Çalıştayların amacı...
Doğu Anadolu’nun eşsiz doğa güzelliklerinden biri olan Çıldır Gölünün ekolojik ve morfolojik olarak tanınması, korunması ve ülkemizin benzersiz tabiat varlıklarının bulunduğu bu bölgenin bilimsel olarak değerinin vurgulanması gerekmektedir.
Çıldır Gölünün oluşumunda geçirdiği jeolojik evrelerin ortaya konulması ile beraber özellikle bitki florası ve hayvan faunasının günümüzdeki durumu ortaya konulmalıdır.
Bu amaçlar doğrultusunda düzenlenecek olan çalıştaylarda Ardahan İli sınırları içerisinde yer alan Çıldır Gölünün bugünkü durumunu tespit etmek ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan canlı türlerinin korunması hedeflenmektedir. Özellikle sadece bölgeye has yetişen balık ve kuş türlerinin korunması ve üretimine yönelik alınacak tedbirlerin belirlenmesi için ortak bir platform oluşturmak üzere bilim adamları bir araya gelecektir.
Bunun yanı sıra Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük tatlı su gölü olan Çıldır Gölü ve çevresini etkileyen kirlilik tehditlerinin araştırılmasına ihtiyaç vardır. Bu amaçlarla yapılacak çalıştaylarda Türkiye’nin konusunda uzman değerli bilim adamlarının bir araya getirilmesi ve uzun süreli bir planlama ile kaybolmaya başlayan canlı türlerinin korunması hedeflenmektedir.
Çıldır Gölü, 123 km2 alanı ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük tatlı su gölüdür ve %60’ı Ardahan İli sınırları içerisindedir. Deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikte olan gölün en derin noktası konusunda değişik yorumlar bulunmaktadır. Çıldır Gölü oluşumunda farklı jeolojik evreler geçirmiştir.
Tektonik bir yapıya sahip olan Çıldır Gölü birçok dere ve pınarlarla beslenmekte olup tek çıktısı kuzey batısında yer alan Arpaçay kolu olan Telek Çayı'dır. Göl etrafında çok az bitki örtüsü gelişmiştir yalnızca gölü çevreleyen otlaklarda hayvancılık yapılmaktadır. Genelde göl çevresi mera vasıflı olup, sert bölge iklimi tarıma olanak vermez.
Göl ve çevresindeki tarım alanlarında kullanılan kimyasalların bilinçsizce ve yörenin ekolojik ve iklimsel koşulları göz ardı edilerek kullanılmasının bölgede yaşayan canlılar üzerindeki olumsuz etkileri gözlenmektedir. Bölgede balıkçılık yılın dört mevsiminde yapılabilmekte ve yöre halkı için önemli bir ekonomik gelir kaynağı teşkil etmektedir.
Kış mevsimlerinde buz tutan gölde kalın buz tabakası kırılarak balık avlanmakta olup gölde yakalanan en önemli balık türü (aynalı) Sazan (Cyprinus carpio) yani sarıbalıktır.
Ancak kurak geçen mevsimlerde, göl seviyesi hızla çekilmekte ve bu nedenle sazan gibi türlerin üremesi için gerekli sazlıklar daralmaktadır.
Bununla beraber, kontrolsüz avlanmalar nedeniyle balık türlerinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bilinmektedir.