Ankara’ya ara sıra işimiz gereği uğradığımızda Ardahan ve ilçeleri adına kurulu derneklerimizden hangileri var diye sorar,uğrayıp hal hatır sorup çaylarını içeriz.Fakat Ankara’da gördüğümüz manzara çok şaşırtıcı.
Memur kenti olan Ankara’da Ardahanlı hemşehrilerimiz il’in çeşitli semtlerine dağılmışlar ve hemşehri olarak birbirlerinin iyi ve kötü gününde desteklerini göstermek üzere her memleketin yaptığı gibi Ardahan-Kars-Iğdır’lı hemşehrilerimiz bir araya gelerek dernekler kurmuşlar,bu dernekler Ardahan,göle çıldır Posof,Hanak,Damal veya köy dernekleri altında birleşmişler.Başkanlar seçmişler,lokaller kurmuşlar,Geceler düzenlemeye başlamışlar,cenazelerde,düğünlerde bir araya gelmişler iyi ve kötü günlerinde birbirilerine destek olmuşlar, tüm bu işleri yaparken kesinlikle art niyet taşımamaya gayret göstermişler ve süreç bu güne kadar böyle gelmiş.
Ama anlatılan o ideal dernekçilik tanımındaki yukarıda saydıklarım nedense bizim yöremizin kurulu bazı dernekleri için geçerliliğini yitirmiş,anlattıklarımız başka illerin derneklerinin yaptıkları İş,bu işler dernekçilik adı altında,derneklerin isim gücünü,hemşehri gücünü kullanarak mevcut ekip yapısıyla bir siyasal güç elde etmeye dönüşmüş.
Fakat Ardahan ve ilçeleri ile bunlara bağlı köyleri adına kurulu ve bu ad altında faaliyet gösteren derneklerden ilgi çeken bir dernek var.Güzel Göle ilçemizin derneği Yeşil Göle Derneği.
Kurucularının hepsi Sosyal demokrat yapıya uygun olan,birkaç tane muhafazakar takviyeyle 1992 yılında Ardahan il olduktan sonra 1995 yılında kurulan bu dernek ilk günler güzel işler yapacağının mesajıyla ortaya çıkmış,ama derneğe bir yer bulunamamış,ilk kurucu başkan Metin Demir’in dershanesi derneğin işlerinin döndüğü yer olarak hizmet yapmış,ve bu durum yıllar yılı böyle devam etmiş.
Ankara’ya giden her Göleli buraya uğrayıp başkanın çayını içmeden dönmemiş.Yıllar yılı bu durum böyle devam ederken kimse başkana dernek yerimiz niye yok dememiş,derneğe(dersaneye) gelen hemşeriler hazır gelmişken çocuğumuda buraya yazdırayım diyerek buranın nimetlerinden! Faydalanmaya başlamış.Dernek Genel sekreteri Yunus Akıl denilen şahıs DDY Genel müdürlüğünde memur olarak çalışmalarını yürütürken,bu derneğe bir dergi çıkararak kendi düşüncelerini ve istediklerinin burada yazı yazmasına izin vermiş.Dernek Siyaseten ve hizmet olarak Metin Demir ve Yunus Akıl’ın dediklerinin dışındaki şeyleri kabul etmeyen bir yapıyla çalışmalarına devam etmiş.
Bu işler yürürken
Göle derneği yemeği adı altında yıldızlı otellerde siyasi ağırlıklı bir yemek düzenlemek Başkan ve yönetiminin birinci işleriydi.
1995 Seçimlerinde Göle Dernek Başkanı Metin Demir CHP’li bilinmesine rağmen ANAP’tan Ardahan Milletvekili Aday aday’ı olmuş ama listeyi Göle’li ve ANAP’lı Nihat Turan almış,Metin Demir listede yer bulamamış,Dernek Genel Sekreteri Yunus Akıl ise Sendikal faaliyetlere ilgi duyarak kendine yer aramaya çalışmış.
Yıl 1999 olunca Metin Demir Tekrar ANAP’tan Aday olmuş Ama Liste 1 Posoflu Yavuz Sayılır’a verilmiş, liste biri alır düşüncesiyle yola çıkmış olan Metin Demir Kendisine verilen Liste 2’yi beğenmeyerek vaz geçmiş ve Ardahan’da sosyal demokratların desteklenmesi noktasında karar alınmış ve öyle olmuş,Genel sekreter Yunus Akıl Yine sendikacılık Peşinde koşmaya devam etmiş ve başarmak üzere çalışmalar yapıyormuş.
Göle derneği yemeği adı altında yıldızlı otellerde siyasi ağırlıklı bir yemek düzenlemek Başkan ve yönetimin ikinci işleriydi
2002 yılı gelince Göle Dernek Başkanı Metin Demir Yine Siyaset Sahnesinde bu sefer DSP’mi CHP’mi derken buralardada listelerde kendine yer bulamayacağını anlayınca Eski Partisi CHP’den aday aday’ı olmuş listeyi Göle kaşar ağası çıldırlı almış,ama Ensar Öğüt bu kaptırırmı listeyi yıllardır altyapısını hazırlamış bu işin,Göle Eski Kaşar Ağası,Müteahhit,Dernekçi,sosyal demokrat,DYP’li Feramuz Çağlayan’ın damadı liste 1’i İsmet Atalay’ın Partideki gücüne rağmen almış,hiç demire kaptıracak göz varmı bunda ve Ensar Öğüt seçilmiş Metin Demir Yine ortalıklarda yok.
Bu Arada Yunus Akıl Birleşik Taşımacılık Sendikası Genel başkanı olmuş dernekçiliğin faydasını görmüş ama başkanı Metin Demir bir türlü başarılı olamayınca ümitlerini 2007 seçimlerine saklamışlar.
2007 seçimlerinde ANAP-DSP gibi partiler güçlü olmayınca Metin Demir yine Aday Aday’ı olmuş,ama bu sefer AK Partimi olsun CHP’mi derken CHP de karar kılmış Ensar Öğüt’ün adaylığının yine kesinleşeceğini anlayan Metin Demir ve Etrafı Hemen AK Parti’den Aday adayı olmak gibi niyeti olmayan Akraba dedikleri Dr Gürbüz AYAZ’ı Ankara’da AK Partinin adayı olarak destekleyip CHP ve onun adayına göz dağı vermek istemişler.
Bu arada Göle derneği yemeği adı altında yıldızlı otellerde siyasi ağırlıklı bir yemek düzenlemek başkan ve yönetimin üçüncü işleriydi
Saffet Kaya ile Flörtü hiç bitmeyen Göle dernek başkanının yönlendirmesiyle 2007 seçimlerinde,1.sıra Saffet Kaya,2.sıra Gürbüz Ayaz olunca Başkan Metin Demir’in tüm akrabaları seçim için Göle’ye gelmiş,Erzurumlu olan bu şahsı(Gürbüz Ayaz) Çapan ve Muratoğlu’nun dediği gibi Göleli olarak ilan edip Göle’de ailece AK Parti’ye çalışmaları birilerinin dikkatinden kaçmamış.Göle’de AK Parti hatırı sayılır bir oy almış,Saffet Benim oylarım derken,Çapan-Muratoğlu ikilisi Bizlerin diyorlar,ama Ankara ayağında biz destek verdik gölede bu kadar oy çıktı söylemleri konuşuluyordu.oylar kimindi bilinmiyordu,bilinen tek şey AK Parti hanesine yazılmış ve Saffet Kaya Meclise gelmişti.
Lafı uzatmadan Dernek genel sekreteri artık iyi bir solcu ve bir sendikanın genel başkanıydı ama yanında durduğu başkanının siyasi yelpazedeki git-gellerine müdahale etmemesi enteresan bir durumdu,başkanıda 1995 yılından beri Gezdiği her partide yer bulamıyor ve bir türlü vekil olamıyordu.
Bu yenilgiler başkanı yormuş,artık yerini gençler bırakma adı altında derneği yine uzaktan sözü geçeceği ve fahri başkan olarak yönetebileceği birine devretmeliydi,çünkü çok emeği vardı!Gençler onu sever sözünden dışarı çıkmazdı.Rahmetli Hürriyet Yılmaz'da böyle efendi ve saygılı birisiydi.
Aradan belli bir süre geçince Metin Demir gelen eleştiriler üzerine’’Derneğin bir yeri yok,biz bu dersaneye gelip gitmek istemiyoruz,vs vs eleştirilerden kurtulmak için,Başkanlığı Trafik Kazası geçirip ailesiyle Rahmet’e Kavuşan Göle-B.Altunbulak Köyünden Rahmetli Hürriyet Yılmaz’a bırakmış ve kenara çekilmiş görünüyordu,ama içinde halen aday olamamanın ve seçilememenin hıncı hem başkanda hemde aile çevresinde vardı.Yeni başkan Hürriyet Yılmaz trafik Kazasında ölünce Yerine Göle-Dengeli Köyünden İşadamı Çetin Gültekin Başkanlığa seçilmiş ve bu değerli insan Göle Derneğine bir yer almış,gittiğimizde pırıl,pırıl bir dernek yeri ve Gölelilerin bir arada oturduğu bir mekan olmuş ama faaliyetleri henüz istenilen seviyede değil.
Şimdi ise Metin Demir Gürsel Tekin’in CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve MYK üyesi olmasından sonra,CHP Gençlik kolları MYK üyesi küçük kız kardeşinin oğlu aracılığıyla CHP’de siyaset yaparak Finali Milletvekilliğiyle bitirmek istiyor.Umarız başarılı olur yılların emeği boşa gitmez.
Ara ayrıntılarına girmediğimiz bir ilçenin derneği ve onun kurucu ve yıllar yılı başkanlığını yapan bir şahsın dernekçilikle,siyaseti nasıl bütünleştirdiğinin analizini yaptık.
İnsanlar Demokratik haklarını kullanıp istediği gibi davranış ve talepte bulunabilirler.Ama Bir ilçenin adı altında dernek açıp başkanından,genel sekreterine kadar herkesin bir şey elde etme çalışmasına Ankarada tanık oluyoruz,bu işe sıradan bir memur veya vatandaş neden bulaşmadı diyoruz? ve tebrik ediyoruz.
Çünkü Üstad gazetecimizin dediği gibi Dernekler,Kaz geceleri ve Siyasilere şov yaptırma geceleri düzenlemenin dışında ismini tabelasında taşıdığı İline,İlçesine ve Köylerine ne verdi?
Şimdi bizde soruyoruz ,Ankara Göle Derneği Kurulduğundan beri Göle ve Göleliler için ne iş yaptı? Göle ilçemize ne verdi?
Bu soruyu sormak hakkımız,açıklama yapmakta dernek yöneticilerinin hakkı,bilgi sahibi olmayı istemekte Gölelilerin hakkı değilmi?Bekleyeceğiz.
Sonraki yazılarımızda,Ankara Ardahanı sevenler derneğini kim ne amaçla kurdu ne yapmaya çalışıyor?
Hanak-çıldır-posof derneklerini vs dernekler Ankarada ne iş yapar ve seçim zamanı kimlerin yanında yer alır iş yaparlar?
İncelememiz sürdükçe, fırsat buldukça anlatacağız.