Lise biraz kırakta.
Kırmızı vala: Par-par parlıyor.
Yaz'a birinci ay'ın birinci veya ikinci veya da ondan...
Bunlardan sayılmayan günlerdi.
Talebelerin takıldığı kahve:
Ahana!
Hırıltı ve gürültü gırla.
Kahvene yıkılıyor.
Lise, tarlalar ve bir iki ev yeni, yeni etleniyor, canlanıyor!
Okulla diğerlerin arasına " Gıran" girmiş.
Öğrenciler sigara içiyor. Serbestlik var... Ekmek arasına yumurta katıp yeniyor. Zula işler saklanırdı. Kahveci ve çaycı seneler aşırı çalışmışlar.
İki kavga eden talebenin gizlisi, saklısı bir zulada saklanırdı bazan.
"_ ... Sindizkom taraflarında bir bey yaşarmış. Manyoflu Ağa bunla zıtlaşmış. Bey ders verecek ya. Ağayı davet etmiş. Ağa mı ağa, ama insan nihayet. Bir karın ekmeğe tamarzılık yapmış. Kış da, yaz da çıkıp gitmiş.
Ola, senin ne işin var. Otursana evinde eşiginde. Helal ekmeğin yesene sofran da.
Atıla, atıla gitti, Ağa efendi.
Buyrun, buyrunnn!.. Ağa oturdu.
Bey safa- hoş etti.
Teklifsiz: " _ Kahveler gelsin!" diye çığırdı.
Hele bakın kahveler geldi!..
Kim getirse iyi?
Bir pisik!
Pisik'in elinde bir sini, içinde kahveler ve bir tas su. Boynuna kırmızı vala dolamışlar ki frapan gözüksün. Beline Bey'in geçen sene ölen karısının kemerini bağlamışlar. Pisik albeninde güzel, kirkit kelimenin tam yeterinde.
Ağa; servise şok geçirdi.
" _ Allahını seven bu pisik mi?" diye şaşkınlığını haykırdı...
Pisik kıvıra, kıvıra geri çekildi. Yerden birde reverans patlattı.
De; şimdi git!
Ağa mesajı aldı.
Almasın mı?
Pisik' in dile gelmediği kaldı.
Keşke, Pisik, konuşma da öğrenseymiş.
Ağa Dayı, Müsaade alarak. Bellim etmedi. Yola çıktı. Yanında ki nökerler, deşmeğe çabaladılar " Ne der?" diye ama kıpkırmızı surat, ağzını çıpıllatmadı bile.
" Ala, vala, kıpkırmızı vala,
Parım, parım, parla."
Köpünü indirdiler. Muhtar:
_Ağam, düşünsel deney gibi farzetsene.
_ Nasıl farzedem?
Teorik bir deney yapacağız. Düşüncede bunu parça gibi, o pisigin sürecine yamalayacağız.
Pisik tepside kahveleri getirdi. Kırdırarak önüne geldiğinde, sen cebinden fareyi çıkardın ve önüne attın. Fare tepsiyi, tası, tarağı fırlattı. Pisiklik aslına rücu edip. Fare ardından deliklere girdi. Bey de bozum oldu. Rezil - rüsvay oldu.
Ağa: " Sen hakketten akıldaneymişin ha, muhtar."
Gırı inen ağa rahatladı. Bu düşünsel deneyi kim bulmuşsa helal. İnsan bir çözüm buluyor." İnsan kafayı kullandıkça neler çıkacak neler."
Talebe kahvesinde, Çaycı talebeye çay ikram etmiş. Talebe çayı içiyor. Çaycı kinayeli konuşup. Laf dokunduruyor. Talebe çaycının taklidini bir yerde yapmış. Çaycıya bunu ulaştırmış vayıslar.
Çaycı:
_ Yavrum! Bir çay daha!
_ Yok dayı yav! Çay içtik ama zukkum olsun, bir daha gelirsem!