Türkiye’de dindarlara yönelik ağır baskı vardı. İnsanlar inançlarını istedikleri gibi yaşayamıyorlardı.
Kamusal alanda başörtüsü yasaktı. Hatta başörtülüler mahkemelere bile alınmıyordu.
Bu tür yasaklar ve baskıcı politikalar neticesinde dindarların kurduğu AK Parti 12 yıl önce iktidar oldu.
“Muhafazakar demokrat”ız diyerek iktidara gelen AK Parti iktidarının ilk 7-8 yılında hakikaten demokratik bir hava estirdi.
Toplumsal kutuplaşmayı ciddi oranda azalttı.
Buna bağlı olarak dindarlara uygulanan yasaklara ve dışlayıcı politikalara zamanla birer birer son verdi.
Türkiye’de politik hava o kadar yumuşamıştı ki başörtüsünün devlet dairelerinde serbest bırakılmasına bile ciddi itiraz gelmedi.
Kuşkusuz bunda CHP’nin katı laikçi politikalardan vazgeçip dindarlarla barışma çabasının etkisi büyüktü.
Buraya kadar her şey normal.
Fakat ne olduysa bundan sonra oldu.
Siyasete muhafazakâr demokrat olarak başlayan AK Parti kalıcı bir demokratik üslup ve demokratik siyaset oluşturamadı. Demokratik olgunluğa erişemedi.
Ve dümeni İslamcı bir siyasete kırdı.
AK Parti’nin İslamcılığı kabardıkça Türkiye’deki demokratik ilerleme zamanla yavaşladı ve son buldu.
Dindarlarla beraber bütün kesimlerin yaşam standardını yükseltecek özgürlükçü ve demokratik bir siyaset yerine, dindarları koruyup kollayan politikalara yöneldi.
AK Parti yasakları kaldırmak için yola çıkmıştı. Şimdi yeni yasaklar koyup, tüm toplumu devlet eliyle dindarlaştırmak için çabalıyor.
Türkiye gerçek ve özgürlükçü bir demokrasiye ulaşmadan, AK Parti’nin uyguladığı politikalar sayesinde baskıcı ve çatışmacı bir dindarlığa doğru yol alıyor.
Yani Türkiye giderek Sudi Arabistan, Mısır gibi ülkelere benziyor.
İçi boşaltılmış, gösterişçi dindarlaşma; giderek samimi dindarların da nefes alamayacağı bir atmosfer doğuruyor.
Demokratik ve ekonomik standart yükselmeden “dindarlaşmış” bir ülkede hiçbirimiz nefes alamayız.
Çünkü böyle bir ülkede şekilciliğin ötesine geçmiş bir dindarlaşma mümkün değildir.
Hal böyleyken peki CHP ne yapıyor?
Olup biten karşısında neden sessiz? Niçin gidişata dair esaslı bir itiraz yükseltemiyor?
Evrensel değerlerden uzaklaşmış, IŞİD ile aynı duygusal iklime girmiş bir Türkiye’de CHP’nin yaşama şansı var mı?
Sanırım CHP, AK Parti’yi hâlâ muhafazakar demokrat sanıyor!
Dindarlar, Aleviler, Kürtler, solcular… bütün ülke için özgürlüğü ve demokrasiyi savunmak, herhangi birine uygulanan dışlayıcı politikalardan uzak durmak CHP için elbette doğru bir politika.
Fakat CHP dindarların önündeki yasakların kaldırılması ile ülkenin devlet eliyle dindarlaştırılmasının arasındaki farkı göremiyor mu?
Dindarlarla barışmak ile İslamcılığı dayatmalara engel olmayı aynı anda başaramıyor mu?
Dindarların oyunu almak için ülkenin bütünüyle; çatışmacı, kaba, baskıcı bir dindarlığa götürülmesine ses çıkarmamak doğru bir siyaset mi?
Suudi Arabistan tarzı dindarlığın yaygınlaştığı bir toplumda CHP’nin yaşama şansı var mı?
CHP AK Parti’nin yürüttüğü bu kayırmacı siyasetin haksız, iç barışı zedeleyen, düşmanlıkları körükleyen bir politika olduğunu bütün dindarlara anlatmalıydı.
Hem dindarların özgürlüklerini savunabilmeli, hem de AK Parti’nin devlet eliyle topluma din dayatmasına karşı durmalıydı.
Londra’da da çocuklar başı örtülü olarak liseye gidiyor, Mısır ve Suudi Arabistan’da da.
İkisi arasındaki farkı berrak bir şekilde ortaya koymalıydı.
Mısır, Suudi Arabistan gibi baskıcı bir Ortadoğu ülkesi değil, demokrasi ve özgürlük gibi evrensel değerler ile gelişmiş ülkeler arasında yerini alan bir Türkiye istediğini topluma anlatmalıydı.
Çocukların zorla imam hatibe yazılmasına CHP’nin hiçbir diyeceği yok mu?
Medyada dindarlık adı altında pespayeliğin el üstünde tutulmasına CHP’nin gür bir itiraz cümlesi yok mu?
Dindarların sorunlarının siyasetin malzemesi yapılmasına CHP’nin verecek karşılığı yok mu?
IŞDİ belası kapımızda. Barış süreci tehlike altında. Bu atmosferde 11-12 yaşındaki çocuklara başörtüsü serbestiyeti getiren kararın saçmalığını anlatacak bir sözü yok mu?
Bir kesime geçilen torpilin, sağlanan özgürlüklerin iç barışı dinamitlediğini anlatmaya CHP’nin dili dönmüyor mu?
Yaratılmayan çalışılan Türkiye’nin fotoğrafını dindarlara göstermeye aklı yetmiyor mu?
Türkiye’de kaç dindar Suudi Arabistan tarzı bir ülkede yaşamak ister?
Siz, kaç dindardan “Arabistan’a göç etmek istiyorum” cümlesini duydunuz?
CHP bunu bilmiyor mu?
Sanırım CHP bu suskunluğu ve hesapçılığı sonucunda “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmanın” ne anlama geldiğini görecek.
Umarım bir an önce gerçek bir strateji kurar ve adam gibi politika üretir.
AK Parti hükümetini eleştiriyoruz. Tamam. Fakat CHP, AK Parti’den daha fazla eleştiriyi hak etme yolunda ilerliyor.
Muhalefetin sorumluluğu diye bir şey var.
Bu ülkenin tek sorumlusu iktidar değil.
Hepimiz, ülkemizi, milletimizi düşünmek zorundayız.
CHP düşünmüyorsa, muhalefet koltuğundan insin gitsin.
Hiç değilse bunu yapsın.
Ayıptır.
***
Mehmet Bekaroğlu CHP’de ne yapıyor?
Mehmet Bekaroğlu’nu tanırım. Müslüman demokrat bir kişiliğe sahiptir.
Kim ne derse desin, CHP’ye önemli katkılar sunabilir.
Demokrasi ile dindarlığın buluşmasını Türkiye için yararlı buluyorum.
Fakat Mehmet Bekaroğlu CHP’de dindarlığını ön plana çıkarıp, demokratlığını geri planda tutuyor.
CHP’de gerçek demokrasinin sözcülüğünü yapacağına, mahalle baskısı endişesiyle, yumuşatılmış İslamcılığın sözcülüğünü yapıyor.
Liselerde başörtüsü yasağını kaldıran adımın yöntemine, zamanlamasına en büyük itiraz Bekaroğlu’ndan gelmeliydi.
AK Parti’nin hepimize IŞİD’i hatırlatan dayatmacı dindarlığına en esaslı, en sağlam karşı çıkışı Mehmet Bekaroğlu yapmalıydı.
Fakat yapmadı, yapamadı.
Liselerde başörtüsü yasağını kaldıran karar için şöyle dedi: “Biz artık böyle şeyleri konuşmayacağız, tartışmayacağız polemik konusu yapmayacağız.”
Türkiye’de devlet eliyle laiklik veyahut Kemalizm dayatılması mesele de din dayatılması mesele değil mi?
Bekaroğlu, bugün yapılanın devlet eliyle toplumu dindarlaştırma çabası olduğunun farkında değil mi?
Umarım AK Parti’nin başaramadığı muhafazakar demokratlığı Mehmet Bekaroğlu CHP’de başarır.
Başarır da bütün topluma dindarların haklarını savunmanın İslamcı siyasetçilerin tekelinde olmadığı gösterir.