Ardahan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Veteriner Hekim Cemalettin Ayvazoğlu, Ardahan’da hayvancılığın gelişmesi için geliştirdiği bir projeyi kamuoyuna sundu.
Hayvancılığın gelişmesi için çeşitli görüş önerilerini ortaya koyan Ayvazoğlu, organize hayvancılık proje önerisinin Ardahan için elzem olduğunu ortaya koydu.
Ardahan Türkiye’deki hayvancılığın yaklaşık %4’ünü temsil ettiğini, İlde hayvancılık küçük ölçekli aile işletmeciliği şeklinde yapıldığına dikkat çeken Ayvazoğlu, “ Ancak son yıllarda hayvancılıkta yaşanan gelişmeler sonucunda modern anlamda büyük çaplı hayvancılık işletmeleri kurulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler Organize Hayvancılık Bölgeleri oluşturulma fikrini ortaya çıkarmıştır.
TDİOSİB (Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri) Hayvansal üretimin yapıldığı işletmelerin, yeni teknolojileri uygulayabilen, yeterli büyüklükte, alt yapısı sağlanmış, uygun bölgelerde planlanarak, süt, et vb... hayvansal ürünlerin sağlıklı olarak ve yeteri miktarda üretimlerinin sağlanmasını, daha iyi yetiştirme koşullarında kârlı bir işletmecilik sonucu üreticinin gelir ve refah düzeyinin yükseltilmesini, üretimin yeterli hale getirilmesini amaçlayan bir organizasyondur.
Seçilecek olan bölgenin öncelikle fizibilite raporunun hazırlanması, hazırlanan fizibilite raporu doğrultusunda yer seçiminin uygun yapılması gerekmektedir. Organize hayvancılık bölgelerinin avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır" dedi.
Organize hayvancılık bölgelerinin amaçları ve sağlayacağı faydalar
Öğretim Görevlisi Ayvazoğlu, organize havyacılık bölgesinin sağlayacağı faydaları şu şekilde sıraladı: “
Yetersiz olan, hayvansal protein üretim ve tüketiminin artırılarak, nüfusunun %50'si 21 yaşın altında olan insanımızın yeterli ve dengeli beslenerek, millet ve devletimizi geleceğe taşıyacak gençlerimizin bedensel ve zihinsel kapasitelerini kullanır hale getirmek ve bunu sürdürmek,
Nüfusunun %46'sını tarımda istihdam eden ve 1100 $ civarındaki GSMH’sını katma değeri yüksek hayvancılık sayesinde yükselterek, tarım sektöründeki hayvancılığın payının %25'ler seviyesinden %50 - 60'lara gelmesini sağlayarak, insanımızın gelir ve refah düzeyini yükseltmek.
Ülkenin ve sanayinin hammadde ihtiyacını yeteri miktarda kesintisiz ve sağlıklı olarak sağlayarak, stratejik bir öneme haiz hayvancılıkta, milli hedefleri gerçekleştirmek.
Hayvancılığı ve bununla ilgili sanayi, sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşmak üzere devletçe verilecek teşvik, kredi, sübvansiyon vb... uygulamaları etkili hale getirerek, sektörü geliştirmek.
Orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısal ve oransal artışının sağlanarak, hiçbir teknoloji uygulamayan küçük işletmelerin yerlerini almalarını sağlamak.
Yetiştiricilerin birlik veya kooperatifler bünyesinde toplanarak, problemlerini anlama ve çözmede işbirliği sonucu, hayvancılık politikalarının tespitinde etkili hale getirmek, rekabet güçlerini ve şanslarını arttırmak.
Damızlık, yem, ilaç, alet vb... diğer girdilerin ucuz ve yeterli miktarda ve zamanında temin etmek, ıslah projelerinin uygulanarak birim hayvan başına verimi arttırarak, üretim maliyetlerini düşürüp, dünya fiyatlarının altındaki maliyetlerle üreterek, tüketiciye daha ucuza sunabilmek.
Koruyucu veteriner hekimlik, hayvan hastalıklarının önlenmesi ve etkili mücadele, hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların önlenmesi, yetiştirici hastalıkları, ahır hijyeni, hayvan bakım ve besleme konusunda yetiştiricilerin eğitiminin sağlanması sonucu kaliteli ve sağlıklı ürün elde edilmesi ve bunun denetlenebilir ve kontrol edilebilir hale getirilmesi.
Hayvan neslinin genetik potansiyelinin iyileştirilmesi için uygulanacak ıslah projelerinin, progeny-testing, embriyo transferi, suni tohumlama, senkronizasyon, vb... teknik uygulamaları daha fazla işletme ve hayvanda yapılma imkânına kavuşmak.
Teknik ve sağlık hizmetleri için, Mühendislik ve Veterinerlik hizmetlerinden, bütün işletmeleri yararlanır hale getirerek, sürü ve işletme idaresine ait her türlü bilgiye ulaşmasını, beslenme, verim ve soy kütüğü kayıtlarının vb... bilgilerin tutulmasını bilgisayar teknolojisini kullanarak kolay hale getirmek.
Organize Hayvancılık Bölgelerindeki işletmelerin "sözleşmeli hayvancılık" yapma şansları daha fazla olacağından, üretici-sanayici entegrasyonu sonucu, bilgi akışı ve yeni teknolojilerin uygulanması işletmelerde sürekli hale gelecektir. Üreticilerin fuar, sergi, konferans vb... sektörel etkinlikleri, dünyadaki gelişmeleri izleme ve uygulama şansları artacaktır.
Yerleşim yeri (köy veya kasaba) içindeki hayvan barınaklarının, o beldede yaşayan insanlara verdiği olumsuzluklar, hayvan barınaklarının yerleşim yeri dışına çıkarılmasıyla önlenecektir.
Organize bölgeler, üretilen ürünlerin daha iyi şartlarda, daha uygun fiyatla pazarlanmasını sağlayacaktır. Girdiler daha ucuza toplu olarak temin edileceğinden üretici kârlılığı artacaktır.
Mera ıslah projelerinin uygulanması sonucu, meralarda verimlilik ve meradan istifade artar. Yem bitkileri ekilişleri de artırılarak, en büyük maliyet unsuru olan yemin ucuza temini sağlanabilecektir.
Müşterek ekipman ve makine kullanım imkânı sağlanmasıyla, işletmelerin mekanizasyon masrafları azalacaktır. Silaj makinesi, kepçe, römorklar, çayır biçme makinesi, balya makinesi, yem kırma makinesi, süt soğutma tankı, süt tankeri, su deposu, vb...ilk yatırım masraflarıda azalacaktır.
Hayvan ihtiyaçlarını en iyi karşılayan uygun malzemeden projelendirilen barınaklar nedeniyle, ilk yatırım masrafları azalacaktır. Hayvanların sağlıklı olmaları ve genetik kapasitelerine göre en üstün verimlere ulaşmaları sağlanabilecektir.
Hayvan nakli araçlarının kullanımı sağlanacağından, hayvanlar uygun şartlarda taşınacaktır. Ulaşım imkânları (yol), haberleşme imkânları (telefon, fax, internet vb...), elektrik, su vb... medeni ve sosyal imkânlara kavuşulacaktır.
Bakıcıların eğitimi ve kontrolü ile profesyonel yöneticilerle işletmelerin yönlendirilmesi ve denetimi sağlanıp, prodüktivite artacak, hayvancılığa yatırım yapan müteşebbislerin riski azalacaktır.
Hayvan hırsızlığına karşı tedbir alınacağından, güvenlik sağlanacak, sigorta uygulamaları kolaylaşacaktır.
Birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerinde yapılaşma önlenerek, zirai üretimde kullanılacak, tabii gübreler kullanılarak toprak zenginleştirilecektir. Arıtma tesisleri kurulmak suretiyle çevre kirlenmesi önlenecektir.”
HAYVANCILIĞIN DEZAVANTAJLARI
Belirli bir bölgede hayvancılık yapılmasının dezavantajlarının da olduğunu ifade eden Ayvazoğlu, “ Belirli bir bölgede hayvancılık yapılması ekonomik açıdan her ne kadar karlı bir yatırım olarak görünse de; çıkabilecek salgın bir hastalık yüzünden, büyük ekonomik kayıplara yol açılması kaçınılmazdır.
Salgın hastalıkların sınır tanımaması bu tür yerleşim bölgelerini de direkt tehdit etmektedir. Salgın hastalıkların bulaşması; direkt temas, solunum, sindirim, kan emici sinekler ve keneler vasıtası ile olabilmektedir.
Bu tür enfeksiyöz hastalıkların yayılmasında hayvan hareketleri, rüzgar, yağmur, kuşlar, yabani hayvanlar, çeşitli sinekler, hayvan artık ve atıkları önemli rol oynamaktadır.
Yoğun hayvan hareketleri nedeniyle bölgenin daima risk altında olacağı unutulmamalıdır” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: