ÇİĞDEM KOÇAK / ARDAHAN HABER
“Sürekli kan kaybeden kent. Her sene daha da geriye giden kent. Bireysel çabalarla bölgede tutunmaya çalışan aileler olsa da devlet desteği olmadığı için çok göç veren kent” vurgusu yaparak sözlerine başlayan Ünal şunları söyledi:
ARDAHAN’IN BÜTÜN SORUNLARI YUMAK OLMUŞ
“Bir hemşerimizin yukarıdaki özlü anlatımıyla, en önemli sorun olan göç olgusunda Ardahan’ın bütün sorunları yumak olmuş gibidir: İşsizlik, eğitim, sağlık, iklime bağlı kapalı sosyal yaşam, uzun süren kış ve yüksek ısınma maliyetleri, yetersiz kentsel donatı ve konut yapısı, nüfusun %60’ının köylerde yaşadığı halde köylerdeki konut ve barınma koşullarının iyileştirilememesi gibi nedenler özellikle genç nüfusu göçe zorlamaktadır. Nüfus ve sermaye göçtükçe, bir kısır döngü gibi, iktisadi birimler ayakta kalmakta zorlanmakta, ekonomi ve geçim olanakları daha da daralmaktadır.1975 yılında 222 bin olan nüfusu, il olduğu 1992 yılında 170 bin civarındadır. İl olduktan sonra da düşmeye devam eden nüfusu 2010 yılında 105 bin, 2022 yılı itibariyle ise 93 bin civarındadır. Serhat iller arasında olması ve nüfusun hızla azalması dolayısıyla göçü durdurmak yönünde devletin hızla tedbirler alması gereken bir ilimizdir.
Alınacak tedbirler, sadece ekonomik nitelikte değil sosyal yönü ağır basan nitelikler taşımalıdır.Hizmet sektörü hariç tutulduğunda, ekonomisi başlıca ve temel olarak hayvancılığa özellikle de büyük baş hayvancılığa dayanmaktadır. Çevre iller arasında en fazla büyükbaş hayvan stoğuna sahip ilimizdir. Bunu izleyen küçükbaş hayvan ve kaz yetiştiriciliği, geleneksel aile ekonomisi içerisinde yerini almaktadır. Arıcılık ve coğrafi işaretli bal üretimi de önemli bir paya sahiptir. Süt ürünlerinden kaşar ve diğer peynir çeşitleri ile tereyağı üretimi ticarileşen ürünler arasında önde gelmektedir. Bu hayvansal ürünler büyükşehirlere ve genellikle sosyal ilişkiler ağı yoluyla pazarlanmaktadır, ticari bir markalaşma pek bulunmamaktadır. Köylünün süt işlemesi ve pazarlamasında yetersizlik ve sorunları vardır. Süt fiyatları çoğu zaman alıcının insafına kalmaktadır. Enflasyon ortamında önceden peşin alımlar dolayısıyla köylünün teslim ettiği sütün fiyatı düşük kalmakta ve köylü mağdur olmaktadır. Sonuçta süt hayvancılığı gelişmek yerine gerilemektedir. Sütün toplanması, işlenmesi ve pazarlamasına yönelik kooperatifçilik veya doğrudan kamu girişimciliğine ihtiyaç vardır. Aynı sorun canlı hayvan ve et ürünleri pazarlaması için de geçerlidir. Besicilik için doğal yollarla sağlanan besleyici ürünler iklim şartlarına bağlı olarak sıklıkla eksik kalmakta, modern yöntemlerin kullanılması ise oldukça yetersizdir. Geçmişte kurulmuş olan yem fabrikası kötü yönetim nedeniyle iflas etmiştir. Hayvan yetiştirme konusunda doğal besleyici ürünlerin verimliliğini artıracak modern yöntem ve üretimlere gereksinim vardır. Meraların ıslahı da bu kapsamda ele alınmalıdır. Besicilikte ani enflasyon şoklarına karşı köylünün veya besicinin dayanma gücünü koruyacak kamu finansman araçlarına veya kooperatif desteğine ayrıca ihtiyaç vardır.
Kriz veya yetersiz üretim durumlarında Ardahan ismiyle satılan orijinal ürünlerin arzı azalmaktadır. Buna bağlı olarak, son yıllarda orijinalliği bozulan doğal ürünler ve sahte üretimler, hayvancılık ürünlerine dayalı ekonomik gelişimi baltalaması dolayısıyla giderek daha ciddi bir sorun haline gelmektedir. Şimdiye dek ticari ürün taşımacılığına yönelik sistemli herhangi bir yol ve yöntem geliştirilmemiş olması da şehrin gelişmesi önündeki en büyük engellerden birisidir. Nakliye giderlerinin daha da pahalı hale geldiği günümüz koşullarında Ardahan ekonomisi için bu soruna mutlaka bir çözüm bulunmalıdır. Demiryolu taşımacılığına yönelik bir istasyon açılmamış olması Ardahan kaynaklı ürünlerin ekonomik rasyonalitesini ortadan kaldıran bir unsurdur. Ardahan halkı demiryolu, hava alanı, tünel ve diğer önemli altyapı yatırımlarının bir türlü gerçekleşmemesinden mustariptir. Önemli altyapı yatırımları ya hiç başlanmamış ya da bahtsız bir kuralın hüküm sürmesi gibi yıllarca sürüncemede kalmaktadır.
Örneğin yapımına 2017 yılında başlanılan Ilgar Dağı Tünelinde bir arpa boyu yol alınmış (300 m), bölge insanının mağduriyeti devam etmektedir. Devletin Ardahan ve çevresine bakışındaki bu durum halkın psikolojisine de “sahipsizlik”, “terk edilmişlik” ve “umutsuzluk” olarak yansımaktadır. Sosyoekonomik gelişmişlikte en önemli unsur olan insan gücü ve onun moral düzeyi yükseltilmeden Ardahan’da hiçbir şey başarılamaz. Kültürel etkinlikler ve gençlerin ilgisini çekecek faaliyetler az sayıdadır. Uzun süren soğuk mevsim nedeniyle insanlar erken saatte evlerine kapanmayı, evlerinde vakit geçirmeyi tercih etmekte ve bu durum giderek insanların bütün davranışlarını belirlemektedir. Isınma giderlerinin yüksek olması nedeniyle sosyalleşme ortamı sağlayacak fiziki alanların az olduğu ve açılan özel girişimlerin de yaşatılamadığı ya da ayakta kalmakta zorlandığı görülmektedir. Kamusal sosyal alan ve kültürel faaliyetler ise iktidarın tercihleri doğrultusunda şekillenmektedir.”
ARDAHANIN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
“Et ve et ürünlerinin alımı, işlenmesi ve pazarlamasına yönelik kamu girişimciliği, Sütün toplanması, alımı, işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik kooperatif ya da doğrudan kamu girişimciliğine dayalı organizasyon, Tarımsal arazilerin daha verimli ve katma değeri yüksek ürünler ile değerlendirilmesi için çalışmalar, Yok olmaktan kurtarılan Kavılca buğdayını değerlendirecek pazarlama ve ürün tutundurma çalışması yapılabilir. İçeriğinde Kavılca unu kullanacak mamuller için ar-ge çalışmaları yapılmalıdır. Ayrıca, büyükşehir belediyeleri Halk Ekmek kuruluşları nezdinde pazarlama ve iş birliği faaliyetleri yürütmek gerekir, Yörenin peynirlerine ve ununa dayalı ürün markası yaratmaya yönelik çabalar ve yiyecek işletmeleri desteklenebilir, zincir işletmelerle iş birliği geliştirilebilir, Sosyal yaşam alanlarının çoğaltılması ve kentteki sosyokültürel altyapıyı geliştirecek mikro düzeyde yaklaşımlara ihtiyaç vardır, Özellikle kadınların yaşam standardını yükseltecek biçimde köylerin restorasyonu ve tüm ilçelerdeki konutlara doğalgaz ulaştırılması, genç nüfusun tutulması ve göçü azaltabilmek açısından önemlidir, Kış turizmi ve ekolojik turizm potansiyeli var; ancak tanıtım, pazarlama ve organizasyona yönelik ciddi çabalara ihtiyaç var, Eğitimdeki başarısızlıkta en önemli sorun öğretmen istikrarının, sağlıktaki en önemli sorun ise doktor istikrarının sağlanamamasıdır.
Ayrıca il devlet hastanesinde kanser hastalıkları tanı ve tedavisi ile bazı uzmanlık dallarında yetersizlikler giderilmeli, Şehrin gerçekliğinden kopuk bir üniversite yapılanması mevcuttur. Üniversite yapısında Ardahan’ın en önemli ihtiyaçlarından Veterinerlik Fakültesi ve “Hayvan Hastanesi” yoktur. Asıl desteklenmesi gereken bölümler ise zayıf kalmıştır, İstihdam olanaklarını artırmak için atıl kalmış OSB’yi aktif hale getirmek gerekir. Doğaya ve çevreye en az zararlı ve emek-yoğun üretim dallarından (çorap, iç çamaşırı, tekstil-konfeksiyon vb.) fizibilitesi en uygun olan bir dalı seçerek Ardahan’da konuşlanması sağlanabilir. Bu amaçla özellikle İstanbul ve Bursa’da yerleşik hemşerimiz iş adamlarından, iş yaptıkları ürünlere dayalı bireysel girişim veya ortaklıklar oluşturulması suretiyle sermaye girişi sağlanabilir. En azından güven verici bir öncülük sağlanarak kamunun da desteğiyle iş ve istihdamın çeşitlenmesi denenmelidir, Artvin, Kars, Ağrı dahil Erzurum’a kadar bölgeye hitap eden içme suyu işletmesi bulunmamaktadır. Ardahan’ın doğal içme suyu kaynağının çevre şehir ve ülkelere pazarlayacak bir içme suyu işletmesi kurulabilir.Gümrükleme ve sınır geçişlerinin il ekonomisi içerisinde daha fazla katma değer yaratacak şekilde (gümrükleme, depo, tır parkı vb.) organizasyonu yapılabilir, Değişen uluslararası konjonktürde; Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve hatta Rusya’ya yönelik dış ticarette Ardahan’ın coğrafi konumundan yararlanılabileceği alanlar keşfedilmelidir.”
KALKINMACI DEVLET YAKLAŞIMI VE ARDAHAN
“Kamu ekonomisinin işlevlerinden birisi bölgelerarası eşitsizliği gidermeye yönelik ekonomi politikaları uygulamaktır. Bölgesel kalkınma uygulamalarıyla sosyoekonomik gelişmişlik farkları azaltılır, aynı zamanda kırsal-tarımsal üretim korunurken, nüfusun göçü ve belirli şehirlerde yoğunlaşmasının önüne geçilmiş olur. Ardahan bu kapsama giren illerin başında gelir.
Bunun yanında, sınır boyu illeri arasında çetin iklim şartları ve soğuk mevsimin uzun olması sebebiyle, Ardahan devletin kalkınma işlevinin ön planda olacağı bir şehirdir. Kendi nüfusunun yaklaşık 5 katı dışarıya göç veren kentin aktif nüfusu azaldıkça göçü daha da besleyen bir durum ortaya çıkmaktadır. Liberalizmin ruhuna uygun destekleme politikalarıyla bu gidişin tersine dönüştürülemediğinin en açık kanıtı, il hüviyetine kavuşması ve üniversitesinin kurulmasına rağmen son 30 yılda nüfustaki yarı yarıya düşüştür. Dolayısıyla Ardahan, liberal devlet uygulamalarından vazgeçmeyi öngören partimizin kalkınmacı devlet yaklaşımının en çok sonuç vereceği illerin başında gelmektedir. Gerek göç veren serhat ili olması gerekse eşitsiz gelişimi dolayısıyla, doğu sınır boylarındaki illeri de kapsayan, nüfusun korunması ve yerel kalkınma için yasal düzenleme yapılması belirgin bir ihtiyaç olarak durmaktadır” ifadelerinde bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: