Ardahan bile inanamamıştı oysa il olduğuna ama olmuştu bir kere. O zamanlar Kars’ın en gözde ilçesi olan Göle’de olan bitenden payına düşeni almıştı. Akşam Karslı olarak yatan biz Göleliler sabah Ardahanlı kalkmıştık…
Üstelik kimseye sorulmamıştı bile halk oylamasına bile gerek duyulmamıştı. Sırf coğrafi yakınlığı nedeniyle Ardahan’a bağlanmıştık. Bağlanmıştık ama ruhumuz hep Karslı kalmıştı. Bu yüzden bir çoğumuz hala Karslı olduğunu söyler gurbette…
Ardahan bu yüzden kızmamalı bize, anlamalı ve bence muhasebe yapmalı. Yaşanan bu yeni gelişmeler saman alevi gibi de olsa bölgede yeni hava oluşturmuş, herkes yeni İl Ardahan’a devlet desteğiyle yatırımların geleceğini, istihdam oluşturulacağını, Esnafın çiftçinin, köylünün, sıkıntılarının giderileceğini düşünüp avunurken, Pat diye seçimler geldi önümüze… daha il olmanın şokunu üzerinden atlatamayan Ardahan şimdi millet vekili çıkaracaktı …
İşte ne olduysa ondan sonra oldu…
Ardahan halkının bu acemiliğini , fırsat bilenler, Kendi memleketlerinde kaale alınmayınca nasıl olsa meydan bizim diyerek, suni propaganda ve kuru kalabalık metoduyla dağa taşa reklam yapmaya başladılar… Konvoylar, promosyonlar kiralık gazetelere verilen şişirilmiş demeçler, gideceği ilçeye ya da köye kendinden önce giden paralı amigolar...
Canımsın canım edebiyatından en güzel seçmeler gösterdiler. İşin tuhaf tarafı çiçeği burnunda il Ardahan’ı mecliste temsil etmeye aday olan kişi Ardahanlı bile değildi. Ama bu aşılamayacak bir engel değildi ki…Ha Artvin ha Ardahan…
Bu yöntem yeni il olmuş Ardahan’da tuttu daha doğrusu tutturuldu. Zengin adayımız o kadar etkili bir propaganda yaptırıyordu ki hiç unutmuyorum ben o zamanlar ilkokuldaydım ve ilkokullar arası yapılan bir bilgi yarışmasında Ardahan Valisinin adı sorulmuş bir çocuk vali yerine etrafta her yerde adını duyduğu zengin millet vekili adayının adını söylemişti.
Yani maya tutmuştu… Geride kalan yıllar Ardahan’da pek fazla bir şeyi değiştirmedi tam tersine geri götürdü. Büyük bir fırtına ile meclise girenler milletin sorunlarından çok kişisel egolarını tatmin yoluna gidip hamasi nutuklarla siyaset yaptıklarını sanınca, Ardahan ilçeyken sahip olduklarını neredeyse il olduktan sonra arar oldu. İl genelinde yoksulluk,işsizlik, aşırı göçten yaşanan nüfus kaybına eğitimdeki başarısızlıklar da eklenince Ardahan adı sadece yaşamak zorunda kalanların bildiği bir saklı bir vilayet haline geldi.
Sadece Ardahan değil ilçelerde aynı akıbeti yaşadı. Mesela Göle…Kars’ın en popüler ilçesi,Ardahan’ın en büyük ilçesi olmuştu. Genel seçimlerde kimin vekil olacağına Göle deki seçmen karar veriyordu desek yanlış olmaz. Aynı şey bugünde geçerli.
Ama gelin görün ki her şey ileriye giderken biz mazimizi arar olduk. Eskiden üç bankanın olduğu sokakları cıvıl cıvıl bir Göle…Sosyal Kültürel ve ekonomik lokomotif bir Göle Eskiden cezaevinin, Belediye ardiyesi, Orman işletmesinin, Garnizonun küçültülmediği bir Göle vardı…
Bir takım basit ve küçük ihtiyaçları için değerlerini satmayan, sadece yandaşlarına ve çöplenenlerine değil halkın her kesimine kapıları açık olan bir Göle belediyesi vardı. Bölgede sosyal hayatın kalbiydi Göle, Ardahan ekonomisinin can damarı olan bir Göle vardı…Şimdi ne zaman Göle’nin o yıllarında bahsedilse tıpkı o şarkıdaki gibi “mazi kalbimde bir yaradır” diyoruz.
Bütün bunları doksanlı yılların ortalarını düşünerek yazıyorum yani çok eski değil. Daha büyüklerimiz bunlara bir çok madde ekleyebilirler.
Ama günümüzde ne yazık ki adeta mazinin şaşaalı ve neşeli günlerini mumla arayıp ve büyük bir üzüntüyle: Heeey gidi günler !!! diyen bir Göle ortaya çıktı.
Bu şehirde üç dönem millet vekili olup girdiği her seçim öncesi bu seferde bana oy verin kesin Bakan olacağım! Diyen şark kurnazlarını…Seçildiği bölgenin ciddi meseleleri varken sırf iş olsun diye bölge sorunlarıyla alakası olmayan önergeler veren vekilleri…
Ülke genelinde esen rüzgarla adeta piyangodan çıkıp meclise giden ve mecliste milletvekilliği yemini dışında bir kez bile söz alamayan sıkıntı anlat(a)mayan, milletini temsil edemeyen apolitik siyasileri…
Baraj altında kalmamak, ne olursa olsun meclise girmek için siyasi ve ideolojik değerleri bir çırpıda unutup meclise giren, Dünyanın en güçlü iktidarlarından birinin vekili olmasına karşın tek yaptığı iş Sanki Ardahan bu ülkenin bir parçası değilmiş gibi, sanki Ardahan tecrit edilmiş bir yermiş de daha önce hiç bakan gelmemiş gibi bir kompleksle Ardahan’a bin bir rica minnetle getirdiği bakanlara bol bol kaz, kaşar, bal ve tabiî ki yağ yedirenleri unutmadık. Yaklaşık yirmi yılını siyasi şovlara, yalanlara ve hamasi nutuklarla heba etmiş bir kentin vicdan muhasebesinin yürek burkan neticeleridir bunlar.
Şimdi yeni bir seçim daha var önümüzde uzun zaman ardadan sonra biz Gölelilerin beklentisi gerçek oldu ve Göleli adaylar listelerde yer bulabildi. Seçimin düğümünü Göle çözecek ama bu seçimde kapalı kutu seçmen daha fazla dolayısıyla sürprizlerle karşılaşmamak için adayların ve partilerin bölge sorunlarıyla ilgili net somut ve uygulanabilir projeler ve çözüm önerileri sunması gerekecek.
Çünkü Türkiye’de siyasi çıta yükseldi artık eskisi gibi falancanın oğluna filancanın kızına iş bulma vaadiyle siyaset yapılmıyor. Ülke meselelerinden bölge sorunlarına net açık projeler ve halka yakın profiller aranıyor.Bu açıdan adaylar arasında bunları daha çok ön plana çıkaran daha şanslı olur. Neticede bu bir yarış, birileri kazanacak birileri kaybedecek.
Bu demokratik kültürün bir parçası ama şunu unutmamak gerekir bu seçim Ardahan siyasetinin kırılma noktası eğer bu seçimi kazanıp meclise gidenler. Geçmiş dönemleri unutturup Ardahan’a hareketlilik kazandıramazlarsa Ardahan da bundan sonra siyasi bir çıkmaz başlar.
Bu nedenle Göle’yi çantada keklik görenler seçmenin önüne çıkarken bunları da hesaba katsın. Kimse kusura bakmasın “Hem nalına hem mıhına vurmak gerek çünkü memleket menfaatleri dalkavukluğu değil açık sözlülüğü” gerektiriyor. Demokratik yarışta ben de varım diyen bütün Ardahan adaylarına başarılar diliyor 12 Haziran seçimlerinin Ardahan için bir milat olmasını temenni ediyorum.
Mehmet Emin AZAT