ÖSS`de her yıl ortaya çıkan tablo, Ardahan’daki öğrencilerin geri zekali olduğu izlenimini veriyor. Aslına bakılırsa Ardahanlı öğrenci geri zekali olmadığı gibi, bunun aksine üstün zekaya sahiptir. Ardahan halkı eskiden beri eğitime önem veren ve %90`ı okur-yazar olmakla tanınır. İlçe iken eğitimde daha başarılı olan Ardahan, her nedense il olduktan sonra birçok dalda geri gittiği gibi, eğitimde de aynı konuma gelmiştir. Ardahanlı yıllarca il olmanın özlemini çekti, "İl olursak gelişme olur, kalkınılır" düşüncesi vardı. Ama il olmak bize hiçte yaramadı, ilden beklentilerine karşılık alamayan Ardahanlı çareyi göç etmekten buldu. İl olunca 175 bin olan nüfusumuz 110 bine düşmüştür. Bu da başta ilin Milletvekilleri olmak üzere, siyasilerin o günden bu güne kadar Ardahan`ın gelişmesine bir katkı sunmadıklarını gösteriyor. Diğer tarafta ilimize gelen Vali`lerle güç birliği yapılmadı, Valilerimiz sık-sık değişti, bu da Ardahan`ın en fazla yıkıma uğramasına neden oldu.
Bugün en fazla yakınılır konumda olan Milli Eğitim Müdürlüğü, yıllarca vekillerle idare edildi. Okul Müdürleri de aynı durumdadır. Şu anda Ardahan ili, ilçeleri ve köyleri okullarında Müdür görevi yapanların %80 vekildir ve çoğunluğu 3–5 yıllık öğretmendir. En çok öğrenci kapasitesine sahip olan Ardahan Lisesini çocuktan farkı olmayan Şinasi Lağımcı idare ediyor. Bağdeşen Köyü İlköğretim Okulu Müdürü Mahir Öztürk, öğrencilerin eğitimi için uğraşmadığı gibi, okula gelen öğretmenlere baskı uyguladığından ve sık-sık kavga ettiğinden yakınılıyor. Vekil olarak Ardahan İmam Hatip Lisesi Müdürlüğünü yürüten ve bazı yanlışlıkları olduğu için görevden alınan öğretmen Yakup Güler, öğrencileri Valiliğe göndererek uygulamaya karşı eylem koyarak yerinde kalmaya direnmiştir. Bunun gibi sözde Müdür`lerle yapılan bir eğitimden fazla başarı beklemek hayal olur. Günümüz Türkiye`sinde kadrolu bir idareci ne kadar başarısız olsa da görevden alınamadığı gibi, vekil olan idarecileri dahi değiştirmek pek kolay olmuyor. Çünkü bir değişiklik yapıldığında devre siyasiler giriyor. Hal böyle olunca da el-etek öperek bir yerlere asil, ya da vekil olarak gelenleri değiştirmek zor oluyor.
Bu durum karşısında ÖSS’deki başarısızlık nedeniyle eleştirilerin odak noktası haline gelen Milli Eğitim Müdürlüğü ne yapabilir? Eğitimde beklenen başarının elde edilmesi için Ardahan`da öncelikle başarısız oldukları tespit edilecek bütün okul Müdürlerinin değiştirilmesi gerekir. Ardahanlı öğrenciyi geri zekalı göstermeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Kapasitesiz, kendisini idare edemeyen, toplumdan dışlanan bazı geri zekalılar okul Müdürü olursa, öğrenciyi de kendi seviyelerine indirecekleri kaçınılmazdır. Ardahanlı öğrenci zekidir. Başarısız olması için hiçbir sebep yoktur. Devlet eğitim için gerekli olan bütün imkanları vermiştir. Öğretmen açığı da pek yoktur. Bura da tek noksan olan bir unsur varsa, oda bazı düşük kapasitelilerin idareci konumuna getirilmeleridir.
Valimiz Selim Cebiroğlu, Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Görgülü ile Milli Eğitimin İdari kadrosunun bir araya gelerek bazı İlköğeretim okul ve Lise Müdürlerini değişmeleri halinde, eğitimdeki utanç verici tablonun ortadan kalkacağı kanaatindeyim. Ardahanlı öğrenci hiçbir zaman geri zekalı değildi, en zor şartlarda eğitimine önem veriyor. Ama zeki insanlar, geri zekalıların emrine verilirse, zeka çakışması olur ki, bundan da görülen başarısızlık ortaya çıkar.