Ardahan’ın inanmış kadrolara ihtiyacı olduğunun altını çizen siyasetçi Cavit Çetin: “İlimizin potansiyellerini detaylı bir şekilde anlattım bütün bunların gerçekleşmesi düşünüldüğü kadar zor değil aksine inanmış kadro ve gönüllü çalışmalarla mümkündür. Burada en önemli görev ilimizin sayın temsilcilerine veya temsil kabiliyetine yatkın kanaat önderlerine düşmektedir. Naçizane benim gibi iline hizmet aşkıyla dolu şahıslar sürecin hızlanmasında katalizör görevi görebilir. Ama asıl sorumluluk erk sahibi merkezi yönetim temsilcilerindedir. Sayın Valim, kaymakamım, belediye başkanımızın olanakları nispetinde geliştirilebilir fakat merkezi yönetimde temsil ve erk kabiliyeti olan milletvekillerimizin omuzlarında olup, vizyonlarının genişliği ile sınırlıdır. Ardahan, kendi içerisinde olan potansiyelini harekete geçirerek halkımızı mutlu ve ilimizi itibarlı kılmayı amaçlamalıdır. Ardahan, tarih boyunca imkânsızlıklar içinde pek çok başarıyı gerçekleştirmiştir. O halde çaresiz değiliz. Binlerce yıldır aynı coğrafya üzerinde barış, dostluk ve kardeşlik içinde birlikte yaşayan, ortak bir kaderi paylaşan, sevinçleri, kederleri, kıvançları ortak olan tüm halkımız, dürüst, dinamik, ilkeli kadroları ve ilimiz insanının ufkunu açacak yönetim anlayışına şiddetle ihtiyaç vardır. Ardahan’ımızın kalkınmasının önündeki engellerin ortadan kaldırmayı ve layık olduğu aydınlığa kavuşturmak için mücadele verilmelidir” ifadelerine yer verdi.
Hakkında ileri atılan ‘Amacı milletvekili olmaktır’ gibi basit ve altyapısı olmayan eleştirilerine maruz kaldığını ifade eden Çetin, bu eleştirileri bir kenara bırakırsak amacımın gerçekten gezdiğim ve yaşadığım illerden çok şansız bir durumda olan ilime ve onun muhterem sakinlerine hizmet etmek ve yaşam seviyelerini istenilen düzeye çıkarmak tek hırsımdır. Bunu kendi olanaklarımla yapabildiğim kadarıyla yapmaya devem ediyordum bundan sonrada devam edeceğim, bu ilgim ve alakam hiç bir makam ve mevki beklemeden devam edecektir. Anlaşılan siyaset hizmet aşkıyla yanmayan gönüllerin işi, bizim gibi tek gayesi hemşerililerinin daha insani koşullarda yaşaması için çırpınanların işi değil, umarım hizmet aşkıyla yanan gönüllerinde temiz siyasette görev alacağı bir siyasi ekosistemde yaşarız. Geçmiş yıllarda İlimizdeki ve ilçelerimizdeki yerel yönetimlerin, denetlenmiyor olmasından dolayı, bir keyfi yönetim söz konusuydu. İlimizin ve ilçelerimizin şehirleşmesi, insanlarımız iyi koşullarda yaşayabilmesini sağlayabilecek yerel yöneticilerimiz, bu konuda başarısızdırlar” diye konuştu.
ÖZEL SEKTÖR VE DEVLET DESTEKLİ PROJELER
Çetin Ardahanlılara şöyle hitap etti: “ Değerli hemşerilerim! Dikkat ederseniz Ardahan ili için yapmış olduğum tüm açıklamalar da altını çizerek söylediğim cümle şu oldu. Ardahan iline yatırım gelmesi için özel sektör ve devlet destekli projelerden bahsettim.
Bu projelerin gerçekleşmesi içinde tabii ki siyasi gücü arkamıza alarak ihtiyaç duyulan alanlarda yatırım ve istihdama yönelik planlı ve projeli çalışmalarımız olacaktır. Şunu da iyice belirtmek istiyorum, tek başına 100 kişinin istihdam edilmesi için bir fabrika açarız, ama Ardahan ilimize bir fabrikanın açılmasıyla göç durmaz, işsizlik azalmaz. Amacımız “AR-GE” yaklaşımlı bir başarı geliştirmektir. Yaratıcılığın toplumlardaki kaynağı kolektif zekâdır. Kısaca AR-GE olarak adlandırılan Araştırma-Geliştirme, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak ya da mevcut olanları geliştirmek amacı ile yapılan düzenli çalışmaları ifade eder. AR-GE’ye yatırım yapmış ve belirli mesafeler kat etmiş olan şu an marka sahibi iş adamlarımız gibi, ilimiz Ardahan’ın gelir ve refah düzeylerinde ciddi artış elde etmektir.”
Ardahan’ın en acı tablosu eğitim tablosu olduğunu bildiren Çetin, “Ardahan halen sürgün bölgesi olarak bilinmektedir. Bunun en büyük sorumlusu önce bürokrasi, sonra çözüm noktasında yetersiz kalan siyasettir. Ardahan da ki öğretmenlerin çok büyük kısmı stajyer öğretmenlerden oluşmaktadır. Ardahan da zorunlu görevini tamamlayan öğretmenler, bir an önce ilden ayrılmak çabası içindedirler. Ardahan da ki yaşam standartlarının düşük olması bu durumun en büyük sebebidir. Ardahan da görevini tamamlar tamamlamaz, ilimizden ayrılan öğretmenler, eğitimde istikrarsızlık sorununu meydana çıkarmışlardır. Öğrencilerimiz, branş dersleri öğretmenlerinden her dönem yoksul kalmıştır. Var olan eğitim kadrolarının da sık sık değişmesi, öğrencilerde adaptasyon sorunu yaratmaktadır. Son 3 yıl eğitim ve öğretimde Ardahan Türkiye genelinde sondan 3 olmuştur.
İl ve İlçelerdeki kalitesiz eğitimde
a) Okulların eski ve donanımsız olması
b) Öğretmenlerin stajyer olmaları giderayak eğitim vermeleri
c) Taşımalı eğitim kış aylarında yolların kapanması
d) İstikrar sorunu
Dolaylı olarak da Ardahan da ki yaşam koşullarının düzgün olmaması sebep gösterilebilir.
Sonuç olarak, Kamu yönetimine vatandaşları ve sivil toplum örgütlerini dahil ederek toplumda sinerji meydana getirecek, Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışını hakim kılınması gerekmektedir. Ardahan’ımıza Ekonomi, kültür, sanat, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık gibi alanlarda çağdaş, akılcı, gerçekçi ve uygulanabilir bir program takdim edilmelidir. Yeter ki Ardahan geleceğini doğru okusun Sevgili hemşerilerim, bütün bunları el ele vererek başarabiliriz, yapılacak tek şey koordinasyon sağlayıp birlikteliğimizi devam ettirmek, özellikle Sayın Valimizin, Kaymakamlarımızın, yerel yöneticilerimizin desteğiyle kısaca bahsettiğim çalışmaları yapabiliriz, yeter ki istemesini bilelim saygılarımla” şeklinde sözlerine yer verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: