Nedir bize geçmişi bu kadar özleten ?Bugün de geçmiş olduğunda bu kadar özlenecekmi acaba.Şimdiki sanal ortam bir çok kolaylığı sunsada bizlere insanarla iletişimin tadı yok bana göre.
Bayramlarda,özel günlerde bayram kartlarımız vardı.Özenle seçerdik yazacağımız kartları, zamanında ulaşsın diye acele ederdik.
Uzun uzun cevap yazardık aldığımız mektuplara.Telaşsız yaşardık hayatı. Ne, her an çalabilecek bir telefonumuz nede başında saatlerce oturup zamanı öldürdüğümüz bilgisayarlarımız vardı.Ama mutluyduk.Daha özgür daha sağlıklı bir yaşamın içinde ideallerimize kavuşmak için çalışıyorduk.
Bağlanmasını beklediğimiz telefonların ucunda sevdiklerimizin sesini duymak için harcadığımız enerjinin bize verdiği huzur vardı.
Şimdi ise elimizdeki küçük bir makinaya hapsettiğimiz sevdiklerimizin sesini duymak için bile özel bir gün olmasını bekliyoruz.Yada suçluluk duygusu içinde iki satır mesajla geçiştiriyoruz.Eskiden bedenimiz özgürdü,ruhumuz özgürdü.
Kaygı duymadan yaşıyorduk hayatı.Şimdi belirsiz bir telaş içindeyiz.Ne çocuklarımızın özgürlük alanı var çocuk gibi yaşamak için nede bizlerin yarın ne
olacak kaygısını duymadan geçirdiğimiz günler.
Çocuk gibi yaşadık çocukluğumuzu.Sokakta,doğada,çamurda,karda oynamanın tadına vardık.Kapanmadık evlere endişe duymadı ailelerimiz bizim için.Daha çok özgürdük çünkü.
Akşam ezanlarına kadar oynadığımız oyunların tadı,akşam televizyon başında komşularla izlenen bir film,nenelerimizin yatarken anlattığı uzun masallar hangimizin aklından çıkmıştır.O masalları dinlerken bitmesini istemezdım ertesi gece devamını dinlemek için sabırsızlanırdım.
Hayallerimiz vardı bizim geleceğe dair umudumuz beklentimiz vardı. Şimdi hergün duyduğumuz kötü haberler,yaşadığımız çevrenin zorlukları,çocukların ve
gençlerin üzerinde oluşan baskı çokta sorumluluk sahibi olmayan bireyler olmalarını sağlıyor.
Belkide bizler mutlu olmayı biliyorduk.Mutlu olmaktan başka seçeneğimiz yokmuydu acaba?
Bayramlarda alınan hediylerin,giydiğimiz yeni bir kıyafetin,yaşadığımız bayram sabahlarının heyecanını mutluluğunu hissetmeyeli yıllar oldu.
Sahip olduğumuz herşeyin kıymetini bilerek yaşadık.Geleneklerimizin, değerlerimizin bilincinde olduk...
Okul öncesi eğitim almadık hiç birimiz ama ailemizde ve çevremizde gözlemlediğimiz yaşam tarzı en iyi eğitim oldu bizler için.
Biz değerlerimizi ailemizden çevremizden aldık.Aile ortamları,akrablık bağları,komşuluk ilişkileri,arkadaşlıklar bunların hepsini biz yaşayarak öğrendik,
Kimse bize zorla öğretmedi bu değerleri. Unutuldumu unuttukmu yaşadıklarımızı neden yaşatamıyoruz neden aynı duyguyu hissetmiyoruz? diye soruyorum kendime.Şanslıydık bana göre.
Göle'de geçen çocukluğum benim için çok kıymetli.Kazandığım bir çok değerin bende şekillenmesinde Göle çok önemli bir yerde.
''Göle'de çocuk olmak'' videosunu izlerken çok duygulandım.Göle de çocuk olmak nasıldı? diye sordum kendime,
Peki ya sizce nasıldı Gölede Çocuk olmak?
-Göle'de çocuk olmak HAYAL KURMAKTI,
-Göle'de çocuk olmak HAYATA TUTUNMAKTI,
-Göle'de çocuk olmak ZORU BAŞARMAKTI,
-Göle'de çocuk olmak KANAAT ETMEKTİ,
-Göle'de çocuk olmak NEFES ALMAKTI,
-Göle'de çocuk olmak PAYLAŞMAKTI
-Göle'de çocuk olmak GÜVENDİ,CESARETTİ
-Göle'de çocuk olmak düşünce Kalkıp KOŞMAYI BİLMEKTİ,
-Göle'de çocuk olmak ÖZGÜRLÜKTÜ
Göle'de çocuk olan,Göle'de çocuk kalan herkese selamlar,
Sevgiyle kalın,