'Bu makamda, böyle konuşmak istemezdim' demesinden, aslında olayın vahametini gördüğünü de anlıyoruz.
"Yaptığı sorumsuzluktur, ihanettir. Kılıçdaroğlu'nun aklına da şeyine de ihtiyacımız yoktur" diyen de Başbakan Davutoğlu.
Kimse üzerinde durmadı ama, bu yaklaşım demokratik bir ülkede kabul edilemez. Bir cumhurbaşkanının benzeri ifadeleini ben hiç hatırlamıyorum. Dünyada da örneği olduğunu sanmıyorum.
İktidar nedir, muhalefet niye var, güçler ayrılığına neden gerek duyulur, özgür basın ne yapar, üniversiteler ne işe yarar gibi soruları düşünmeliyiz artık; hatırlamalıyız..
Oynanan tiyatroya 'dur' demeli ve 'gerçek demokrasiye' geçmeliyiz.
YÖK Başkanı dün "susturulmuş bir akademik dünya var" dedi. Sadece üniversiteler mi?
Oysa iktidarlara akıl vermek lazım. Sen o aklı kendine sakla diyen muktedirlere yol göstermeli yine de. 'Demokrasi oyununun kuralı budur' diyerek.
Çünkü iktidarların doğruları gibi yanlışları da olur. Sistem denge ve uyarı mekanizmasına dayanır.
İsterseniz tabloya kısaca bakalım:
- ABD/ Kerry: "Suriyeliler, Iraklılar, Kürtler Türk askerini istemiyor."
- İran: "Türkiye yeni Osmanlıcılık peşinde"
- Merkel: "Ankara IŞİD'e karşı birşey yapmıyor"
- Rusya (defalarca) Ankara'nın Suriye politikalarından kaygılıyız."
- Suriye: "Ankara'nın müdahalesini saldırganlık ve savaş sebebi sayarız"
- Cemil Bayık/ PKK-KCK- (Alman Devlet Televizyonuna konuştu): "Silahlı birliklerimizi Türkiye'ye geri gönderdik."
- New York Times: "NATO Genel Sekreteri ve Obama'nın temsilcileri Ankara'dan elleri boş döndü"
Devam etmeme gerek var mı arkadaşlar?
Belki "içerden" deneyimli bir ismin cümlesini de ilave etmeli, Em. Org. Edip Başer: "TSK'nın terörist eğitmesi düşünülemez." (2 bin Suriyeliye Türkiye'de silahlı eğitim verilmesi için)
Ve bugün ABD'de IŞİD'le savaşan ülkelerin genelkurmay başkanları toplanıyor, biz yokuz.
Hiç abartmıyorum, eksiği var fazlası yok; manzaramız budur.
Şimdi bize neyin lazım olduğunu konuşabiliriz.
Akıl lazım bize. Vizyon lazım, dünyayla entegrasyon...
İnsani ve barışçıl tutum...
Bize stratejik dış politika lazım, hatalardan dönecek bir esneklik..!
Bize demokrasi lazım, gerçek demokrasi. Hemen şimdi. Yoksa gelecek karanlık. Akıl, başa er geç gelir ama geç kalırız diye korkuyorum. Bu gidiş iyi değil. Fatura büyümesin. Acil demokrasi..! Ve işe iktidar, 'dilini değiştirerek' başlamalı.
Çünkü onun dili, hızla yüzde 50'nin dili haline geliyor. Seçim kazandıran ama memleket kaybettiren acı bir dil.
Bize yüzde yüzün dili lazım. Dil varlığın evidir.