Ardahan’ın sorunlarına duyarlılığıyla tanınan, Kura Nehri için büyük mücadele veren Merhum Şentürk, İstanbul Kartal ilçesinde ikamet ediyordu. Merhum Şentürk’ün naaşı, 3 Mart 2022 Perşembe günü, Kartal Soğanlık Merkez Camisinde öğle namazına müteakiben kılınacak cenaze namazıyla İstanbul Kartal’da toprağa verilecek. Merhum Şentürk’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dikliyoruz.
ALPER AKÇAM’DAN MERHUM CEVDET ŞENTÜRK ANALİZİ
KOCA BİR PARÇA KOPTU HAYATIMIZDAN…
Köylümüz, akrabamız, Dursun Akçam’ın vefalı öğrencisi, Ardahan doğasının mücadele insanı, Emekli Başkomiser, sevgili Cevdet Ağabeyim sonsuzluğa göçmüş…
Koca bir parça koptu hayatımızdan. Benim için gerçekten de çok büyük bir parçaydı…
Hem yaşamımda, hem imgelem dünyamda önemli bir yeri vardı. Edebiyat dünyasına geçerken “Bir Palto Öyküsü”nde o da yanımda olmuştu; ilk öykülerimden birinin güvenilir, koruyucu kahramanıydı.
12 Eylül öncesi olaylarda canım burnumda, her an vurulma, saldırıya uğrama riski altında yaşarken silah bulmuştu bana…
Hiç kullanma gereği olmadı ama, o karanlık günlerin bir kısmında onunla ve onun sağladığı silahla kendimi daha güvende hissetmiştim. 12 Eylül sonrasında da haberleştik, dayanışma içinde olduk.
Nereye gidersem gideyim, nasıl yaşıyor olursam olayım, o hep yanımda, yanı başımdaydı sanki…
2000 yılında, yöre doğasını ve ormanlarını korumak amacıyla Süzgeç Gazetesi’nde yazdığım yazılarımdan dolayı Ardahan’da arkamdan fırtınalar koparılırken, Ardahan otlaklarını kiralattıran, dışarıdan gelen çobanlara ormanları doğrattıran Hamşioğlu Beyleri’nin temsilcisi karşımda yıllarca hapis davasıyla dava açtırırken, zamanın jandarma alay komutanı “Seni alnından vururum” diye bana tehdit telefonları yağdırırken, jandarma beni bulamayınca köydeki evimizi basıp, anemi babamı, Perihan ve Dursun Akçam’ı alıp götürmeye kalkarken, Cevdet Şentürk geçmişti önlerine… Yöre derneklerinden birilerini de yanına alıp yasa ve adalet yolunu şaşırmış jandarma komutanıyla, ilgili ve yetkili kişilerle de o konuşmuştu…
Dursun Akçam’ın hastalığında ve vefatından sonra da ne kadar vefalı bir insan olduğunu hep hissettirdi. Dursun Akçam Ormanı düşüncesi ona aittir. Açılışa da İstanbul’dan doldurduğu bir otobüs dolusu yakınımızla birlikte katıldı…
Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’nin, İstanbul’da yapılan etkinliklerinin en ateşli, en dirençli katılımcısı oldu…
Kartal’daki Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’ne asılı Dursun Akçam fotoğrafı da onun eseridir.
Ömrünün son yıllarını, suları Çoruh’a aktarılmak istenen Kura Nehri’nin kurtuluşu, Ardahan doğasının yağmalanmasının önlenmesi için çabalayarak geçirdi…
Zaman zaman yalnız kaldı… Arkasından ileri geri konuşanlar, onu yıpratmaya çalışanlar oldu. Yılmadı, usanmadı…
Onun çabasıyla gerçekleştirilen İstanbul’daki Kura etkinliği tam bir halk gösterisine, Ardahanlının topluca ayağa kalkışına dönüşmüştü. Onun önerisiyle konuşmacı olmuştum ve benim yaptığım ateşli konuşma en ışıltılı yanıtını onun gözlerinde bulmuştu; en çok onun yüreği vurmuştu…
Dursun Akçam Kültür Sanat Günleri’nde de başka yerlerde de canla başla sesini duyurmaya çalıştı. Birkaç ay önce İstanbul Maltepe’de yapılan Kars Ardahan Iğdır tanıtım günlerinde de yan yana konuşmacı olarak söz aldık; Kura için sesimizi yükselttik…
Geçen yıl yitirdiği dağ gibi oğul Fırat, açtığı Kura davasında çıkan karşıt yargı kararı ona büyük darbeler indirdi…
Yine de son gününe kadar yaşam doluydu, mücadele insanıydı… Adı bana hap güven verdi, adı bana mücadeleci bir yaşam sevgisinin en güzel örneklerinden biriydi…
Haberi alınca çok üzüldüm. Hayatımdan çok büyük bir parça kopmuştu. Haber gelmeden yarım saat kadar önce de Ardahan’da bir akşam beni ağırlamaya çalışan yeğenlerim Dr. Ulaş Şentürk ve Caner Bilgin ile onu konuşmuştuk…
Biz kendisini yaşıyor olarak bilirken son kez andırmış meğer bize…
Bugün Ankara’ya döneceğim. Ardahan’da geçirdiğim üç gün gerçekten de çok yorucuydu. Onun yarın İstanbul Kartal, Soğanlık Merkez Camii’nden yapılacak son uğurlama törenine yetişebilme gücünü kendimde bulabilecek miyim, bilmiyorum…
Bildiğim tek şey, onu hep derin bir minnet ve sevgi duygusuyla anacağımdır, yüreğimden kopan bir parça olarak onu hep anımsayacağımdır. Yıldızın hep üstümüzde dursun Cevdet Ağabeyim; yattığın toprak incitmesin seni…
Kura seninle aksın özgürce, Ardahan ormanları senin adını anarak uğuldasın…
Yorumlar
Kalan Karakter: