CAVİT ÇETİN: “ARTIK HESAP SORALIM”

Ardahan, ilçeleri ve köylerinde bireysel çalışmalarıyla tüm dikkatleri üzerine çeken iş adamı Cavit Çetin, Ardahan üzerinde bulunan ölü toprağının kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
Çetin, Ardahan’ın genel sorunları ile ilgili yapmış olduğu açıklamada önemli sorunlara vurgu yaptı.

Sözde kalan vaatlerin ve hayali projelerin hesabı sorulmalıdır diyen Çetin, “İlimiz için hayati önem taşıyan proje ve yatırımların gerçekleşmemesi neticesinde hızla göç yaşanmıştır.1992 Yılında yeniden il statüsüne kazandırılan Ardahan’ımızın mevcut sorunlarının çözüme kavuşturulmasında bireysel adımların yeterli olmadığını, ancak el ele vererek birlikte hareket etmemiz neticesinde sorunlarımız topyekûn çözüm bulacaktır” dedi.
Ardahan’da çok ivedi bir şekilde hayata geçirilmesi gereken fakat gerçekleştirilmeyen ve becerilemeyen projeleri ana başlıklar altında sıralamak istiyorum:

“İlimiz insanının çok arzuladığı Organize Sanayi kurulmuş ama yatırımcı ve tanıtıcı konusunda birçok eksiklik mevcuttur. Ardahan-Ardanuç yolu bitmemiş, Teşvik destekleri yeterli olmadığı gibi ödenmesi konusunda büyük zorluklar yaşanıyor. Bakü-Tiflis Demir Yolu Ardahan’ın lehine sonuçlanmadığını görmek insanımıza yapılan en büyük haksızlıktır. Ardahanlı sınırda serhat bekçiliği yaparken, istihdama yönelik sayın yetkililer şimdiye kadar Ankara’ya göçü önlemek uğruna ciddi projeleri masaya yatırmamışlar. Ardahanlı insanımızın üretmiş olduğu ürünler, Türkiye ve dünya pazarına tanıtılmadığı gibi pazarlanması da fuar ve festival alanlarında uluslar arası arenaya taşınmamaktadır. Çıldır ve Aktaş Gölü turizme kazandırılmamıştır.

Ardahan’ın coğrafi konumu itibarıyla da stratejik bir yapıya sahip olduğu, Anadolu’nun Kuzeydoğusunda yer alan Ardahan kuzeyinde Acaristan (Gürcistan Toprağı), Kuzeydoğusunda Gürcistan ve kısmen de Ermenistan’la ticari ilişkiler geliştirilmemiş, Avrupa ve Asya arasında gerek ithalat gerekse ihracat alanları oluşturulmamıştır. Damal ilçemizde her yıl 15 Haziran–15 Temmuz günleri içerisinde cereyan eden Atatürk Silueti, bölgeye turist çekecek çok önemli bir tabiat güzellik olmasına karşın, ne yazık ki şimdiye kadar bunun bile doğru dürüst tanıtılması yapılmamış. İlimizin doğal güzelliklerini saymakla bitiremeyeceğimizi, Posof elması, Göle Kaşar Peyniri, Ardahan Kafkas ırkı arı Balı,  Çıldır Gölü balıkları, Bölgenin kuruması mümkün olmayan doğal su kaynakları, İlimizin en önemli ekonomik faaliyet alanını oluşturan hayvancılık, özellikle son 15–20 yıllık süreç içersinde oldukça geriye gitmiştir. Türkiye büyükbaş hayvan varlığının % 2.56’sının Ardahan’da bulunduğu düşünülürse, yörenin et, süt ve deri işleme gibi hayvansal üretime dayalı sanayi tesislerine hammadde sağlayacak potansiyele sahibiz. Türkiye’nin et deposu konumunu elinde bulunduran Ardahan’ın İlimizin ekonomisini canlandırmada öncelikli sektör olan hayvancılığın, hayvansal üretime dayalı sanayi ile desteklenmesi gerekirken ne yazık ki bu konuda da geri kalmışız.

Türkiye Turizm stratejisi 2023” çalışması kapsamında yer alan ilimiz Ardahan’ın yeryüzünde bulunan özellikle Orta Avrupa ülkelerinde İsviçre ve Avusturya’nın Alp dağlarında yarattıkları turizm olanaklarının, yaz turizmi ile önemli döviz girdisi sağlayan ülkeler yarıştıkları bir gerçektir. Erzurum ve Kars bölgesinde yer alan ilimizin bu kentlerden yer alan kayak merkezlerine benzer ve hatta en güzel ve verimli alanların bulunmasına rağmen, genel olarak kayak turizmine olan talebin büyük bir kısmını çekmeyi başaran Palandöken ve Sarıkamış kayak merkezlerine ek ilimizdeki Yanlızçam Uğurludağ kayak alanları geliştirilmemesine şaşıyorum. Bu yönde yatırımlar ile ilimizin gelişimi hızlandırılabilir. Nitelikli kar kalitemiz ile pistlerin sarıçam ormanlarıyla çevrilerek rüzgâra karşı korunması çığ tehlikesini ortadan kaldırması ayrıca bir avantaj olup yeterli tanıtım ve konaklama olanakları ile taleplerin buraya da yönlenmesi hiçte zor değildir.

Erzurum-Kars ve Ardahan üçlenmesi ile bu bölge ülkemizin kayak cennetine dönüştürülebilir yurt içi ve yurt dışı talepleri buraya kaydırabiliriz. Fakat şimdiye kadar bu konuda da her hangi bir çalışma yapılmaması düşündürücüdür. Bu varlıklar, aslında insanımızın yarınları zenginliklerle dolu olduğunu gösteren büyük birer nimettir. Ama değerini bilmediğiz gibi bu çalışma ve projeleri işin ehline de teslim edemeyişimizden dolayı bu günlere kalmışız. Birileri meydanlara çıkarak hayali ve sözde projelerden bahsederek güzelim insanlarımızın zamanlarını çalan şahsiyetlere hesap sorulmalıdır.

Sonuç olarak Ardahan’ın geleceğini ve kurtuluşunu düşünüyorsak yapacağımız çalışmalar ve atacağımız adımların iyi niyetli ve samimi olmasına dikkat etmeliyiz. Sayın idarecilerimizin bu yöndeki çabaları dışında her hangi bir çaba olmayıp, özellikle idarecilerimizi bu yönde bir şeyler yapmaya çağırıyorum. Kaçan fırsatlara yeni kaybedilmiş fırsatlar eklemeyelim. Bir kentin en önemli avantajı kullanılabilir ve ekonomiye kazandırılabilir doğal kaynaklarının olmasıdır, bu bizde fazlasıyla mevcuttur. Tek eksiğimiz birliktelik ve sahiplenmektir. Unutmayalım ve yeter ki azimli olalım.”