ÇAPAN’IN İDDİALARINA ATALAY’DAN CEVAP

Göleli iş insanı Hakan Çapan’ın AK Parti Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay hakkında ileri sürdüğü iddialara cevap geldi.

HABERE KONU İŞ İNSANI HAKAN ÇAPAN’IN BİRÇOK ULUSAL MEDYADA YER ALAN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:

AKP’li vekil Atalay ve akrabalarına şok suçlamalar... İş insanı yaşadıklarını Odatv’ye anlattı...
İş insanı Hakan Çapan, AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay ve yakınları tarafından işletmesinin elinden alınmaya çalışıldığını belirtip yasal işlem başlatacağını açıkladı...
İş insanı Hakan Çapan, AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay ve yakınları tarafından işletmesinin elinden alınmaya çalışıldığını belirtip yasal işlem başlatacağını açıkladı.

Odatv’ye konuşan Hakan Çapan, TİGEM’e ait 13 milyon 750 bin metrekarelik çiftliği 30 yıllığına ortağı olduğu şirket aracılığıyla kiraladıklarını, ancak 10 yıldır AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay’ın kendilerine iş yaptırmadığını öne sürdü.

15 yıllık haklarının hale sürmesine karşılık işletmesine girildiğini ifade eden Çapan, “Devir yokken geliyor adamlarını koyuyor masa attırıyor işletmenin içerisindeki odaların anahtarlarını istiyor” dedi.

Pazartesi günü yasal süreç başlatacağını belirten Çapan, “Bu işletmede, bunu bilerek söylüyorum, kimsenin kara para aklanmasına, rüşvet aklanmasına, teşviklerin hiç edilmesine, meramı kötü işler yapmak olan insanlara izin vermem. Bu da benim Göle’ye, Ardahan’a ve ülkeye borcumdur” dedi.

10 yıllık vekilliği döneminde AKP’li Orhan Atalay’dan bir iş insanı olarak yardım görmediğini belirten Çapan, “Ne Ardahan’a ne de Göle’ye faydası olmadı” dedi.
Çapan, AKP’li Atalay’ın TİGEM’e (Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü) her hafta kendisini şikayet edip çalışmasını engellediğine dikkat çekti.

“10 senedir çekiyorum zaten” diyen Çapan, daha önce de iki fabrikasının kapatıldığını, AKP’li ortakları kabul etmesi halinde kendisine “peynirciler kralı” olmasının teklif edildiğini ekledi.

İş insanı Hakan Çapan’ın sosyal medyada kaleme aldığı yazı ise şöyle:

“AKP'NİN 1.VEKİLİ ORHAN ve 2.VEKİLİ GÖKHAN ATALAY!

Dölekçayır'ın fakir-fukara halkının tek geçim kaynağı olan çayırlarını gasp ettiniz yetmedi!
Büyük Altunbulak, Kuytuca, Senemoğlu Köyü üçgenindeki binlerce dönüm merayı kardeşinin hayvanlarına otlatabilmek için katekulleye getirdin, kadasto kayıtlarıyla oynadın yetmedi! -o mera gaspından dolayı Büyük Altunbulak köylüleri ile karşı karşıya getirip kullandığın masum insanların birbirlerini öldürmelerine ramak kalmıştıki, Allah'tan millet aklıselim davrandı ve olaylar önlendi.-

Şimdi gizli ajandanda sıra Göle Tigem'e mi geldi?
Sana Göle TİGEM ile ilgili şunları anlatayım; Orası şu an, benim de ortaklığımın bulunduğu Mera Tarım-Hayvancılık tarafından 30 yıllığına kiralanmış bir arazi. Bu arazi özel mülk. Senin ve avanelerinin oraya ayak basmasına asla müsade etmeyiz, edemeyiz.
Duyduk ki; hukuksuzca ve ahlaksızca şirketimizde kendilerine masa-sandalye zaptetmişler!
Şirketimizden derhal defolsunlar. 
2011 yılından beri bizlere iktidar partisinin Ardahan Vekili olarak 1 gün dahi yardımcı olmadın. Kapımızı çalmadın. Önümüzü açmadın. Onca dertlerimize bir gün derman olmadın ki senin asli vazifendi. 
Ama yol müteahhitleriyle "maşallah!" çok iyi işgilendin!
Üstelik TİGEM GENEL MÜDÜRÜNLÜĞÜNE HER HAFTA UĞRAYIP BİZLERİ ŞİKAYET ETTİN. Bu nahoş işi kendine asli bir görev olarak belirledin.
Bizim iş yapmamızı en az 8 yıl boyunca engelledin.
Sana da hakkımızı helal etmeyeceğiz.
Şikayetçiyiz Ya Rabbi
Şikayetçiyiz Ya Rabbi
Şikayetçiyiz Ya Rabbi.. diyeceğiz. 

BİZLERİ TİGEM GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE HER HAFTA ŞİKAYET ETMEN YETMEDİ!

Üstüne Devlet kurumlarında da önümüze sürekli olmadık engeller koydurtmaya çalıştın.
Oysaki bizlerin Ardahan için ne kadar önemli Sanayiciler, Üreticiler olduğumuzu, iş ve sanayicilik hayatımızda bugüne kadar iz bırakan ne kadar güzel işler yaptığımıza şahitsin. Kapasitemizi biliyorsun, ama herzaman önümüzü kestin, Göle'ye ve bütün Ardhan'a daha güzel işler yapmamızı istemedin.
Hadi şahsen beni istemiyordun? Siyasi rakip görüyordun?!
Peki 12 yıl boyunca burayı tek başlarına yöneten büyük ortaklar Ahmet ve Mustafa KARADEMİR sana ne yapmıştı?
Peki Sezai KARAKUŞ ile ne problemin vardı?
Şimdi İstanbul'dan bu işlerden zerre kadar anlamayan Karatavuklu FAHRİ ALTUN İÇİN neden SERKA'yı, TKDK'yı, TARIM İL Müdürlüğünü o işletmede ip gibi dizdirtiyorsun?
Sözde inşaat müteahhidi olan o zat da senin gibidir. O da Tarımdan Hayvancılıktan zerre kadar anlamıyor.
Amacın ne?
Fahri ALTUN denilen şahsın eğitim düzeyi, vasfı nedir? 
O halde senin bu olağanüstü gayretinin sebebini insanlar anlamıyor mu? 

"HANİ DEVLET GERİ ALACAK" DİYORDUN?

"Göle Tigem İşletmesini devlet geri alınacak, yeniden yatırım yapılacak, ve yeniden şenlenecek!" diyordun?
Ne oldu?
Eğer burayı Devlet geri alsaydı, buraya yeniden adam akıllı yatırımlar yapsaydı ve insanlarımıza bizden daha çok istihdam sağlasaydı.. Devlete karşı boynumuz kıldan inceydi... Böyle bir durum olsaydı, bırakın karşı çıkmayı, bu işletmede devlet daha faydalı işler yapılacak, daha çok insan ekmek yiyecek diye yardımcı olacaktık.
Biz yıllar önce Tigem Genel Müdürlüğüne aynısını kendimiz teklif ettik.
Ama yapmadılar. Yani devlet olarak geri almayı kabul etmediler. 
Peki şimdi ne oldu?
Peki şimdi bu sektörle alakası olmayan, bu işlerden zerre kadar anlamayan birinin eline bu işletmenin geçmesi için sen neden yırtınırcasına çalışıyorsun?
Daha burasınım sahipleri değişmeden işletmemizde sürülmesi yasak olan (sürmemiz için yıllarca Tigem'den izin isteyip de izin alamadığımız) çayırları kafana göre, gayrımeşru şekilde, (Tigem'den yazılı izin alınmadan) sürdürtüyorsun?
Yeğenlerin Şirketimizin Yönetim binasına masa-sandalye atıp çöküyorlar!?
Bizim işletmemize çökenler kim?
Göle'nin M. AĞARI MI?

PEKERLERİ Mİ? yoksa ÇAKICILARI MI?

Yaptıkların ve yaptırdıklarının fahiş hukuksuzluk olduğunu biliyorsun değil mi?
Yapılanlar ahlaksızlık ve zorbalıktır. Zorbalık bize sökmez.
Bütün engellemelere rağmen Ardahan'da nasıl destan yazdığımızı her Ardahan'lı gibi sen de çok iyi biliyorsun.
Ardahanımızın makus talihini değiştirecek ne güzel işler yapacağımızdan da eminsin. Bunları çok iyi biliyorsun. Ama sen bağnaz, sadist bir insansın.
Veya sen böyle işlerde para koymadan direk ortaklık dersin. Birileri çalışsın birileri götürsün işte..
Biz ortaklığını kabul etsek bile, ortağın bulunduğumuz hiçbir ticari işletmede müteahhitlerin, belediye başkanlarının paralarını aklamaya alet olmayacağımızı biliyorsun. işte onun için bu akçeli işler bizimle olmazdı.
Şimdi sen, 2. vekil kardeşin ve filmin "uygun" aktörü Fahri ALTUN bilin ki; BU İŞLETME BİZİM.
Biz bu işletmeye, bu günün rakamlarıyla 100 Milyon Lira yatırdık veya harcadık.
Ama sen başarılı olmamızı, işsiz insanlarımıza daha fazla İstihdam sağlamamızı istemedin.
Şimdi size söylüyorum! 
Bırak 100 Milyonu, 100 kuruşumuzu dahi sana ve avanelerine yedirtmeyiz.
Benim ortaklığım bulunduğu sürece Mera Tarım-Hayvancılık A.Ş.'nin nizameyinden içeriye dahi girmene izin vermiyorum, vermeyeceğim.
Sen şimdi direk saldırmaya başladın. Bu akçeli işler senin aklını başından almış. 
Ama bilesinki o şirket, o arazi bizim malımız.
Orası özel şirket. Orayı gasp ederek, kirli paraların, müteahhitlerden alınan payların buradan aklanmasına, devlet hazinesinin burası üzerinden soyulmasına, birileri tarafından ayarlanan her biri 50 Milyonluk teşviklerin burası üzerinden hiç edilmesine asla müsade etmeyeceğiz.”

MİLLETVEKİLİ ORHAN ATALAY'IN HAKAN ÇAPAN'IN İDDİALARINA İLİŞKİN CEVABI ŞÖYLE: 

Atalay, yaptığı açıklamada iddiaları yalanlarken, “Hukuka, yasaya ve ahlâka aykırı tek bir talebim olmuş da çıkıp söylemeyenin üzerine lanet olsun” diyerek kendisini savundu. Atalay’ın konu hakkında yapmış olduğu açıklama şöyle:

“Göle Tigem’de ne oldu?
2004’ten beri özelleştirilme kapsamında Tigem’in müsteciri bulunan Mera Tarım isimli şirket, Yönetim Kurulu kararı ve Tigem Gn Müdürlüğü’nün onayı ile bir başka firmaya devredildi.
Alçak yalanlarla vaveyla koparanlar ise, % 7’lik hissesi ile hiçbir yetkisi bulunmayan, 17 yıldır Tigem’in otunu satmaktan gayri tek bir çivi çakmamış, hiçbir taahhüdünü yerine getirmemiş ve bu sebeple kovulmuş Yavuz Hırsız’dır.
Olan bitenin tamamı bundan ibarettir.
Bu ve şürekasının 10 yıldır şahsıma ilişkin iddialarına gelince, bu konuda ilk ve son kez söyleyeceğim şudur:
Sadece Tigem’le ilgili değil, sadece 10 yıldır mayından temizleyip milletimin hizmetine sunmaya çalıştığım eski alayın arazileri ile ilgili değil, vekil olarak bugüne kadar yaptığım tüm iş ve işlemlerimde şahsıma veya aileme maddi bir çıkar gözetmiş, sağlamış veya niyetlenmiş isem, Allah’ın, meleklerin, peygamberlerin ve tüm insanların laneti benim üzerime olsun. Değil ise, bugüne kadar birlikte çalıştığım bakan, genel müdür, vali, kaymakam, hakim-savcı, belediye başkanı, il/ilçe kurum müdürü, iş adamı, müteaahitten hukuka, yasaya ve ahlâka aykırı tek bir talebim olmuş da çıkıp söylemeyenin üzerine olsun.
Bildiğiniz üzere bu ağır yeminin adı inancımızda ‘lanetleşme’dir.
Şimdi şahsım, ailem ve vekâletini namus şerefi ile taşıdığım milletim adına aynı yemini iddia sahiplerinden de bekliyorum.
Bağımsız yargı nezdinde hesaplaşacağım bu müfteri taifesi!
Şimdi zerre kadar haysiyetiniz var ise, çıkın ve bu aşağılık iddialarınıza dair tek bir delil veya tanık gösterin ya da benim yaptığım yemini yapın. Bekliyorum.” Açıklamalarında bulundu.