27 yıl aradan sonra Göle özlemi arkadaşlarımızın özlemiyle birleşince bir birimizi arayıp bulma çabasına girdik. Her buluşma, her kavuşma Göle özlemi ve Göle sevdasının dahada büyümesine neden oldu.
Bu özlem büyüdükçe aramızdaki mesafeler daralmaya başladı. Uzaklar yakın oldu ve buluşmak hepimiz için öncelik oldu.
Bu buluşmanın gerçekleşmesinde herkesin katkısı var kuşkusuz. Ancak en büyük emeği veren, çaba gösteren NEŞE BAYRAKTAR, VEDAT DELİBALTA ve BÜLENT ATALAY arkadaşlarıma kendi adıma çok teşekkür ediyorum.
Göle 100.Yıl Lisesi 83 - 84 mezunları olarak 3 TEMMUZ 2010 tarihinde buluştuk. Buluşma noktamız İstanbul oldu ama herbirimiz farklı yerlerden büyük bir özlemle iştirak etmiştik. Ben Fethiye'den katıldım. Hollanda, Adana, izmir, Yalova, Adapazarı, Ankara, Kırşehir, Eskişehir, Göle ve İstanbulun dört bir yanından büyük bir heyecanla bir araya geldik.
Alanya'da yaşayan arkadaşımız Halim Sadioğlu güzel bir çiçekle ve duygulu mesajı ile güç verdi bizlere. Gelemeyen arkdaşlarımızı andık.
Onları aramızda hissettik. Organizasyonda emeği geçen değerli arkadaşımız Vedat Delibalta yoklama listesini okurken hepimiz sırayla ''burada'' dedik.
ERDAL DURAK'ın adı okunduğunda hepimiz ''aramızda'' diyerek onu özlemle, sevgiyle ve rahmetle andık. Hepimiz emindik ki o aramızdaydı. Birlikte oluşumuzdan çok mutluydu. Erdal Durak'la konuşmalarımızda en büyük hayllerinden biri de böyle bir buluşma gerçekleştirmekti. Biz bunun için ilk adımı attık. Erdal kardeşimizi unutmadık unutmayacağız. O her 3 TEMMUZ'da aramızda olacak.
Değerli Öğretmenlerimiz Enver AVCI ve İrfan TEPEKÖY onur konuklarımız oldular. Onların duygulu konuşmaları bizleri o yıllara götürdü. Anılar paylaşıldı sohbetler edildi eski hatıralar tazelendi. Tek kelime ile büyük bir duygusallık yaşandı.
Söz alan arkadaşlarımız duygularını dile getirirken İrfan öğretmenimizin gözünden akan bir damla yaşa tanık olduk. Zor zaman ve zor şartlarda öğretmenliğinin ve gençliğinin ilk yıllarında Göle'de verdiği mücadeleyi o yıllardaki duygularını şimdiki düşünceleri ile aktardı bizlere.Her zamanki kibar tavrı ile aslında bize öğretmenlik yaparken bizden de çok şey öğrendiğini Göle'nin hayatına çok şey kattığını ve Göle'deki yıllarını unutmadığını söyledi..
Göle'de geçen yıllarının en güzel yıllar olduğunu söylerken nekadar özlem dolu olduğu sesinden anlaşılıyordu. Öğrencilerinin yıllar sonra onu aramaları birlikte olmak istemeleri ve her şeyden önce akıllarda gönüllerde kalan öğretmenlerimizden biri oluşu onun için çok anlamlıydı.
Teşekkürler öğretmenim.... Değerli öğretmenimiz Enver AVCI hayatını anlattığı ''TEŞEKKÜRLER BAŞARDIN ÇOCUK''adlı kitabını bizlere hediye ederek hepimiz için imzaladı. Göle'de yaşadığı zor yıllarda verdiği mücadeleyi ve eğitimdeki değerli çabalarını anlatan bir kitap. Bir solukta okudum.Köy esntitülü olmanın değerini önemini ve ayrıcalığını çok iyi anlatan hissettiren bir kitap.Ben okurken çok duygulandım.
Bu kitap 3 TEMMUZ'un anısı olarak hep elimin altında olacak.Elinize ve yüreğinize sağlık öğretmenim. Yıllar herbirimizi farklı yaşamlarda, ortamlarda hayat mücadelesi içinde yoğurmuş ve zaman ak düşürmüş olsada saclarımıza bakışlar, gözler, sesler hep tanıdık ve sıcaktı. Birlikte geçen birkaç saat 27 yılın hasretini bitirmeye yetmedi elbette. Ancak dostlukların arkadaşlıkların dahada güçlenmesine neden oldu.3 TEMMUZ okulumuz mezunlarının buluşma yıldönümü olarak kazındı hafızalara.
Bu buluşmaya katılamayan arkadaşlarımızıda aramızda görmek nice 3 TEMMUZ'larda buluşmak en büyük dileğimiz oldu. Sohbetler edildi, özlemler giderildi ayrılma vakti geldiğinde hatıra fotoğrafları çekildi. Birdaha görüşmek üzere sözler verildi.
Benim için hayatımın en anlamlı günlerinden biri oldu. Okul yıllarımı, anılarımı, hatıralarımı o günde buldum. Arkadaşlarımı o günde buldum. O gün bana şiiri ve edebiyatı sevdiren canım öğetmenimi bulduğum gün oldu.
Emeği geçen ve bu güne iştirak eden, gelemeyen ama yüreği bizimle olan arkadaşlarımıza sevgilerimi sunuyorum. Değerli öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. Nice 3 TEMMUZ'larda sağlıkla, huzurla ve çoğalarak buluşmak umuduyla. Sevgiyle kalın...... Ebru Oğuzhan