Ardahan'da Sosyal alanda canlılık başını almış gitmiş, Ardahan da ekonomik kalkınmışlık gözle görülür bir şekilde kendini gösteriyor, yeni yapılaşmalarla ve ticari faaliyetlerle kendini gösteriyor,
Ardahan'da bürokrasi de Ardahanlı yönetici yok hep dışarıdan ve tek elden kumandalı siyasi atamalar sonucu gelmişler ve emir komuta zinciri eksiksiz yürüyor.
Ardahan'da Havaalanı konusu karşılıklı açıklamalarla gündemdeki yerini koruyor, Siyasiler daha başka önceliklerimiz var diyor, Basın ve halk ve STK'lar bu işte çok ısrarcı ve haklılık payı önemli derecede doğru olan bir taleple çıkıp açıklama yapıyorlar, ama işin perde arkasını çıkıp bu halka açıklayamayan mevcut AK Partililer 2015 yılında yapılacak seçim için kendi dertlerine düşmüş durumda.
Ardahan Üniversitesinin Ardahan'da faaliyetleri gözle görülür bir şekilde kendini hissettirmeye başlamış, Üniversite gençliği kentin sosyal yapısını yavaş yavaş değiştirmeye başlamış ve geçmişte kapalı bir toplum görüntüsü veren Ardahan bu kabuğu kırmış ve Ardahan insanı gelecek için bizde varız demeye başlamış.
Belediye Başkanı Faruk Köksoy'un şehre verdiği emek ve hizmet kendisini yavaş yavaş göstermeye başlamış ve kamuoyunda büyük bir memnuniyet algısı oluşmuş durumda.
Ardahan'da Basın 3'e bölünmüş durumda
1.kategorideki Gazeteciler,
Haber peşinden koşan ve doğru haberlerle kamuoyunu aydınlatmaya çalışan ve bu konuda ciddi tehditler alan Emektar gazeteciler ve onların emeğini karalamaya çalışan Gazetecilikle alakası olmayan ama adı Gazeteci diye anılanların rahatsızlığına şahit oldum.
2.kategorideki Gazeteciler
Kendine Ardahan'ın esas Gazetecisi bizleriz Ardahan'ın Aydın Doğanı'yım diyerek kendini öven ve Ardahan'ın mülki amirlerine bu lafı söyleyen ve devletin tüm ilanlarını elinden gelse tek başına yemeye çalışan, Mülki amirlere Gazetecileri karalayan sözümüz ona bir haber siteleri olmayan ve sadece ilan almak için çıkan Gazetelerin ve Gazetecilerin ve yandaşlarının olduğunu duyunca şaşırdım.
3.kategorideki Gazeteciler,
''Her devrin adamı değil, her devirde adam gibi olun'' lafı bunlara söylenmemiş ve bu adamlar her devrin Siyası dalkavukluğunu yaparak Devlet ihalelerini elde etmek için Gazeteciliği bir araç olarak kullanmaya devam ediyorlarmış.
Rant peşinde koşan Gazetecilerin varlığını biliyordum ama bu kadarınada pes dedirtecek durumda gördüm, Siyasi yalakalık yapan Sözde Gazeteciler,Daha düne kadar İslami kişiliklere iftira attıklarını unutmuş ve devletin ilgili yerlerine ispiyonladıklarını kimsenin bilmediğini sanan ve burada Gazeteciliğe devam edip varlığını sürdürenlerin olduğunu öğrenince şaşırmadım değil.
Kendileriyle buluşup Saatlerce sohbet ettiğim Ardahan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve üyeleri Bahsettiğim kategorinin .1.Maddesindekiler olarak karşıma çıktı hepsi kelle koltukta Gazetecilik yapmakta ve benim değerlendirmem bu şekilde oldu.
Bunlar benim şahsi gözlemlerim ve değerlendirmelerim, kim üzerine alınırsa alınsın, ama Ardahan'da bu yapı oluşmuş ve devam ediyor, bundan sonra'da değişeceğini sanmıyorum.
ARDAHAN SİYASİ İSTİKRARIN SAĞLANMASIYLA DAHA'DA BÜYÜYECEKTİR
Ardahan’ın bu yatırımlar ve moralle geleceğini yakalaması siyasi istikrarla mümkün olacaktır ama şu an bunu söylemek mümkün değil.
Ardahan’da gözlemlediğim diğer bir konuda Muhalefet Milletvekili Ensar Öğüt’ün Partisi adına üzerine düşeni fazlasıyla yapmakta olması ve Ensar Öğüt’ten memnun olan çok kişinin olmasıdır, ama eleştirenlerin sayısı çok az durumda.
Asıl Üzerine durmak istediğim konu AK Parti’de işlerin hiçte iyi olmadığıdır.
Görev yaptığım yıllarda Ardahan kamuoyunda tanımadığım kimse yoktur.
Karşılaştığım çoğu kişinin ortak düşüncesi AK Parti Milletvekili ve Ardahan il teşkilatından çok rahatsız olduklarını söylemeleri oldu.
Sebebini sorunca bunların Halk’la ilişkileri çok zayıf ve Halkın taleplerini dinleyip çözüm üretecekleri yerde sürekli kaçmalarından ve sorunlarına kimsenin sahip çıkmadığını söylemeleri karşısında çaresizliklerini dile getirdiler.
Ne yapılması gerekir diye sorduğumda ilginç cevaplar aldım, Saffet Kaya zamanında bu sıkıntılarımızı çözüyorduk, ama Saffet Kaya şimdi Milletvekili olmamasına rağmen sorunlarımızla o ilgileniyor ve biz Saffet Kaya’nın Ardahan’da yeniden Milletvekili olmasını istiyoruz demeleri beni şaşırtmadı, çünkü geçmiş yazılarımda bunun sebebini uzun uzun anlatan yazılar yazmıştın, birileri çok rahatsız olmuştu ama hayatta doğru tek ve onu da kimseden saklayamazsınız.
Orhan Atalay ve Yunus Baydar bu işi yüzüne gözüne bulaştırdıkları için halk çözümü Saffet Kaya’da görüyor. Ama asıl dikkat çektiğim konu Ardahan ve Göle’de HDP/BDP’nin yakaladığı çıkışın 2015 seçimlerinde AK Parti’yi çok sıkıntıya sokacağını gözlemledim.
Göle’de Belediye Başkanı değişti ama büyük bir hayal kırıklığı var Başkan neyi yönettiğinin ve nasıl bir yükün altında olduğunun farkında değil.
Halk hayal kırıklığı yaşayınca arayışa girmiş durumda ve Göle Merkez dahil olmak üzere HDP çok ciddi çalışıyor ve gözlemlerim gerçek olacak gibi HDP Göle’de birinci parti olmaya doğru gidiyor.
Göle’de 2011 de 8200 oy alan AK Parti 2014 seçimlerinde 5 bin kusur oya düşmüş ve giden oylar HDP’ye gitmiş durumdadır ve bunun sebebi olarak Göle’li Milletvekilinin halkla diyalog kuramaması ve seçmenin kızıp HDP’ye yönelmesi sonucu olduğudur.
Aldığım duyumlara göre Göle’de HDP adayı olarak Hakan Çapan veya Mahmut Toprak üzerinde bir çalışma varmış ilerleyen süreçte bu dediklerim olursa bakın neler olacak.
AK Parti Listeyi tekrar Orhan Atalay’a verirse Saffet Kaya’da B planını devreye sokar ve Bağımsız aday olursa,
HDP’de Kamuyounda sevilen bir aday ile halkın karşısına çıkarsa, AK Partiden kaçan oylar Saffet Kaya ve HDP’ye gideceği için seçimde 2 Milletvekilliğinden birisini CHP Adayı diğerini Bağımsız aday Saffet Kaya alır ama HDP’nin de bu durumu zorlayacağı ayan beyan ortadadır.AK Parti 2002 seçiminde Kenan Altun'un aldığı oyu(6400) alabilecekmi orası meçhul!
Peki bu durumun müsebbibi ve baş aktörü kimdir diye sorarsanız ben Orhan Atalay’dır diyorum çünkü Milli görüşçü ve siyasal İslamcılar ve samimi AK Partililer Orhan Atalay’a kızdığı için AK Partiden koptular/koparıldılar ve şimdi yukarıdaki tablo ortaya çıktı.
28 şubatta Hizbullah davasından yargılandığı iddia edilen şimdiki Göle Belediye Başkanının bile çözüm getiremediği Göle siyasetinde ,Orhan Atalay boşa kürek çekmiştir.
Devlet Memurlarını Sebze dükkanı ve Marketinde alışveriş kuyruğuna soktuğu iddia edilen ve kendisinin toplumda karşılığı olmayan Göle AK Parti ilçe başkanı İlhan Gültekin’in de çare olamadığı bu gidişatta, Orhan Atalay karşılığı olmayan hamlelerle durumu kurtarmaya çalışıyor ama durum ortada.
Ardahan'da ve Göle'de ancak sağduyulu hamleler çözüm üretir o da AK Parti 2015 seçimlerinde bu yazılanları dikkate alarak liste üretirse olur.Bunun dışındakiler faraziyeden ibarettir.
Orhan Atalay’ın tüm yatırımları Göle’ye yapması hakkaniyet ölçüsüne sığmaz, işe akrabasını almadı diye Göle Kaymakamını yollamanın hakla hukukla izahatı olamaz.ve Göle’de bu konu çok ciddi rahatsızlık konusu olmuş durumda.
Ardahan’da güzel gelişmeler olurken siyaseten Ardahan’ın kaderiyle oynayacak olumsuz gelişmelerin olmasını beklemiyorum.
Kendi ilçesinde kendisine güvenip oy veren seçmenini HDP’ye kaptıran iş bilmez siyasetçilerin yapacağı işler değil bunlar.
Ardahan’da değişim ve dönüşümün toplumun her kesiminde olduğu gibi AK Parti’de de yaşanması gerekmektedir ve kamuoyu bu yönde umutla beklemektedir.
Yeni yapılacak AK Parti İl Başkanlığı seçimi için tüm sülalesi CHP’li olan Ayhan Balcı’yı il Başkanı yapmak’ta Orhan Atalay’ı kurtaramayacak.
Göle Kaşar Festivalinin açılışında kürtçe şarkı söylemek'te Atalay'ı kurtaramayacak,
Çünkü,
Etrafında samimi dava adamlarından kimse kalmadı,herkes bir yere savrulmuş durumda.
peki etrafında kim kaldı?
Her devrin siyasi dalkavukları kaldı onlarda birilerine şimdiye kadar yar olamadılarki,
Yazacağım başka konular'da var ama,
Ardahan tatilinde gördüklerim ve kaleme aldıklarım şimdilik kısaca bunlar olsun.