Ardahan 1992 yılında il oldu. Herkes 20 yıldır bu ilin kalkınması ve gelişmesi için çalışır, gelinen noktada kalkınan bir Ardahan var ama bu kalkınmayla paralel gitmeyen eğitimde başarısızlık var, eğitimde tepetaklak olmuş bir Ardahan var karşımızda.
Ardahan'da AK Parti iktidarının hamleleriyle son günlerde bir yandan devlet yatırımları diğer yandan özel sektör yatırımları aldı başını gitmektedir. Bugün geldiğimiz noktada Ardahan Türkiye'nin hızla kalkındığı noktada aldığı yatırımlarla önemli bir yerde duruyor, bu kalkınmışlığa rağmen eğitimdeki bu başarısızlığın sebebi nedir? Buna bakmak lazım.
Ardahan'da yatırımlar çok iyi ama eğitimdeki başarısızlığın sebebi ise siyasi iradenin kendini gerektiği gibi ortaya koyamamasıdır ve bu siyasi iradenin kendisini Kamu yönetiminde ve denetimde söz sahibi olacak tavrı ortaya koyamamasıdır.
AK Parti iktidarıyla birlikte kalkınmış ve geleceğe yürüyen bir Ardahan'ın olması için tüm bu çalışmaların sonucunda gaye ve amaç kalkınmış bir Ardahan olmalıydı?
Gelişmiş ve kalkınmış bir Ardahan önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek, insanlarının rahatça ekonomik ve sosyal alanda kendine yeterli yaşam alanı bulunduğuna inandığı bir Ardahan olacak, kişi başı Milli gelirden aldığı payla geleceğe yürüyen bir Ardahan hayal edilmekte idi bu başarılacak. Kamu hizmetlerinin kusursuzca verildiği diğer alanlarda herkesin kendisini mutlu hissedeceği yaşanabilir bir Ardahan temennisiydi. Bunlar yavaş yavaş olmaktadır.
Peki, bugün bunların olabilmesi neye bağlıdır?
Önce Ardahan'ın eğitim sorununu çözmüş bir toplum olmasına, sonra Siyasal-Bürokratik ve STK dediğimiz yapıların dayanışmasının getireceği kalkınmada ileriye yürümek anlayışının oluşmasına ve buna bağlı taban birlikteliğinin sağlanmasıydı. Peki, bunlar Ardahan'da var mı, maalesef görememekteyiz.
Ardahan 1992 yılında İl olduktan bu güne kadar birçok iktidar geldi geçti, onların Ardahan'daki teşkilatları ve seçilen Milletvekilleri geldi ve geçti şimdi kimse hatırlamaz bile onları.
AK Parti ve onun Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi ise Türk siyasi hayatına 2002 yılında damgasını vurarak Türkiye'nin her alanda kalkınması için elinden gelen tüm gayreti 10 yıldır göstermektedirler ve Türkiye'yi bir dünya devleti yaptılar ve devam etmekteler. Unutulmazlar arasına girecek işlere imza atmaktalar.
AK Parti'nin halkın çoğunluğunun oyunu alarak 10 yıldır kaldığı iktidarda, Ardahan'da ki onu temsil edenlerin Başbakanın vizyonunu yakalayacak bir AK Parti örgüt çalışması olduğunu gören var mı? Biz göremiyoruz, Ardahan kamuoyu bu durumu yakından görmektedir. Ardahan Kamuoyu AK Parti iktidarı döneminde aldığı yatırımları görmektedir, ama aldığı bu yatırımları insan kaynaklarını yetiştirme konusunda kullanamamaktadır.
Bunun nedeni olarak yetişmiş bir insan kaynağımız mevcut değil. Bugün Ardahan'da Bir yolunu bulup atandığı görevlerin yetki ve sorumluluklarını kendileri için kullanan azınlık bürokrasisi mevcut. Bunu kırmak mümkün değil bunlar HER DEVRİN BÜROKRATLARIDIR bir yolunu bulup siyasileri kafalayıp avucunun içerisine alıp kullanırlar. Ardahan'da şu an bu devir yaşanmaktadır.
Eğitimde her yıl Türkiye'de en başarısız il görüntüsü veren Ardahan'da eğitim altyapısında ciddi sıkıntılar mı var ki bu başarısızlık her yıl tekrarlanıyor?
Oysa İstatistik veriler Ardahan'da ki altyapımızın hiçte öyle olmadığını ve çok güzel olduğunu söylüyor.
Sıralamak gerekirse;
Okullaşmada okul sıkıntısı olmayan il Ardahan,
Öğrenci başına düşen derslik sayısında sıkıntısı olmayan il Ardahan,
Öğretmen açığı bakımından sıkıntısı olmayan İl Ardahan,
Diğer illere göre tüm avantajlar Ardahan'dan yana.
Gözüken bu tabloyu AK Parti'nin iş yapma vizyonu ortaya koymaktadır.
Yani AK Parti altyapıda üzerine düşeni Ardahan'ımız da yapmış durumda.
Tüm bu olumlu gelişmeler karşısında Üniversiteye öğrenci göndermede ve başarı sıralamasında neden en sıkıntılı il Ardahan, peki bu çelişkiyi neyle açıklayacağız?
Ardahan İl olduktan sonra en büyük yatırımları AK Parti iktidarıyla almasına rağmen kamuoyu konudan bihaber ise, suçu, Ardahan Eğitimindeki bu başarısızlığı AK Parti örgütünde aramalısınız, bu yatırımları Halka anlatamayan bir örgütünüz varsa suçu orada aramalısınız.
Bu başıboşluğu ve vizyonsuzluğu önleyemiyorsanız, bir yolunu bulup partide yer bulduktan sonra küçük hesapları için partiye kapak atıp, bu büyük adımları görmezden gelen bir siyasetçi tipleriniz varsa suçu onlarda aramalısınız.
Bürokrat göndermeyi ve getirmeyi psikolojik bir üstünlük ve kendilerini tatmin aracı olarak gören bir teşkilatınız varsa suçu onlarda aramalısınız.
Yapılan tüm bu eğitim yatırımlarının İnsan Kaynağının yetişmesinde kullanılmasının gerekliliğini bilmeyen, kendisi eğitilmeye muhtaç bir teşkilatınız varsa, orada kusuru kendinizde aramalısınız.
Sorumlu olarak suçu Bürokrat veya üst düzey yöneticilerde değil, sokaktan geçerken kolundan tutup takım kurar gibi parti listesine yazılan ve yapıyı yönetmeye başlayan insanların olduğu bu yapıda aramalısınız.
Siz böyle bir teşkilat kurmuşsunuz ve sizler böylesi bir teşkilattan ne bekleyebilirsiniz ki? Maalesef Ardahan'da ki yapı böyle durumdadır.
Ardahan'da ki tüm bu başarısızlığı, olumsuzluğu ve olumsuzlukları başka yerlerde aramaya gerek yok, bu işin birinci derece sorumluları her şeyi yönetmeye talip olan AK Parti'nin Milletvekili ve İl Başkanı, Belediye Başkanları, İl Genel Meclis ve Belediye Meclis Üyeleri, İlçe Teşkilatlarıdır ve suçu onların yönetiminde aramak gerekmektedir.
Çünkü Ardahan'da ki Siyasi ve Bürokratik yapıyı iktidar adına tamamıyla yukarıda saydığımız kadrolar yönetip kontrol etmekte ve karar verici merciler bunlardır. Sokaktaki insandan bu sorumluluğu bekleyemezsiniz.
Hal böyle olunca Ardahan'da ki eğitimdeki bu başarısızlığın birinci sorumluları AK Partinin Ardahan'da ki Milletvekilinden en aşağıdaki insanına kadar herkesin sorumluluğu vardır. Çünkü bu halk bu insanları her alanda bizi yönetsinler diye seçmiş ve sonuç almak istiyor. Suçu bürokrata yüklemiyor onu oraya atayan ve denetleyen, gerektiğinde hesap soran siyasal iktidarın mensuplarının bu işte sorumluluk aldığını biliyor.
Artık şunu diyebiliriz, Ardahan eğitimindeki bu başarısızlığı Vali bey ve Kaymakamlar ile Milli Eğitim Camiasının üzerine atıp kolaydan suçlu bulacağımızı zannedenler, aslında kendi suçlarının örtbas edilmesini isteyenlerdir biz o oyuna gelmeyeceğiz.
AK Parti'yi Ardahan'da yönetmeye talip olanlar eğitimdeki bu başarısızlığın faturası sizedir, gidip ne dediğimizi düşünün.
Ardahan'da en son Milletvekiliyle AK Parti İl binasında yapılan toplantıdaki kavgalarınızın altında yatan gerçekleri bilmekteyiz ve kimlerden neden şikayetçi olduğunuzu ve hangi kişisel hesaplarınız olmadı diye hangi bürokratlardan rahatsız olduğunuzu kendiniz çok iyi bilmektesiniz.
Herkes Parti içerisinde bir telden çalmaktadır ve ne çaldığınızı sizi oraya seçen seçmenleriniz anlamıyor!
AK Parti'nin Ardahan'da doğru ellerle yönetilmediğini, geçmişte siyasi hesaplaşması olanların partiyi ele geçirdikten sonra Partiyi bir çıkmazın içerisine attığını görmekteyiz. Herkes partide şu an 2014 Belediye-2015 Milletvekilliği seçiminde nasıl ayak oyunlarıyla istediğim konuma gelirim hesabı peşinde.
Bu Partide, ALLAH(cc) Rızası için çalışan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez, gerisi kişisel getiri peşinde.
Ardahan eğitimi topyekûn bir hamleyle ayağa kalkacaksa bu da vizyon sahibi siyasilerin çalışmasıyla olur. O vizyon sahibi adamda bu partide olmadığına göre iş yine Bürokratların sırtına kalacaktır.
Ardahan eğitimi seneye sınavlarda ne olacak umutsuzluğuyla yarınlara bakıyor. Bu gidişata dur diyecek kahramanları görmek istiyoruz.
Ardahan'daki AK Parti içerisindeki küçük hesaplar ve akabinde yaşanan gizli gizli kavgalar bu sıkıntılı ve başıboş süreçleri yaşamamıza neden oluyor.
AK Parti Milletvekilinin ayrı telden, İl Başkanının başka telden, Teşkilatların ve İl Genel Meclis üyelerinin ayrı ayrı tellerden çaldığı, Belediye başkanlarının bir sonraki seçimde TOPUN Ağzında olduğunu bilerek farklı tellerden çalması bu partinin düştüğü dağınık durumu göstermektedir.
Kendi içerisindeki sorunları çözemeyenler Ardahan'ımızım hangi sorunlarını çözebilirler ki? Milli Eğitimin sorunlarını da çözsünler?
Ardahan'ımızın yarınları için yine de ümit var olmalıyız.
KENDİ İÇERİSİNDEKİ SORUNLARINI HALLEDEMEYENLER, HALKIN SORUNLARINI ÇÖZEMEZ.