ama doğrusu festivalin sivilleşmesi adına bu olay iyi oldu...
Yüksek okul binası mı? Bekçi Kulübesi mi?
Ardahan’a üniversite gelince hepimiz rahmetli Erdal Durak öncülüğünde umutlanmıştık... Göle’ye fakülte gelirse bu ilçenin kaderi değişir diye...
Ancak ilçenizde fakülte şartları mevcut değil şimdilik yüksek okul vereceğiz denildiğinde olsun bize bu da yeter diyerek sevinmiştik.
Esenyurt Belediye başkanı siyasi geleceği içinde olsa Göle yüksek okul binasının yapımını üstlenmiş ve Göle belediyesine Kamuoyu önünde 500,000(beş yüz bin )tl göndereceğini belirtmişti.
Kadıoğlu parayı gönderdi.Bir anda bizim belediye başkanı müteahhit kesildi.Ve ihale yapmadan binayı ben yapacağım dedi.Göle’nin çıkışında kuş uçmaz kervan geçmez bir yere bina yapılmaya başlandı.
Hatta temel atma törenine katılan Kadıoğlu’nun gördüğü manzara karşısında tavır koyup ilçeden ayrıldığı biliniyor.
Başkan binanın bütün işlerini belediyenin imkanlarını kullanarak yaptı.Yani binanın gideri oldukça düştü.Binanın elektrik işlerini ise oğluna yine her zamanki gibi ihalesiz peşkeş çekti.
Ve en sonunda yüksek okul binamız bitti ...ama deyim yerindeyse dağ fare doğurdu...hatta bir köylü nenenin festivale giderken dudak bükerek –ola bu kulübedir üniversite? Demesi gölede yeni espri olmuş.
Zaten yalakalar hariç herkes bu binanın yüksek okul binasından çok bekçi kulübesini ya da kara yollarına ait bir depo ya andırdığını söylüyor.Hatta AK PARTİ İçinden dünya görmüş birilerinin binayı beğenmediği ve çok sert eleştirdiği biliniyor....
Yüksek okul nedir bilmeyen birinin yaptırdığı okul o kadar olur.
Şimdi Vatandaş soruyor bu okul kaça mal oldu?Esenyurt’tan gelen paranın tamamı bina inşasında kullanıldı mı?
Kalan paraya ne oldu? Bina kaç metre kare ve neden ihalesiz yapıldı. Elektrik işleri ne kadar tuttu?Esprili göle halkı kahve sohbetlerinde diyor ki :Başkan her işe böyle aşkla şevkle sarılsa müteahhitlik yaptığı kadar başkanlık yapsa göle de sorun kalmaz...
Göle Belediye başkanı şeffaf değildir.Ve bir çok işi vatandaşın kafasında soru işaretleri oluşturmaktadır.
Özellikle göreve geldiği günden buyana kamu yararını düşünmeden belediye işlerinde ihale yapmaması,rekabetten yaralanmamsı son derece düşündürücüdür…
Acaba bir kamu işini ihale etmek başkanın neden işine gelmiyor?
Göle’de konuşulan bu kısa tatil döneminde güldüğümüz,konuştuğumuz çok şey var mesela artık gürül gürül akan suyumuz yok gölede Eskiden şifa olan Göle suyunu içtiğinizde hasta oluyorsunuz.
Ramazan ayında evlerde su akmıyor.
Belediyemiz ihalesiz işlerden,inşaatlardan dan anladığı kadar su işlerinden pek anlamıyor.
Göleli Gençler artık siyasetten korkmuyor…
Göle’de bu yıl nerede hangi arkadaşla oturduysak herkes ülke meselelerinden yerel gündeme kadar bir çok konuda bilgi sahibi araştırıyor,dinliyor ve anlatıyor.
Dahası Göle’de gençler eskiden siyasete hep mesafeli duruyordu.Özellikle 12 Eylül sonrası Ülke genelinde esen rüzgar Göle’yi de vurmuştu.Ama ilçemizde yavaş yavaş bu durum kırılmaya başlandı.
Göle’de çok fazla üniversite mezunu ve mesleğinde başarılı genç dinamik arkadaşımız var.Bu arkadaşlarımızla beraber geleceğin Göle’sinde hiç kuşkunuz olmasın bizlerde rol alacağız.
Çünkü trilyonluk köy-des projelerinin altına okumadan imza atanların, hayatlarında bir gazete makalesi bile okumamış insanların, Nahçivan ve Azerbaycan’dan diploma alıp siyaset yaptıklarını sananlar eğer bu işi yapıyorsa Göle’nin eğitimli ve özgüvenli gençleri neden yapamasın…
Özellikle Milletvekilimiz Sn.Orhan ATALAY’dan sonra artık gençler daha da inanmış gözüküyor…
Orhan Bey, nasıl Ardahan’da kurulan 25 yıllık saltanatı yıktıysa, Göle’li gençlerde Birilerinin kurduğu saltanatı er yada geç yıkacaktır.Çünkü siyaset ikna sanatıdır.
Siyaset çözüm üretmektir.Siyaset halka rağmen değil halk için çalışmaktır.
Siyaset büyük ufuklu olmak ve hayallerinin peşinden koşmak demektir…
Ufukları sadece kömür babaya kadar uzanan, hayalleri sadece büyük belediyelerin sadakaları kadar olanlar, yıllardır bir su sorununu bile çözemeyenler bu ilçeye ve bu Ülkeye hiçbir katkıda bulunamazlar…
Mehmet Emin AZAT