Davanın firari sanığı Turan Çömez'i tanıdığını ve doktor arkadaşı olduğunu belirten Çapan, Yalçın Küçük'ü de eskiden beri tanıdığını söyledi.
Sorular üzerine Çapan, Cumhuriyet TV'nin kurulması konusunda İlhan Selçuk ile konuştuğunu ifade ederek, ''Perinçek grubu gibi ortak olmak isteyen çıktı. Onlarla beraber olmak istemediğimiz için yapmadık. Frekans tahsisi de alamadık'' dedi.
Çapan, İlhan Selçuk ile ilgili bir soruya, ''Biz İlhan ağabeyin dizinin dibinde otururuz. Resmi görüşmemiz olmaz. Toplam 2-3 sefer yemek yemişiz. Fikir tartışmasında bulunmam. Aile büyüğümüzdür. Sol mahalle var ya, onların hepsinin ağabeyidir. İlhan ağabey ne derse, yapabileceğim ne varsa yaparım'' diye konuştu.
-CUMHURİYET GAZETESİNİN HİSSELERİNİN DEVRİNİN İSTENMESİ-
Tutuklu Sanık Gürbüz Çapan, savcıların Cumhuriyet Gazetesinin hisselerinin devredilmesi konusunun konuşulduğu Enka'daki yemekli toplantıya ilişkin sorularına da, ''Cumhuriyet'te para sıkıntısı vardı. Bunlar USİAD olunca çaplı bir şey zannettim. Baktım ki beni çıkarmak istiyorlar. Başına Mete Akyol'u getirmek istiyorlar. Hatta İlhan Selçuk'u da çıkarmak istiyorlar. Veli Küçük de orada oturuyordu'' karşılığını verdi.
Savcının ''Veli Küçük orada, ne sıfatla bulunuyordu?'' sorusuna Çapan, ''Orada oturuyordu'' diye cevap verdi.
Savcının ''Adnan Akfırat'tan ele geçirilen bir belgede, 'hisselerini parasız devrediyor musun?' 'Evet', 'Para yardımında bulunacak mısın?' (evet)'' şeklinde yazıldığını belirterek, ''Cumhuriyet ulusal medya üssü mü yapılacaktı?'' sorusuna Çapan, ''Ben bu hisse devrini yapmadığım için burada olduğumu düşünüyorum. Birisi bir şey yazmış, başka bir şey yok'' yanıtını verdi.
Doğu Perinçek grubunun 2000 yılından beri ''milliyetçi ve sağcılaştığını'' ileri süren Çapan, ''Her 10 yılda bir görüşleri değişir. Ben o dükkandan değilim'' dedi.
Hisselerinin devredilmesinin istenmesine ilişkin konunun kamuoyuna açıklanıp açıklanmadığına ilişkin soruya da Çapan, ''İlhan ağabeye dahi söylemedim. Hisselerimi istediler ben de vermedim, demem mi gerekiyordu'' karşılığını verdi.
''Ergenekon'' örgütüne üye olarak yargılandığını belirten Çapan, şu görüşleri savundu:
''Beni nasıl çaktınız? Ben çakma üyeyim. Kamuoyunda bu davanın soğuk savaş artıklarının yargılandığı algılanıyor. Burada başka bir dava var. Hastanede olması gereken insanlar var burada. Benim Veli Küçük ile ne irtibatım var? Bir sefer yemek yemişiz, sonra benimle bir daha görüşmemişler. Sonra başıma gelmeyen bir şey kalmadı. Beni kim koruyacak sayın savcım? Esenyurt'ta aday olmasaydım, burada sanık olur muydum? Ne duruşum, ne de fikirlerim uyuyor.
Soğuk savaş artıkları tasfiye ediliyorsa, ben soğuk savaşın neresindeyim? Ben de onların darbe heveslerinden vazgeçmesini istiyorum. Ama gitti geldi beni buldu. Hakikaten darbecileri yargılayacaksanız, darbe yapanlar yaşıyor. Darbe yapacağız diyenler savcının kapısından dönüyor.''
Çapan, başka bir soru üzerine de, ''Atatürk'e hakaretten 18 ay hapis cezası aldığını'' ifade etti.
Bir soru üzerine ''Bir polisin gelerek kendisine suikast yapılacağı'' bilgisini verdiğini kaydeden Çapan, ''Valiyi aradım, 'kendiniz tedbir alın' dedi. Silah, koruma vermediler. Bu, tezgah galiba. Ben evime silah alacağım, basacaklar, silahlar bulunacak.... Bu bir tezgah'' dedi.
Cezaevinden çıktıktan sonra DHKP/C elemanlarına yardımda bulunup bulunmadığına ilişkin soruya da Çapan, ''Bizi polis, muhbir diye algıladılar. Bizimle görüşmezler'' yanıtını verdi.
Çapan, başka bir soru üzerine de, Tuncay Güney'i hatırlamadığını belirterek, ''Öyle tipleri unutmam. Sürmeli gözlü falan çok az adam tanıyorum. Görsem hatırlardım'' diye konuştu.
Bu dosyada, sanık, tanık ve müşteki gibi hiçbir konumda bulunmadığını ileri süren Çapan, ''Bende dalavere, dümen yok. Ben hayatım boyunca dilimden çektim. Dilim belam oldu'' diye konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Hayeti Başkanı Köksal Şengün, ''Devam ediyor yine'' karşılığını verdi.
Duruşmada Çapan'ın avukatı Uğur Alacakaptan, mahkeme kararıyla tespit edilen adli dinleme ve önleme amacıyla yapılan dinleme şeklinde iki türlü dinleme bulunduğunu belirterek, ''Önleme dinlemesinde kanaat elde edilir. Güçlü kanaat varsa adli dinleme yapılır. Burada yapılan kanuna aykırıdır'' dedi.
Alacakaptan, kanuna aykırı olarak elde edilen delillerden sorular yöneltildiğini öne sürerek, itiraz etti.
Bunu üzerine Başkan Köksal Şengün, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'e, ''Savcı Bey, sorularınızın yasal dayanığı var mı?'' diye sordu.
Pekgüzel de, hakim kararıyla alınan dinlemelerle ilgili sorular sorduklarını belirterek, illegal bir dinleme yapılmadığını söyledi.
Başkan Köksal Şengün, savcıların sorularını tamamlamasının ardından, çapraz sorguya ara vererek duruşmayı bu güne erteledi.