Kanbir: "Vekil Atalay, eğitim sorunlarını çözdüğünü söylüyor, birde Çıldır İlçesindeki eğitim sorunlarına baksın" dedi.
NEJDET KANBİR'İN EĞİTİMLE İLGİLİ ELE ALDIĞI MAKALESİ ŞÖYLE:
Annelik, meslekse eğer, üç meslek ‘kutsallık’ vasfıyla nitelenebilir; Annelik, Sağlıkçılık ve Eğitimcilik!
Kutsal bir vasfı olan Eğitimcilik, herkesin hakkını verebileceği bir meslek olmadığı aşikâr. Öyle bir sorumluluk ki; bizim toplumumuz, öteden beri, çocuğunu eğitimciye teslim ederken, “eti sizin, kemiği bizim” diyerek, eğitimle bir insanın yeniden şekillendiğini, sadece bilgi edinmediğini, adeta eğitilirken yeni bir insan yetiştiğini ifade etmektedir.
Peki, bakınız etrafınıza lütfen, kaç “eğitimci” etiketli, işini hakkıyla yapıyor?
Bir örneği size tanıtayım; mesleğinin gereğini yapıp yapmadığına siz karar verin!
Çıldır ilçemizde, İlçe Milli Eğitim Müdürü, kadrolu Müdür. Kadrosu Çıldır’da. Evi kira, terk etmesi zor değil, ama evi Çıldır da değil! Temel Eğitimde çocuğu var. O da Çıldır da değil. Evi gibi Ardahan’da. Lise de çocuğu var. O da, değil Çıldır, Ardahan’da bile değil; Artvin de!
Birçok açıdan bana benziyor, benim evim kendimin, tek fark bu!
Başka?
Ben, İlçe Milli Eğitim’in başında değilim!
Çıldır Lisesi, benim sorumluluğumda değil, başarısı yada başarısızlığı, devamsızlıktan onlarca öğrencinin sınıfta kalmasının sorumlusu ben olmasam gerek?!
Bir de şöyle örnekler var;
Geçen yıllarda İl Genel Meclisi Üyeliği yaptığım zaman Ardahan’a vali olan Sayın Seyfettin Azizoğulu Bey, ailesini Ardahan’a getirdi ve Temel Eğitim’deki çocuğu Ardahan’da idi. Yine devamında Ardahan Valisi olan Sayın Ahmet Deniz Bey, Lise ’de okuyan çocuğuyla, ailesiyle Ardahan’da iidi. Milli Eğitim İl Müdürü Sayın Tevfik Fikret Eteker Bey’in lise son sınıf, lütfen dikkat, belki dersaheye gitmek, daha iyi puanlar almak için daha imkânlı yerde olmayı seçmeden, lise son sınıf öğrencisi çocuğuyla, ailesiyle Ardahan’da idi. Yani görev yerleri ile aile yaşamı bütünleşirse ALGI ve SORUMLULUK farklı oluyor!
Bunlar bir yana 3 ortaokul öğrencisi için bir, belirli bir ortaokul için, açık yazalım, İmam Hatip Orta Okulu için servis ihalesi yapan, A köyünün minibüsünü kendi köyüne ve/veya aynı güzergahtaki başka bir köyü ihaleye sokmayıp başka ve ters bir yerdeki ihaleye yönlendirip A köyünü ve benzeri bir köyü daha servissiz bırakıp 30 civarındaki öğrenciyi açıkta koyan, yıllardır taşıma ihalesi yapa minibüsçüleri, yumurta kapıya gelince SRC’ye mecbur tutup açıkta bırakan ve bu olumsuzluktan mağdur edilen 30 civarındaki öğrenciyi önce İH Orta Okuluna, itirazlar ve tepkiler yükselince de, aileler ve öğrenciler kabul etmeyince YİBO’ya yönlendiren bu müdürü, hangi saikler ya da idaeller veya inatlar yönlendiriyor?
Üstelik bu çocuklarımızın taşınacağı planlandığı için, yemek ihaleleri de gitmek istedikleri okul olan Aşık Şenlik Orta Okulu için yapılmış, yemek şirketi o çocuklar için de yemek getiriyor.
Ve bu Orta Okul İlde ilk 10’larda başarıya sahip, örneğin TEOG ilçe birinciliğini kimseye kaptırmayan ve yeni yapılmış pırıl pırıl bir kampüs binası varken!
Çocuklar, ne arkadaşlarından ayrılmak istiyor, ne öğretmenlerinden ve ne de okullarından. Veliler de öğrencileriyle paralel düşünmekte. Zorla ne ve niye başarılacak?
Haftalardır bu çocuklar kendi imkânlarıyla kayıtlarının olduğu okula gitmeye çalışmaktadır. Milli eğitim ise tek tek ve kimi aracılarla velileri ikna edip nakil yapmaya çalışmaktadır.
Önce veliler ve minibüsçülere “SRC’yi halledin” diyor, bir hafta sonra, “ben iki açık ihale yaptım, bir pazarlık usulü ile araç aradım gelen, şartı tutan olmadı Portal kapandı” diyor.
Bakanlık aranıyor. İlgili DAİRE BAŞKANI yol gösteriyor;
- İlçe Değerlendirme Komisyonu karar alacak,
- Valilik onay verecek,
- Bakanlık izin verecek, portal açılacak ve ihale gerçekleşecek.
Hepsi bu kadar!
Bu bilgi Müdür’e ulaştırılıyor. Daire Başkanı’nın ismi ve telefonuyla birlikte. Müdür, bu bilgiyi İlçe Kaymakamı’na götürecek.
Bir haftaya yakın süre geçiyor. Müdür inadında direniyor. Veliler ve Köy Muhtarı sorunun Kaymakam’a iletildiğini, ama çözüm olmadığını düşünüyor.
Konu İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde de çözülemeyince, konuyla ilgili Vali Yardımcısı’na çıkılıyor. Vali Yardımcısı, ilk anda güzel bir ve hızlı bir çözüm öneriyor, misafiri velilere; “siz bir otobüs bulun, biz hemen kiralayalım. A. Cambaz Göle’nin köyü müydü?” diyor.
Gerekli izahat ve memnuniyet bildirilip, ÇILDIR denince, konu biraz uzuyor ve Vali Yardımcısı İlçe Kaymakamı’nı arıyor.
Mahir İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün Çıldır İlçe Kaymakamı’na, bakanlıktan yapılan ve kendisinin bilmesi gereken, zaten bildiğini de düşündüğümüz çözüm önerisini ve yaşanan sıkıntıyı aktarmadığı ortaya çıkıyor!
Şimdilik 2 soruyla bitirip başka soruları erteleyelim;
- Bu Müdür, nasıl bu kadar keyfi ve sorumsuz ve inatçı olabiliyor? Bu nereden alınmış nasıl bir güçtür?
- Çocuklarımızı, “kemiği bize” diye teslim ettiğimiz eğitimcilerimize idareci başı yapmak için BU ADAMI ÇOK MU ARADINIZ?
Yorumlar 1
Kalan Karakter: