FARUK DEMİR, CHP'Yİ KARIŞTIRIYOR MU?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Göle İlçe Başkanı Recai Özalp, Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir ile CHP Ardahan İl başkanı Yalçın Taştan arasında yaşanan gerginliğe müdahale etti.

Sosyal medya hesabında açıklamalarda bulunan CHP Göle İlçe Başkanı Recai Özalp: “Her ne kadar bir birbirimizi sevmesek de, birilerinin boyu, sesi ve yürüyüşünden hoşlanmasak ta yapmış olduğumuz yol arkadaşlığı gereği birbirimize tahammül etmeliyiz” dedi.

Faruk Demir ve Yalçın Taştan arasında yaşanan soğuk savaş nedeniyle, “Siyasette yol arkadaşlığının önemi ve gerekleri” temasını işleyen Başkan Özalp, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Önce şunu çok iyi anlamamız gerekiyor, bir hedef belirlenmiş ve hedefe birlikte yürüyeceksek bazı kurallara uymamızda kaçınılmazdır. Her ne kadar bir birbirimizi sevmesek de, birilerinin boyu, sesi, yürüyüşünden hoşlanmasak ta yapmış olduğumuz yol arkadaşlığı gereği birbirimize tahammül etmeliyiz.

Eğer birlikte bir hedef belirlemiş ve bu hedefe kuralları yok saymadan yolumuza devam etmek istiyorsak, bizlere güvenen, bizleri kurtarıcı olarak gören ve ümitle peşimize takılan ve bekleyen bu soydaşlarımıza karşıda sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız. 

Şöyle örnekleyecek olursak;

Kuralları ve takım kaptanlarını, oyuncuları ile hakemleri yok sayarsak çıktığımız bu iktidar olma yolunda oyun içinde kendi kurallarımıza göre yeni oyunlar kurmaya çalışırsak hedefimize hep birlikte yürümemiz ve hedefe varmamız imkansız kılınacaktır ve başarısızlık hepimizin hanesine yazılacaktır. Sonrada kalkacağız bunun adına demokrasi diyeceğiz yok işte böyle bir dünya sevgili yol arkadaşlarım.

Hep söylüyor duruyoruz bizler Cumhuriyet Halk partiliyiz diye evet bunu söylemek ve CHP li olmak demek onur demek gurur demektir. Bizleri diğer partilerden farklı kılan bizim özgürlükçü ve çoğulcu düşüncemizdir. 

Hani diyoruz ya parti içi demokrasi evet zaten özelliklerimizden biride parti içi demokrasidir. Fakat şunun altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bizler parti içi demokrasiyi konuşurken bunun ne anlama geldiğini ve nasıl işletilmesi konusunda ise hassas olmamız gerdiğinde unutmamak gereklidir. Konuşmamız gereken yerlerde konuşmayarak, konuşulmaması gereken ulu orta yerlerde Genel Başkanımızdan tutup Milletvekillerimiz olmak üzere seçilmiş yöneticilerimizi eleştirmeye kalkarsak bunun adına da parti içi demokrasi demeye kalkışırsak hiç kimse kusura bakmasın bunun adı parti içi demokrasi filan olmaz ancak olsa olsa parti içi ihanet olur. Bu ve buna benzer tutum ve davranışlarımız bizi ne hedefe nede iktidara taşımaz ve taşımadığı gibide rakiplerimizin elline, onları güçlü kılan kozlar vermiş oluruz. Yani kısacası birbirimizi sevmesek de birbirimize tahammül etmek zorundayız. Sevgili yol ve dava arkadaşlarım kalın sağlıcakla.”