Türkiye genelinde son yıllarda artan aşı karşıtlığı, toplum bağışıklığını tehdit eder boyuta ulaştı. Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hakkı Aktaş, "Aşısız birey sayısı arttıkça salgına kadar gidebilecek ciddi sağlık sorunları için zemin oluşuyor" dedi.
Son yıllarda ülke genelinde aşıya yönelik tereddüt ve reddin artması, sağlık otoritelerini endişelendiriyor. Sağlık Bakanlığı’nın 1981 yılından bu yana yürüttüğü Genişletilmiş Bağışıklama Programı sayesinde birçok bulaşıcı hastalık kontrol altına alınırken, son dönemde düşen aşılama oranları yeniden salgın riskini gündeme getirdi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tunceli İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hakkı Aktaş, aşı karşıtlığının yalnızca bireysel bir tercih değil, toplumsal bir risk unsuru haline geldiğine dikkat çekti.
"Toplum içerisinde aşısız birey sayısı arttıkça, salgına kadar gidebilecek ciddi sağlık sorunları için bir zemin oluşmaktadır"
Aşı karşıtlığının salgına yol açabilecek ciddi sağlık sorunlarına sebep olabileceğini belirten Tunceli Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Hakkı Aktaş, "Sağlık Bakanlığı’nın 1981’den bu yana yürüttüğü genişletilmiş bağışıklama programıyla birçok hastalığın toplumda görülme sıklığını önemli ölçüde azaltmış bulunmaktadır. Bu, aşılama hızının başarısı sonucunda karşımıza çıkan çok önemli bir sağlık kazanımıdır. Ancak son zamanlarda görülen aşıya karşı tereddüt, zaman zaman ret kararları bizim aşılama hızında istediğimiz yüzde 95’lik ve yüzde 100’lük oranların daha da aşağıya düşmesine sebep olmakta. Toplum içerisinde aşısız birey sayısı arttıkça özellikle salgına kadar gidebilecek ciddi sağlık sorunları için bir zemin oluşmaktadır. Bugün aşı tereddüdü olan insanların neden tereddüt ettiklerini sahadaki arkadaşlarımız bire bir ilgilenerek takip etmektedirler. Aşı tereddüdü olan her aile için bir hekim ve bir psikologdan oluşan ekiplerimiz bire bir irtibat sağlamakta, telefonla ve yüz yüze görüşerek aşı için ikna çalışmalarını yürütmeye devam etmektedir. Ancak son yıllarda mevcut jeopolitik konumu nedeniyle ülkemiz bir geçiş güzergahındadır. Bu güzergah sebebiyle bazı bulaşıcı hastalıkların ülkemiz içerisinde dışarıdan gelen vakalarda görülme sıklığında bir artış ortaya çıkmıştır. Bu artış ayrıca aşısız bireyler için fazladan risk teşkil etmektedir. Bu aşılamayla beraber eğer biz toplumsal bağışıklama hızımızı şu anki hedeflerimizde olduğu gibi korumayı başarırsak dışarıdan gelen vakalardan kaynaklı bulaşıcı hastalıkların ve salgınların da önüne geçebileceğiz" dedi.
"Doğru bilgiyi sosyal medyadan, internetten değil; direkt aile hekimlerinden edinebilirler"
Uzman Dr. Aktaş, "Biz aşı ile ilgili tereddüdü olan, aşıyı reddetmeyi düşünen herkese ulaşıyoruz. Hekimimiz ve psikoloğumuz aracılığı ile onlarla görüşerek bu noktada bilgilendirerek farkındalıklarını yeniden oluşturmayı hedefliyoruz. Bizimle iletişime açık olsunlar. Sosyal medyada veya haber sitelerinde ulaştıkları kaynakların bilimsel bir dayanağı olup olmadığını muhakkak araştırsınlar. Bununla ilgili her zaman bilgi alabilmek için aile hekimliklerine ve ilgili sağlık kuruluşlarına başvurup, doğru bilgiyi sosyal medyadan, internetten değil; direkt aile hekimlerinden edinebilirler" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: