Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “Kamu görevlisine basın yoluyla hakaret” suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan Küpeli “Ben söz konusu yazımda belediye başkanını barışa davet etmiştim ama karşılığı hapis cezası oldu. Haksızlığa uğradım, bu kararla düşünce ve basın özgürlüğü yara almıştır” dedi.
Ceza ertelendi
Cezası ertelenen Mustafa Küpeli, hakaret suçunu 5 yıl içinde tekrarlamadığı takdirde 14 aylık hapis cezası uygulamaya konulmayacak.
Meslek ilkelerinin dışına çıkmadım
Bugüne kadar yaptığı haberler ve kaleme aldığı yazılar nedeniyle defalarca tehdit edildiğini vurgulayan Küpeli, “Mahkemesi olmayan gazeteci, toplum haberlerini yapmayı riske etmemiş demektir. Ben 16 yıldır devam eden meslek hayatımda gazetecilik ilkelerinin dışında haber yapmadım, yazı yazmadım. Hortumcularla, arazi mafyalarıyla uğraştım, tehdit edildim ama doğru bildiğim yoldan da hiç ayrılmadım” diye konuştu.
Hakaret etmedim eleştiri hakkımı kullandım
Cezaya neden olan köşe yazısında sadece eleştiri hakkını kullandığını belirten Küpeli, Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’na hakaret etmediğini de söyledi:
“Aldığım cezaya gelince; Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun bir dernekte yaptığı konuşmayı köşe yazımda konu edinmiştim. Ben bir basın mensubu ve gazeteci olarak o yazıda eleştiri hakkımı kullandım. Kadıoğlu’nun yaptığı konuşmaya ilişkin düşündüklerimi, düşünce özgürlüğü ve basın özgürlüğü çerçevesinde kaleme aldım. Kadıoğlu’na karşı hakaret etme kastım olmamıştır” dedi.
Kars, Ardahan ve Iğdırlılar da mahkum edilmeli!
14 ay hapis cezası almasına neden olan köşe yazısıyla ilgili de konuşan Mustafa Küpeli, Belediye Başkanı Kadıoğlu’nun yerel seçim öncesi Bahçelievler Gümüşhaneliler Derneği’nde bir konuşma yaptığını, bu konuşmanın ardından da Kadıoğlu’nu barışa davet ederek “Aramıza Girme Kadıoğlu” başlıklı yazıyı kaleme aldığını dile getirdi.
Küpeli, “Kadıoğlu, orada yaptığı konuşmada, “Ben, Türkiye’nin en zor yerinde görev yapıyorum. Orada, Karslı hakimiyeti var. Şimdi size Esenyurt’ta caddelere konulan isimleri tek tek sayacağım: Doğan Araslı Caddesi, Aşık Şenlik Caddesi, Sırrı Atalay Caddesi” demiş, o sırada salonda bulunan Deniz Gezmiş’i asan eski Savcı Baki Tuğ’a bakarak, “hele bir isim söyleyeceğim ki, saçlarınız diken diken olacak. O da Deniz Gezmiş Caddesi…” demiştir. Kadıoğlu bu sözlerle Kars, Ardahan ve Iğdırlılar için çok değerli olan Doğan Araslı, Aşık Şenlik ve Sırrı Atalay’ı ve ayrıca tüm Türkiye’nin ortak değeri olan Deniz Gezmiş’i küçümsemeye çalışmıştır. Bunun üzerine ben de, “Eğer Deniz Gezmiş o salonda olsaydı sen bu konuşmayı yapamazdın. Bizim oralarda bir atasözü var “Yiğidin arkasından konuşana kalleş derler” diye yazmıştım. Bilirkişi, benim bu ifadelerimin, eleştiri sınırlarını aştığını, onur, şeref ve saygınlığı rencide eder nitelikte olduğunu ve hakaret unsurlarını taşıdığına karar vermiş. Benim o yazıda kullandığım atasözü, Kars- Ardahan- Iğdır yöresine aittir. Bu atasözü suç ise, bütün Kars, Ardahan ve Iğdırlılar da 14 ay cezaya mahkûm edilmelidir” diye konuştu.
Erdal Karasansar/İstanbul