İlerlemiş yaşına rağmen memleketine ve doğal yaşama karşı duyduğu sevgi ve sorumluluk hissi onu arayışlara yöneltti ve nihayetinde her geçen gün bir şekilde yok edilen akciğerlerimizi yani ormanlarımızı kurtarmak adına projeye geliştirmeye karar verdi. Şimdilerde 90. yaşına merdiven dayayan Ardahanlı Yunus Avşar, fedakârlık yaparak 44 dönümlük arazisinde diktiği binlerce farklı türde fidanların oluşturduğu güzelliğe gölge düşürenlerden dolayı hem çok üzgün hem de çaresiz.
Küresel ısınmayla birlikte sorumsuz ellerin zalimce kıydığı, dünyanın oksijen deposu niteliğindeki ormanlara yenilerini katabilmek için imkânları dâhilinde uğraş veren Hoçvan Hasköylü Yunus Avşar, 23 Şubat gazetesi ve ardahan haber kanalıyla devlet yetkililerinden bir istekte bulundu. Türkiye ve Ardahan’daki orman yangınlarının yanı sıra ağaç kesimlerine yönelik tepkisi nedeniyle özel mülkiyetinde insanlık adına yaptığı çalışmanın bir değerinin bilinmediğini kaydeden çevre dostu Avşar, sitem yüklü konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Hasköy’ün arkasında bulunan Germik köyünde yer alan kendime ait 44 dönümlük arazime yıllar önce 12 bin adet farklı türde fidan diktim. Fidanların küçük olmasından dolayı yetişmesi zaman aldı. Her gün köye gidip geliyordum. Kapı kapı gezip köylüleri uyarıyordum, hayvanlarınıza sahip çıkın, ağaçlar büyüsün, gelişsin. Ancak o köyde hayvancılık yapan kişilerin defalarca ikaz etmiş olmama rağmen hayvanlarını başıboş bırakmaları yüzünden fidanlarım zarar gördü. Ağaçlığın etrafındaki çitler yıkılmış ve ormanın orta kısımları da hayvanlardan dolayı boş kalmıştı. Bu durumla başa çıkamadığım için işi tatlılıkla halletmek amacıyla il orman müdürlüğüne başvurdum, yardımcı olmalarını istedim. Bana dediler ki orası senin şahsi mülkiyetin biz karışmayız. Peki, şimdi soruyorum sizlere orman müdürlüğüne ödemeler de yapmıştım tabi. Kontrole de gelmişlerdi, beğenmişlerdi ilk başlarda. Ama ‘ya bana yardımcı olun bu ormana sahip çıkın, önlemler alın, ya da ben ormanımdaki o diktiğim ağaçları söküp atacağım’ dedim. Bu seferde hayır bizden izin almadan o ağaçları sökemezsin dediler. Bakın ben bedensel rahatsızlığımdan ve de yaşlılığımdan dolayı gidip gelemiyorum, ekonomik olarak da buna gücüm yok. Ormana sahiplik edemiyorum. Yalnız da yaşıyorum. Geçen hafta oğlumla beraber ormana gidip baktığımızda yine hayvanların orada otladığını gördük ancak sahiplerine ulaşamadık. 89 yaşında bir vatandaş olarak başta sayın valimiz olmak üzere bütün kurum amirlerine sesleniyorum. Bu orman şehrimiz için, bölgemiz için çok kıymetli. Ben şimdi burada ne yapayım, memleketimiz yeşersin, güzelleşsin, insanlar gelsin bu ormanda otursun, dinlensin, piknik yapsın, nefes alsınlar diye binlerce ağaç diktim. Kötülük mü ettim? Yazık günah değil mi, bu duruma acilen el atın lütfen!” Haber: Özgür Evliyaoğlu- Ardahan Haber
Küresel ısınmayla birlikte sorumsuz ellerin zalimce kıydığı, dünyanın oksijen deposu niteliğindeki ormanlara yenilerini katabilmek için imkânları dâhilinde uğraş veren Hoçvan Hasköylü Yunus Avşar, 23 Şubat gazetesi ve ardahan haber kanalıyla devlet yetkililerinden bir istekte bulundu. Türkiye ve Ardahan’daki orman yangınlarının yanı sıra ağaç kesimlerine yönelik tepkisi nedeniyle özel mülkiyetinde insanlık adına yaptığı çalışmanın bir değerinin bilinmediğini kaydeden çevre dostu Avşar, sitem yüklü konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Hasköy’ün arkasında bulunan Germik köyünde yer alan kendime ait 44 dönümlük arazime yıllar önce 12 bin adet farklı türde fidan diktim. Fidanların küçük olmasından dolayı yetişmesi zaman aldı. Her gün köye gidip geliyordum. Kapı kapı gezip köylüleri uyarıyordum, hayvanlarınıza sahip çıkın, ağaçlar büyüsün, gelişsin. Ancak o köyde hayvancılık yapan kişilerin defalarca ikaz etmiş olmama rağmen hayvanlarını başıboş bırakmaları yüzünden fidanlarım zarar gördü. Ağaçlığın etrafındaki çitler yıkılmış ve ormanın orta kısımları da hayvanlardan dolayı boş kalmıştı. Bu durumla başa çıkamadığım için işi tatlılıkla halletmek amacıyla il orman müdürlüğüne başvurdum, yardımcı olmalarını istedim. Bana dediler ki orası senin şahsi mülkiyetin biz karışmayız. Peki, şimdi soruyorum sizlere orman müdürlüğüne ödemeler de yapmıştım tabi. Kontrole de gelmişlerdi, beğenmişlerdi ilk başlarda. Ama ‘ya bana yardımcı olun bu ormana sahip çıkın, önlemler alın, ya da ben ormanımdaki o diktiğim ağaçları söküp atacağım’ dedim. Bu seferde hayır bizden izin almadan o ağaçları sökemezsin dediler. Bakın ben bedensel rahatsızlığımdan ve de yaşlılığımdan dolayı gidip gelemiyorum, ekonomik olarak da buna gücüm yok. Ormana sahiplik edemiyorum. Yalnız da yaşıyorum. Geçen hafta oğlumla beraber ormana gidip baktığımızda yine hayvanların orada otladığını gördük ancak sahiplerine ulaşamadık. 89 yaşında bir vatandaş olarak başta sayın valimiz olmak üzere bütün kurum amirlerine sesleniyorum. Bu orman şehrimiz için, bölgemiz için çok kıymetli. Ben şimdi burada ne yapayım, memleketimiz yeşersin, güzelleşsin, insanlar gelsin bu ormanda otursun, dinlensin, piknik yapsın, nefes alsınlar diye binlerce ağaç diktim. Kötülük mü ettim? Yazık günah değil mi, bu duruma acilen el atın lütfen!” Haber: Özgür Evliyaoğlu- Ardahan Haber