Gezi Parkı eylemcilerini kastederek 'Ayak takımının gücünü seçimlerde gösterelim' diyen Gökhan Günaydın, yeni evlenen çifte nikah töreni sırasında 'çapulcu yetiştirin' tavsiyesinde bulunan Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin nasıl bir nesil görmek istediği konusundaki beklentilerini bir adım daha öteye taşımış görünüyor. O da, Gezi eylemcileri için yaptığı 'ayak takımı' benzetmesi.
Gezi Parkı eylemcileri için 'ayak takımı' benzetmesini Başbakan Erdoğan bile yapmamıştı. Bu da demek oluyor ki, Başbakan Erdoğan'a bundan sonraki konuşmalarında kullanmak üzere siyaseten bir gollük pası da Gökhan Günaydın vermiş oluyor. Başbakan Erdoğan önümüzdeki günlerde Gökhan Günaydın'in kulaklarını çınlatırsa şaşırmamak lazım.
Gezi Parkı Olayları'nın ilk başladığı günlerde (6 Haziran'da) bu köşede kaleme aldığımız yazı 'Muhalefeti kıskandıran tablo' başlığını taşıyordu. Yazının hemen girişinde şu tespitlere yer veriliyordu;
'Taksim Gezi Parkı eksenli olaylarda aslında en büyük mesaj muhalefete verildi. AK Parti iktidara geldiğinden bu yana yokluğu derinden hissedilen muhalefet boşluğunu Taksim Gezi Parkı eylemcileri 3 günde doldurdu. Ülkenin dört bir yanında gösterilere katılanların sayısı, iktidarı rüyalarında bile görmekte zorlanan muhalefet partilerinin gıpta edeceği boyuta ulaştı' deniliyordu.
Tam bu noktada önemli bir ayrıntının altı çizmek lazım...
Gezi Parkı olaylarının devam ettiği günlerde Haziran ayı içinde hem AK Parti hem de MHP açık hava mitingleri yaptılar. BDP'liler zaten devamlı meydanlarda. Nevruz kutlamaları sırasında Diyarbakır'da yapılan etkinlik, BDP'nin oy kapasitesinin bulunduğu illerdeki miting potansiyelini de ortaya koydu.
Dikkat ediyor musunuz?
AK Parti, MHP ve BDP miting yapmaları gerektiğinde meydanlara çıkma konusunda bir cesaretsizlik göstermezken, CHP bu konuda henüz bir adım atmaya cesaret edemiyor. Meydanlara inemiyor.
Nedeni belli...
CHP, Gezi Parkı eylemlerine katılan kitlelerin CHP'ye oy verecek potansiyel bir seçmen kesimi olarak algılanmasını istiyor. O fotoğraf üzerinden siyasi gelecek ve seçim stratejisi inşa etmek istiyor. Gezi Parkı eylemlerine katılan kitlelerin arka bahçesi gibi algılanmasını istiyor. Gezi Fotoğrafı üzerinden yükselmek istiyor.
Gezi Parkı eylemlerine katılan kitleler üzerinde yapılan araştırmalarda, katılımcıların büyük bölümünün CHP seçmeni olduğu anlaşıldı.
Hazır meydanlara inmiş mevcut Gezi Parkı eksenli bu tür kalabalıklara rağmen CHP'nin neden hala bir miting düzenlemeye cesaret edemediğine gelince...
Eğer CHP tam da bu dönemde parti adına miting düzenlerse ve Gezi Parkı eylemlerine katılım kadar gösterişli kalabalıkları meydanlara dolduramazsa, Gezi Parkı eylemlerine yoğun katılım konusundaki o çarpıcı fotoğrafla, CHP mitinglerine katılanların fotoğrafının kıyaslanarak ortaya olumsuz bir mesaj çıkmasından endişe duyuyorlar.
Hiç kuşkusuz siyaseten haklı bir endişe bu...
CHP şu an kendisine yönelik seçmen desteğinin yapacakları mitinglere katılması muhtemel kitleler üzerinden değil, Gezi Parkı eylemlerine katılan kalabalıklar üzerinden değerlendirilmesini arzu ediyor.
Nitekim Gezi Parkı eylemleri üzerine AK Parti bir dizi miting yapma kararı aldığında buna en sert tepki gösteren Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu.
Haklı çıktı.
Gezi Parkı eylemleri sürerken AK Parti'nin yaptığı büyük katılımlı mitingler CHP'nin hesaplarını bozdu. Gezi Parkı eylemlerinin büyüsü üzerinden hayalini kurdukları oy hesaplarını ters yüz etti. CHP'nin şu aşamada meydanlara inme cesaretini bir kez daha kırdı. Katılım konusunda kıyas oluşturabilecek tüm açık hava mitinglerinden uzak durmalarına neden oldu.
Yazımızı, Gezi Parkı Olayları'nın başladığı ilk günlerde bu köşede kaleme aldığımız 'Muhalefeti kıskandıran tablo' başlıklı yazının son cümleleri ile sonlandıralım:
'Sözün kısası; ülke geneline yayılan Taksim Gezi Parkı eylemlerinden hükümete bir uyarı, bir kulak çekme mesajı çıkar ama, mevcut haliyle bu muhalefete iktidar yolu yine de çıkmaz.'
Bu değerlendirmeme bilmem
katılır mısınız?