İSTANBUL’DA ARDAHAN BİRLİKTELİĞİ
Bu gün itibariyle İstanbul’da 600 Bin Ardahanlı yaşıyor. Ardahan Kimliği Göle kimliği ve Siyasi Kimliklerimiz Esenyurt’a yıpratıcı tartışmaların içine çekip sıkıştırılıp küçültülmeye çalışılıyor.
Bu güne kadar basında çıkan yazılar kayda değer insanları kıracak sözler değil ki. Bir özürle kapatılmanın yerine ufacık sorunlar dağ gibi büyütülerek insanlar kendisini tartıştırmak bir kurumu kendisine kimlik etmeye doğru değil.
Bana göre Yöneticiler sözleriyle sohbetleriyle vereceği mesajlarıyla topluma her zaman ayar çekmelidir. Hedeflediğiniz insan sayısını örgütlemek tamamına hükmetmek isteyen lider içi sevgi dolu olmalı erdemli davranıp herkesi kucaklamalıdır.
Toplumun bazı eleştiri ve istemlerinde uygun mütevazı erdemle kimseyi kırmadın birleştirici olup, kışkırtıcı olmadan cevap verilmelidir.
Bir lider, önder, başkan, yönetici kurumu basın karşısında toplumunu küçük düşürecek Her söze cevap vermemeli. Kurumu boş konuşulan alan olmaktan kurtarıp çıtasını yüksek tutmalıdır.
Dolayısıyla önemli projelerle topluma giden yolları tıkarsınız. Bu olumsuzlukları kurumun içine sızdırmadan hızla akademik ve profesyonel bir örgütçülük yapmanın yollarını aşındırmadığınız zaman o kurumu dedikodudan Kurtarmanız mümkün olamaz
###Birliktelikler yürekte olur.
Bir yönetici partisini, derneğini temsil ettiği kurumu öncelikle boş alan olmaktan kurtarırsa başarılı olur. Çünkü Örgütçülük bir sanattır; Birliktelik kuracak bir başkan ve yöneticileri ılımlı egoist olmayan, siyasetten uzak en az 20–30 yılı hesap eden, uzağı gören kurumlarına çağdaş bir Türkiye’de yeni bir yol haritası çizerse bütün kesimlerle birliktelik kurabilir.
Beklenen umutlara cevap verecek, erdemli, Dürüst, sabırlı, vizyonu geniş, Hırsıyla değil mantığıyla hareket ederek gelecek vadeden denek yöneticileri toplum tarafından her zaman destek bulur. Ama İlini ilçesini kendisine kimlik yapmış kişileri erdemli bir yol izlememeleri halinde o kurumun yol haritası hep aynı kalır.
Ardahan Gündem’in Bölgemizin Gazeteci-Yazar’ı Mustafa Küpeliyle yaptığı söyleşiyi aynen yayınlıyoruz.
Kitap bölgenin sorunlarına odaklandı.
Ardahan Gündem; Mustafa Bey, Biz sizi en son “Kaymakamın bisikleti tarla sürer mi” isimli kitabınızdan biraz daha tanıma fırsatı bulduk ancak, sizden kısa özgeçmişinizi almamız mümkün mü?
M. Küpeli; Öz geçmişim çok uzun… Bazıların cevaplandırsam okuyucuyu sıkmış oluruz Ben bölgeye ait sorularınıza cevap vereyim. Benim bütün geçmişim Kars Ardahan Iğdır’ı Tanıtmak güçlü lobilerin kurulması bölgeni sorunların duyarlı olmak daha doğrusu Ben karşılıksız sevdim. Korudum, sözlü saldırı ve aşağılama, saldırılarda toplumu arkama alıp imza kampanyalarıyla güçlü bir tepki gösterdim. Halen devam ediyorum… Kitabımda da bölgede siyaseti kirleten ZÜBÜK siyasilere geçmişlerini hatırlattım, onları sebep oldukları yoksulluk ve zorunlu göçle yüzleştirdim. Bundan sonra geçit vermeyeceğimizin mesajını verdim. Özellikle bölgenin geri kalışının asıl sorumlularını halka anlatmaya çalıştım. Bir asırdır yapılan yapılmayanı anlatmaya çalışırken hiç kimsenin sırtını sıvamadan gerçek bir çizgide yazdım. Kitaplarımı bire bir hemşerilerime vermeyi başardık. 6 ay içerisinde birinci baskı bitti. Çok talep olduğundan kitap kalmadı. Yakında ikinci baskısı çıkacak. Türkiye’de isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İkinci baskıyı yayın evlerine verip okurlarıma hemşehrilerime kısa zamanda ulaştırmayı hedefliyorum.
Kardeşlik duygularımı hiçbir zaman kaybetmedim… Ancak, İkiyüzlüler yüzünden Kadıoğlu özür dilemedi..
Ardahan gündem; Bugüne kadar Esenyurt politikasında, özellikle Kadıoğlu’na karşı haklı mücadelenizi yazdığınız makalelerinizde takip edip inanarak okuduk. İlginçtir sizin haricinizde Kadıoğlu’na karşı bu kadar mücadele veren başka birine ne yazık ki bugüne kadar rastlayamadık. Kadıoğlu’na karşı özel bir zaafınız mı var, yoksa başkalarının göremediklerini siz mi görmektesiniz, Ya da şöyle diyelim! Başkaları da Kadıoğlu’nun olumsuzluklarını görüyor da hangi sebeplerden dolayı sizin kadar eşleştiremiyorlar?
M. Küpeli; Ben dünya halklarının kardeşliğin savunan Demokrat olmaya devrimci olmaya, adam olmaya çalışan birsiyim. Öncelikle Feodalizme karşı Hasımlığa ve kindarlığa karşıyım Siyasi arkadaşlarıma ve Hemşerilerime, topluma yapılan bir Hata yapan olursa, kabul etmeyip özür dilemeyeni de ebedi affetmeyeceğimi de buradan bildirmek isterim.
Sayın Kadıoğuyla benim bir namus meselem yok. Ondan önce Eynyurt halkının sorunları için Sn. Gürbüz Çapanla sürüle eleştiri yazılarımız vardı. Çapa’dan sonra Benim emekçi halkımın hemşerilerimin Kadıoğuyla çok önemli çelişkileri vardır. Susanlar iki yüzlük ediyor. Sn Kadıoğlu; Göreve gelir gelmez Belediye de çalışan Kadıoğlunun yanlış işlerine alet olmayan KAI’lı hemşerilerimiz ve demokrat kimlikli insanları Çöpe mezarlıklara sürünce. Toplumdan gelen tepkileri ve Gazetelerimizin haberlerini ve özel köşe yazılarımı dikkate alıp tepki göstermediklerini gördüm. Esenyurtu kardeş yapmak isteyen birisi kamplara bölmemeye dikkat etmeli topluma yapılan hatalardan dolayı özür dilemeliydi bu erdemliği göremediğim için çok üzüldüğüm için yakın takibe aldım.
Kadıoğlunun bir yıl sonra Gümüşhanelilerin gecesinde yaptığı ‘Ben Karslıların hâkim olduğu bir bölgede görev yapıyorum. Oradaki cadde isimlerinden bahsetmek istiyorum Sırrı Atalay Caddesi Doğan Aralsı Caddesi. Aşık Şenlik Caddesi’ ve Gecede konuk olan deniz gezmişi asılmasına karar veren Savcı Baki Tuğun bakarak; ‘hele bir cadde diyeceğim saçlarınız diken diken olacak’ Diyerek, ‘Deniz gezmiş caddesi merak etmeyin ben gerekeni yapıyorum’ Diye konuşması bütün Esenyurt’taki aydınları, Kars Ardahan Iğdırlıları üzmüştü ben bu yazıyı 30 bin fotokopi yaptırdım dağıttım ve KAI’lı derneklerle birlikte Cumhuriyet meydanında bir basın açıklaması yaptık. Bu gün Internet kabadayılığı yapanlar Hemşeri sevdalıları Kadıoğluyla çıkarları ters düşer diye o meydanda bize destek vermediler. İkiyüzlüleri yüzünden Bzim Başkanımız böyle şey söylemez deyip Kadıoğlu destek sundular oda özür delemedi ve benim kırgınlığım bu özür dilememesinden dolayı halen devam ediyor.
İkinci olarak Göle derneğinin Yaptığı konserin iptal edilmesine vesile olan Kadıoğluna kimse tepki göstermedi. Aslında Kadıoğlu, bizlerin tepkisini ölçe ölçe buraya kadar geldi. Esenyurta en güçlü kitlelerin susturduğunu gördü ve şimdide istediği gibi atını oynatmaya başladı.
En önemlilerinden bahsediyorum üçüncü olarak Esenyurta Alt geçit yolunun ortasına yapılan ESKULE inşaatı için çok yazı yazdık ama oda yapıldı. Bir tarlada üç imar keyfi, Çanakkale gezileri, lüzumsuz harcamalar Esenyurt Kent konseyini çalıştırmaması gibi birçok konuda ters düştük. En son Belediyede CHP’ye oda vermemesi gibi mafya davranışları demokrasiyi hiçe sayması dahası da Atatürk’ün büstünün çalınması, Nazım Hikmet’in büstünün çalınması gibi yaptığı bir sürü yanlışlardan dolayı Hemşerilerimden ve Aydınlardan özür dilemeyene kadar Kadıoğluyla hep küs kalacağız. Kişisel bir meselem hiç kimseyle olmaz.
Güçlü siyasetçisi olmadığı için zoru başaramadı
Ardahan gündem; Bize Ardahan’ı sosyoekonomik ve sosyokültürel temelde kısaca özetlemeniz mümkün mü?
M. Küpeli; 20 yıldır Ülkenin bütününde olduğu gibi Ardahan üzerinde Kirli siyaset yapılıyor!.. Ardahan’da yoksulluk diz boyu… Kent (Ardahanlılar) birlikte hareket etmediği için il kültürü gelişmemiş. Dolayısıyla Sivil insiyatif kente sahip olmadığı için bürokratlar iyi çalışmıyor. 11 Vali gelmiş birisi de yakında gider. Gurbete göç edenlerde kent kimliğini kazanamadığı için siyasette başarılı olamamış ve Ardahan’a katkı sunmamışlardır. Daha doğrusu Ardahan Güçlü siyasetçisini seçemediği için bugünkü duruma gelmiştir. Kirli siyasetten kurtulmadan ve il kültürüne kavuşmadan ekonomi kurtuluşu yakalaması uzun yıllar alır diye düşünüyorum
Şer güçleri beni severse ben zaten adam olmamışım demektir(!)
Ardahan gündem; Mustafa Bey, CHP’li olduğunuzu biliyoruz… CHP ile ilişkileriniz ne düzeyde, biz KAİ’nin genel anlamı ile AKP Tabanlı olduğunu biliyoruz ve bu tüzüğünden de bariz olarak anlaşılıyor. KAİ ile ilişkilerinizin düzeyini bilmekte sakınca var mı, KAİ’ ye yakınlığınız CHP’li sizin deyiminizle Devrimci-Demokrat, kişiliğinizle çelişmiyor mu?
M. Küpeli; Demokrat kimliğimle her zaman övünen ve taviz vermemeye gayret gösteren birsiyim. Bu yüzden kirli siyaset yapan, yolsuzluk yapan cumhuriyet düşmanı, Hemşerisini yoldaşlarını satan ikiyüzlü insanlar, Demokrasi düşmanları tarafından pek sevilmem. Zaten onlar beni severse ben adam olamamışım demektir(!) Biri KAI’ da ve İstanbul’da iki yerel gazetemiz iki Internet sitemiz var Ülkedeki ŞER güçlerine karşı CHP, DSP. DTP, ÖDP vs bütün demokrat kimlikli partiler ve Sivil Toplum Örgütlerini ayrım yapmadan destek sunuyoruz. Aynı anlayışla yolumuza devam edeceğimizi herkes bilir. Kars Ardahan Iğdırlı sorunuza gelince; Ben Göleliyim. İstanbul’a gelince; Bu fabrikaya adam alınacak ama Kars’ı hariç levası her KAI’lı gibi bende bölgeciliği sandalyesinde oturmak zorunda bırakmıştır. Bir asırdır KAI’ deki geri kalmışlık göç yatırımdaki eşitsizlik beni Bölgeci kemliğine sürükledi Ama bir bölgenin sorunlarına duyarlı olurken Devrimci-Demokrat, kişiliğimden hiçbir zaman taviz vermedim vermeyeceğimde
Gölelilerin kimliği zor aşamalardan geçiyor ama Hiç yenilmeyecek…
Ardahan gündem; İstanbul/Esenyurt KAİ halkının çok yoğun olduğu bir bölge olması itibariyle siyasal anlamda çeşitliliğin yanı sıra özellikle Göleliler arasında aynı siyasal çizginin takip edilmesine rağmen tabiri caizse bireyler arası kişiye özgü iğneyle kuyu kazma siyaseti hâkim ve Gölelilerin kendi aralarında sürekli didişmeleri söz konusu… Siz bu durumu neye bağlıyorsunuz?
M. Küpeli; Kars Ardahan Iğdır toplumu zor bir toplumdur. Kafkaslardaki savaşlarda işgalcilere karşı güçlü duruşları vardır. 1920 Kars Rus antlaşmasında Sınırların çizilmesinden 50 yıl sonra Bileği bükülmez demokrat kimliği ülkede ses getirmiştir. Özellikle 12 Eylüldeki sınavını başarıyla veren KAI insanı tarih sayfalarına geçmiştir Göle ilçesine gelince! Demokrasi yolunda Uluslar arası bir kimlik kazanmış karhamın bir ilçedir. Güçlü toplulukları yönetmek çok zordur. Şer güçleri bu güçlü aydın demokrat devrimci toplumun 30 yıldır üzerinde oyunlar oynuyorlar, tuzaklar kurup pusuya düşürüyorlar ve en önemlisi ekonomiye yenik düşürüp yanına almalarını istiyorlar(!) Kadıoğlu İstanbul’daki Gölelileri ikna edemeyeceğini anlayınca ismine sıcak bakılmasını alt yapısı oluşturması için Göle’de yol yaptı. Festival ağalığı yapıp. Göleliyim dedi. 14. Festivalde konuşmasında artık benden gocunan kalmadı deyince bende dedim ki senden gocunan en az 15 bin insan Göle kaşar Festivaline gelmedi Ne acıdır ki Kadıoğlunun yüzünden yılda 10–15 insan festivale katılmadı. Ve buda yılda 100 trilyon eder 4 yılda 400 trilyon zarar etti. ama Göle kimliğinden taviz vermedi. Türkiye’deki kimlik bozulmalarına baktığınızda en az bozulan Göle kimliğidir.
Üç ilin bölünmesini hiç birimiz istemedik birlikte yaşamayı tercih ettik.
Ardahan gündem; Sn Küpeli, Yıllardır bireysel kariyer ve siyasal rant tacirlerinin Ardahan üzerinden nemalanmaları fikrine, KAİ içinde Ardahan’ın yeterince temsil edilip edildiğine ve KAİ örgütlenmesi içinde üç ilin temsil sırrının ne olduğu ve bu durumun 3 ili ayrı ayrı rahatsız edebileceğini hiç düşündünüz mü, Bu tür bir örgütlenmenin perde arkasında yatanın siyasal rant olabileceğini varsaymak mümkün mü?
M. Küpeli; Kars Ardahan Iğdır Sınırlarının çizilip üçe bölünmesi ve akabinde 1992 Yılında İstanbul’da kurulan Kars Ardahan Iğdır Kalkınma Vakfı ve Kars Ardahan Iğdır dernekleri bu güne kadar üç ili içinde barındırıp gerek örgütlenmesine ve gerekse kalkınmasına katkı sunmaya çalışmıştır. Ne var ki KAI Vakfı’na en çok Karslılar katkı sunduğu kadar Ardahan, hele Iğdır hiç sunmamıştır. Yatırıma gelince KAI Vakfı bu güne kadar 3500 Öğreniciye burs verirken bunun %30–35 civarında öğrenci bizimde aracılığımızla Vakıftan burs almalarını sağlamış bunların çoğu Ardahanlıdır. Ama gazetemiz yeterince Burs veren işadamlarını vakfa kazandıramamıştır. Çünkü Ardahanlı işadamlarını sayısı Kartsan çok az Her kurumdu öyledir Katkı sunduğun kadar temsil hakkı elde edersin. Şimdi her toplumda bireysel hareket eden köylü kurnazları olduğu gibi KAI toplumunda da çok olmuştur. Geçmişi tartışmanın bir fayda getirmeyeceğini bildiğim için Herkes kendi kimliğini ortayla koymuştur. Artık genç kuşak bu Zübükleri, Kirli Siyaset Yapanları, Köylü Kurnazlarını, Çıkarcıları tanımıştır. Bundan sonra bilgi ve birikimli kişiler söz sahibi olacaktır. Bu yüzden Ardahan orda yatırım yapan yapsın okumakta zorluk çeken –yoksul Ardahanlı öğrencilerin büyük bölümün listesi bizdedir burs veren versin Ardahanlılar bunları yaparken Kars engel mi olacak KAI vakfının Ardahan’da kurduğu bal üretme tesislerinde üretilen ANATOLYA Balı Ardahan balını markalaşmasını sağlamıştır. Bunu da unutmamak lazım
Sihirli değneği olan bile 3 yılda bir örgütlemeyi tamamlayamaz.
Ardahan gündem; Ardahan birlikteliği anlamında yakın zamanda (Ardahan kültür evi) sizinde dâhil olduğunuz bir faaliyet yürütüldü… Bu çalışmanın sonuçlarını yorumlamak mümkün mü?
M. Küpeli; İki aylık kısa bir çalışmaya rağmen başarılı bir açılış yaptı Çok büyük bir misyon üslenildiği için bazı hayal kırıklığı oldu. Amatörce bir yol izlendiği için bazı hatalardan dolayı eleştireler aldı. Küsen dernek Başkanları oldu. Ama bunlar geçicidir. BU gün itibariyle iyi projeleri hayata geçiriyorlar.
Açılıştan sonra yükselen eleştirilere karşın bire bir konuşup ikna edilmesi yerine basın yoluyla cevap verilince Esenyurt dedikoduya müsait bir ilçe olduğu için çok uzatıldı. En önemlisi, yaşanan tartışmalarda bir liderin, bir dernek başkanın bir gazetecinin konuşmayacağı, telaffuz etmeyeceği sözcüklere yer verilince yerelde dedikodu yayıldı
###Bu yüzden Ardahan ismi çok aşağı çekildi
Bir lider herkese cevap vermez. Tahrik edenleri görmez. Bazen sağır, bezen kör, olur. Oyunlara hazırlıklı olur. Öncelikle tahrik olmaz. Sonra ortada kayda değer bir şey yok. Sadece ben var bireysel çıkışlar var Bütün tartışmalar bir kaç sözden ibaret. İşimiz yok projemize yok çocuklarımızın geleceği için bir planımız yok. Hal böyle olunca Ardahan bir boş alanda tartışıldı Bakınız; Biz 40 Yıl Rus işgali altında kalmışız. Yoksul halimizle Ruslar Ardahan’ı 17 kez almış Deli Halit paşayla 17 kez yer almışız. Ama kimliğimizden kişiliğimizdin hiç taviz vermemişiz. Şimdi Ardahan’ın kimliği üzerine oyun oynanabilir. Bizleri alet edebilirler! Ardahanlılar 3 aylık kırgınlıklar sonunda bir toplantıda sarılır öpüşürler. Geçiştireceklerine inanıyorum yeter ki köylü damarımız tutmasın. Yeter ki şer güçlerinin parmağı olmasın(!) Yeter ki Ben varım, ben bilirim başkasını silerim, bu gibi gereksiz tartışmalar birlikteliğimize sekte vurur. Buradan bir öneride bulunmak istiyorum genişlendirilmiş bir toplantıda bir af ilanı çıkarıp Duygularımıza yenilmeden herkes yoluna güçlü bir şekilde devam etmelidir.
Federasyon’un 2004’den beri kuruluşu tartışılıyor!..
Ardahan gündem; Yakın zamanda Ardahan birlikteliği anlamında duyarlı aktivistlerin bir araya gelmesi ile İstanbul Ardahan Derneği Tuncer Dağ’’ın önderliğinde yeniden şekillenerek şimdiki yeri olan Ardahan kültür evi adı ile yeniden açıldı ve geçen süreç içerisinde Tuncer Dağ’ın ağzından bir ileri aşama olan Federasyon fikri ortaya atıldı. Bu fikir nasıl oluştu, Siz federasyon fikrini savunanlardan mısınız?
M. Küpeli; 2004 Yılında Kars Ardahan Iğdır Dernekler Federasyonunun kurduk Tam yasallaşırken O zaman İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan aday adayı Prof Dr. Esfender Korkmaz; İstanbul Dernekler Federasyonu kurun bana seçimde faydası olur dedi. Bende o oluşumun içindeydim öyle yaptık. Şu an öyle bir federasyon 5 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor!..
Ardahan dernekler federasyonuna gelince; 3 yıl önce başladı… Federasyon kurulması için bir yıl aralıksız devam eden 17 toplantı yaptıktan sonra İstanbul’daki Kurulu 5 Ardahan il derneğinde birleşme sağlanamadığı için federasyon kurulamadı.
Geçen yıl Anadolu yakasında ikinci kez Badaşen Derneği öncülüğünde kuruldu. Köy Derneği başkan olunca bir sürü tartıma çıktı. Tam yasallaşırken bir dernek evraklarını vermeyince başarılı olunamadı. Son alarak Ardahanlıların istemiyle bir mini toplantıda şifa yen sözlerle çoğu derneklerin katılımı olmayan bir toplantıda Sn Tuncer Dağ federasyon başkanı olarak önerildi… Katılanlar kabul etti. İkinci günü Toplantıya katılmayan dernekler eleştirince bütünün derneklerin katılımıyla bir federasyon olsun ‘toplum ikna edilesin’ dediler. Tuncer Dağ’da Federasyon yasallaşmadan önce bu önderlikten geri çekildi. İyi oldu Ardahan Dernek Başkanlığın bıraksaydı bu dernek bu günkü kadar güçlü olmayabilirdi. Şimdi Ardaha Dernekler Federasyon konusunda bir çalıma olduğu sinyallerini alıyoruz. Bir Av Bayan Federasyon genel başkanlığı için ikna edilmiş dernekler toplanır karar alır yoluna devam ederlerse yandan eleştiri çatlak seslerde kesil diye düşünüyorum.
Federasyon Başkanlığı pahalı ve zor bir görev…
Ardahan Gündem; Mustafa Bey, İstanbul Ardahan Derneği veya oluşacak Federasyonda fahri başkanlık gibi bir istemde bulundunuz mu?
M. Küpeli; Ardahan’a konuşulan boş alandan kurtarmak güzel bir girişimdir… Eğer binası, arsası, kooperatifi, parası olmayan bir tabeladan ibret bir kurama sahip çıkmak cesaret ister ona önder olmak isteyenleri ben cani gönülden kutlarım.
Federasyon oluşurken Merkezi Kartalda bulanan Ardahan Dernek Başkanı Ahmet Demirbaş, Beykoz Ardahan Derneği Sarı Gökçe ve birkaç arkadaş; ‘’Federasyon Baykanlığı için sizi ortaya atalım ortalık kızışsın’’ Dediler. Kabul etmedim çok zorlayınca Ardahan kemliğine yenilip kabul ettim. Onlar toplantılarda Küpeli başkandır deyince adayların sayısı artmaya başladı. Ben olursam federasyonu kullanamayacaklarını anladıkları için Siyasiler bile aday çıkarmaya başlardılar. Talimatlar verdiler. Tabi biz kıs kıs alttan mutlu gülücükler atıyorduk
Ben Bölünmemiş bir Kars Ardahan Iğdır’ı üzerende yayıncılık yapıyorum onun için üç ile eşit davranmazsam yayın çizgim bozulur ve destek alamazsam gazetenin geleceğini tehlikeye atarım
İkinci olarak Esenyurt Ardahan Derneğini kongresini 4 ay geciktirip bu günkü yönetime teslim ederken Kurucu başkan derneğin güçlü olması için benim onursal başkanı olmamı kendisi benim yanımda Tuncer Dağdan istedi. Ben dedim ki bu şu anki yönetim kurulunun işidir onlar karar almazsa olmaz dedim kapatıldı bitti.
Ne kadar aşağıda basit tartışıyoruz. Ardahan’ı kurtaracak Ardanın önderiyiz diyenlerin konuşması değil ama işte cevap vermek zorunda kalıyoruz.
###Erdoğan Başbakan Çapan Cezaevinde Bende buradayım
Bir acı gerçeği hemşerilerimle paylaşmak istiyorum Bizimle 1989 yılında siyasete başlayan Tahip Erdoğan Beyoğlu belediye başkanlığını kaybetti. Gürbüz Çapan Esenyurt belediyesin kazandı Bede Siyasal Birikim Gazetesini kurdum. Şimdi Erdoğan başbakan yarının Cumhurbaşkanı, Çapan ceza evinde ben ise gördüğünüz gibi Bunların sorumlusu böyle gereksiz tartışmalardan sonra kaybettiğimiz tabandır. Şimdi Benim yerimde Federasyon olmadığı açıkça ortadadır Kaldiki Siyasal Birikim kurulduğundan bu yana ülkedeki yolsuzluklar karşı çıkmış. KAI Kimliğine hiç b ir zaman leke getirmemiş aynı yolda devam ederken gereksiz tartışmaların içine çekip oyalamak için hiçbir habere yer vermemiştir.
Ardahan gündem; Bunun için ikna oldunuz her halde!
Bekâra karı boşatmak kolay gelir
M. Küpeli; Evet, İkincisi bir federasyon başkanlığı pahalı bir iştir, bekâra karı boşamak kolay gelir ya ben 20 yıldır bu işin içindeyim. Federasyon tabela olmamalı. İlk kurulmaya çalışılırken güçlü mesaj vermeyen bir federasyon doğarken ölür. Bunun için Federasyona başkanı olacak birisi ilk etapta bina tutması ve o binayı dayayıp döşemesi ve sürekli toplantı yapması için en az 100 bin lira kenara ayırmalı. Bina işi bittikten sonra asıl masraf İstanbul’daki 96 Ardahan derneğine gidip federasyonu anlatabilmektir. Bunun içinde bütün etkinliklere katılması için bilet, yol masrafı vb. Federasyon etkinliklerinin olması için ayrı bir bütçe, yani layıkıyla yapılması için nereden bakarsanız 200 bin lira bir kenara ayrılması lazım. Federasyonun kurulduğunu hesap edersek Yönetim Kurulu, Beykoz Ardahan Derneği, Kâğıthane Ardahan Derneği, Kıraç Ardahan Derneği, Esenyurt Ardahan Derneği; oluşacaktır Bu bütçeyi oluşturacak durumda olmadığı için bu iş çok zor iştir. Kaldı’ki ben fazla işçi çalıştırmadığım halde kendi işimi yapmakta zorluk çekiyorum. 12 Eylül anıları adlı kitabımı yazıyorum, birkaç sitede dergide köşe yazarlığı yapıyorum sayısız kitapta da önsüz yazmam konusunda teklifleri de kıramıyorum, Avcılar Kent konseyi genel sekreteriyim, anlattıklarıma bakınca Federasyon başkanlığına hiçbir koşulda uygun olmadığım ortadadır.
Ardahan Gündem; Tuncer Bey tarafından Federasyon fikrinin ortaya atılmasının ardından bir anda soğuk rüzgârların estiğine ve bu fikre ses çıkarmayanların daha sonra birer birer Tuncer Beyden uzaklaştığına şahit olduk! Tuncer Beyden uzaklaşanlardan biride siz olduğunuzu biliyoruz… Bu soğukluğun nedeni ne öğrenebilir miyiz?
M. Küpeli; Ben 30 Yıllık bir dernekçiyim 150 Günlük dernekçi değilim Ne arkadaşım nede hemşerilerime hiçbir zaman kimseye uzak kalmadım, herkesi karşılıksız sevdim. Benim 20 yıllık emeğimin büyümesini isterim tabiî ki Yaş olarak bir saygısızlık görünce herkes gibi geri çekilerek sessizce izlerim. Ama öyle bir şey olmadı. Ufak tefek yazı yazdılar. Ama arkadaşlar gençtir ben onların ağabeysiyim hiç kırılmadığım için yazılarının hiç berine cevap bile vermedin vermemde. Tabii ki herkes durduğu yeri bilmeli. Dernek işlerine karıştın mı ucundan, kulağından sorumlu tutuluyorsun. Bu yüzden bundan sonraki hayatıma sadece gazeteci olarak devam edeceğim. Dernek işleriyle asla ve asla ilgilenmeyeceğim bütün tekliflere kapalıyım. Nedenleri bende gizli kalacak
Devletin çizdiği çizgiyi dikkate almadan birlikte yaşamaya karar verilmiştir.
Ardahan Gündem; Ardahan il derneklerinin tek çatı altında toparlanma fikrine sıcak mısınız, yoksa demin saydığımız KAİ etmenleri yanı sıra örgütlülüğün önünde set oluşturan gizli güçler mi var, Eğer KAİ’nin ve söz konusu gizli güçlerin etkisi yoksa… Sizce oluşacak çatının modeli nasıl olmalı ve ayrıca bu oluşumda yer alanların mesleki kariyerlerini izah etmeniz mümkün mü?
M. Küpeli; İstanbul’da Gölelilerde Ardahanlılarda Derneği küçültüp Esenyurt’a sokmaya çalışıyorlar. Hal bu ki İstanbul’da 600 bin Ardahanlı var. Bana göre önce İstanbul’da(Ardahanlıları) mesleki kuruluşlara ayırarak Ardahan’ı tanımak lazım sonra her meslekten birini alıp çatıyı kurmak lazım. Tabi birazda İstanbul olarak üyelerimize kent ekimliğini kazandırarak bu işi yapmalı.
Bülbül vatanı nasıl altın kafesle değişmemişse bende aynı duyguyu yaşıyorum...
Ardahan Gündem; Son bir soru… Büyükşehirde yaşayan biri olarak Ardahan’a geri dönmeyi ve orada yaşamayı düşünür müydünüz ve ek olarak, Herkesin hayata atıldığı günden itibaren bir takım hayalleri vardır. Sizin hayaliniz ne idi, bu hayaliniz gerçekleşti mi?
M. Küpeli; Bir söz var ya “Uzakta bir köy var o köy bezim köyümüzdür” ama gitmediğin köy bizim olabilir mi. “Bülbülü altın kafese koymuşlarda ah vatan vah vatan demiş”, Yazarda demiş ya “toprağın kaybeden tanrısını kaybetmişe benzer “ herkes toprak özlemi çeker Evet Ardahan Kars’ta Kafkasların gizeminde yaşamayı düşünüyorum… Ama kitap okumak ve kitaplar yazmak, Birkaç yararlı eser bırakarak.
Ardahan gündem; Mustafa bey zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
M. Küpeli; Ben de.
Röportaj; İlyas Yıldız