Memur-Sen Konfederasyonuna Bağlı SAĞLIK-SEN' DEN REFERANDUMDA EVET ÇAĞRISI
Sağlık Sen Ardahan İl Temsilciği Yönetim Kurulu Üyesi ve İl Sekreteri Çağdaş MERT; ülkenin birliğini ve dirliğini yok etmek, büyümesini ve gelişmesini engellemek, medeniyet köklerinin inşa ettiği kardeşlik iklimini bozmak isteyenlere, artık 'dur' demenin zamanının geldiğini dile getirdi.
"Bu toprakların çimentosu, kardeşliktir" diyen Mert , sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu toprakların mayasında ve özünde, dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma vardır. Bu topraklarda dayatmaya, hesaplaşmaya ve paylamaya yer yoktur. Bu topraklarda ve bu toprağın insanlarında birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu vardır. Bu ülkenin ve insanlarının hamurunda var olan bu kardeşliği ortadan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez.
Hiçbir kirli oyun, hiçbir kirli tezgâh; birlikte oluşturdukları desende birlikte yaşamayı başarmış bu milleti ayrıştıramaz ve ayrıştıramayacaktır"
Türkiye'de yaşanan sorunların temel nedeninin, demokrasi üzerindeki vesayet olduğunu kaydeden Mert , "Maalesef, vesayetin kurucu, taşıyıcı aktörleri ve onun devamını sağlayan kurumlar var. Merkezi, seçkinci ve otoriter zihniyetten beslenen vesayetçi anlayışın, siyaset kurumunda da temsilcileri ve uzantıları bulunmaktadır. Toplumu kontrol altına almak ve ona tahakküm etmek isteyen bu zihniyetin taraftarları ve taşeronları; yolun sonuna geldiklerinin, denizin bittiğinin farkına vardıkça daha saldırgan, daha insanlık dışı tavırlar sergilemektedirler. Bu saldırgan çırpınışlarının, egemenliklerinin sona eriyor olmasından ve güçlerinin tükeniyor olmasından kaynaklandığını biliyor ve diyoruz ki; milletle güreşe tutuşmak aptallığına düşenler için yenilgi dışında bir seçenek yoktur. Ülkemizin küresel ve bölgesel sorunlara çözüm üretme gücü elde ettiği son dönemde bu durumdan rahatsız olanlar ve onların taşeronları bu sefer hak ettikler cevabı alacaktır. Çünkü bu ülke teröre binlerce can verdiğini ve terör yüzünden milyarlarca liralık kaynağını heba ettiğini fark etti. Artık, terörün sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini idrak etti. Demokratikleşmeye, sivilleşmeye ve özgürleşmeye yöneldi. Bu durumun en büyük sonucu, son 50 yıldaki en önemli anayasal metin olarak değerlendirdiğimiz ve 12 Eylül 2010 tarihinde referanduma sunulacak olan anayasa değişikliği paketidir" şeklinde konuştu.
Anayasa değişikliği paketinin, 12 Eylül 1980'de, demokrasisi üzerine vesayet, iradesi üzerine velayet konan bu milletin özgürleşmesinin; devletin sivilleşmesinin, anayasa yargısının yasama erkinin, idari yargının yürütme erkinin alanını taciz etmemesinin zeminini hazırlayacağına inandıkları için Anayasa değişikliği paketine "evet" diyeceklerini vurgulayan Mert, "Milletimizin de 'evet' demesini isteyeceğiz. Çünkü 12 Eylül 2010, 12 Eylül 1980'de kurumsallaştırılan vesayetçi ve velayetçi zihniyetten kurtuluş günü olacaktır. İnanıyoruz ki; annelerin sadece güldüğü, şehit cenazelerinin olmadığı bir Türkiye isteyenler, 12 Eylül 2010'da sandığa giderek 'evet' diyecekler" dedi. www.ardahanhaberleri.com