CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve Ardahan 22.23. 24.Dönem milletvekili Ensar Öğüt, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) dayanarak, Cemevi yaptırmak üzere dernek kurulabileceğine karar vermesinin ardından Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına dayanarak, “Cemevi ibadethanedir. Aydınlatma giderleri ödenmelidir” kararı vermesini, geç kalmış ama doğru karar olarak yorumladı. Öğüt, “Hem bir haksızlık giderildi hem de yıllardır mücadelesini verdiğim bir hayalim gerçekleşti” dedi.
ONLARCA ÖNERGE VERMİŞTİ
TBMM’de onlarca soru önergesi vererek ve kürsüde her fırsatta konuyu gündeme getirerek Alevilere yapılan haksızlığa karşı mücadele veren Ensar Öğüt, “Cemevleri zaten bir ibadethanedir. Ancak, bu kabul edilmeyerek hem Alevilere haksızlık ve baskı yapılıyordu hem de vergi alınmasına rağmen Alevilerin ibadethanelerine destek olunmuyordu. Bu haksızlık bir nebze giderildi. Onlarca soru önersi verdim, olayı tüm makamlara anlattım. Bu aynı zamanda hukuk mücadelesi veren Cemevlerinin zaferidir.
CEMEVLERİNİN MÜCADELE ZAFERİ
Bu karar üzerine Cemevlerinin, Cami, Sinagog, Havra gibi “ibadethane” statüsüne girdiğini, bu uğurda Cemevlerinin çok acı çektiğini ancak dimdik durarak mücadele verdiklerini, bu karara isnaden artık Cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Diyanet bütçesinden ödenmesi gerektiğini, yıllardır tartışma konusu yapılan belediyelerin Cemevelerine arsa tahsisi yapmasının önündeki engelin kalktığını ifade eden Ensar Öğüt, bu karar doğrultusunda yasal düzenleme yapılmasını istedi.
İŞTE KARAR: CEMEVİ İBADET MEKANI
Dört sayfalık Yargıtay kararında, AİHM’in Cemevelerini ibadethane sayan kararına ve Anayasa’nın uluslararası anlaşmaların iç hukuk normu sayıldığına ilişkin düzenlemesi ile eşitlik ve din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin maddelerine atıf yapıldı. Kararda özetle şöyle denildi:
“Cemevi, Alevi-îslam inanışına sahip yurttaşlarımızın öteden beri cem ibadetini yaptıkları mekanın adıdır. Cem kelimesi, Arapça’da ‘toplanma’ anlamına gelmekte ve dini, törensel ve ritüel uygulamalarının tümünü kapsamaktadır. Tüm Alevi toplumunca kabul gören Cemevleri, Alevi-İslam inancına sahip yurttaşların ibadet mekanıdır. Bu ibadet şekli Anadolu’da yüzyıllardan beri böyle süre gelmiştir. Öncelikle, bir mekanın ibadet yeri sayılıp sayılmamasının münhasıran o inanca tabi insanların taktirinde bulunmalıdır. Alevi inancına mensup insanlarının inanç ve ibadet merkezlerinin Cemevleri olduğu, Alevilerle birlikte tüm toplum kesimleri tarafından kabul edilmiş bir olgu ve gerçekliktir.
AYDINLATMA GİDERİ TESPİT EDİLMELİ VE HÜKÜM KURULMALI
Alevilik ve Alevilerle ilgili sorunlar ülkemizde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yargılama konusu olmuştur. Nitekim, Cem Vakfı/Türkiye davası, somut olayla bire bir örtüşmektedir. Her iki davanın tarafları aynı olup, konuları benzerdir. Bu davada ülkemizin, İnsan Haklan ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 9 ve 14. maddelerini ihlal ettiğine hükmedilmiştir. Tüm bu maddeler ve özellikle Uluslararası Sözleşme hükümleri ile birlikte normatif düzenlemeler kapsamında hukuki olgulara göre; Cemevlerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9 ve 14. maddelerine aykırı olduğunu bildirir AİHM’in Cem Vakfı kararı da dikkate alınarak, davalı vakıfta, alanında uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak; söz konusu vakfın ibadethane kapsamında değerlendirilecek bu bölüme ait aydınlatma giderleri tespit edilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.”
HÜKÜMET YASAL DÜZENLEME YAPMALI
Ensar Öğüt, Hükümet’in yasal düzenleme yaparak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve son Yargıtay kararı ışığında Cemevlerine ibadethane statüsü vermesinin yasal güvence altına alması, tartışmaların önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.