Başbakan Erdoğan Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu. Muhalefeti eleştiren Başbakan Diyarbakırlılar’a barış ve kardeşlik mesajları verdi. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
73 MİLYON ÖZ BE ÖZ KARDEŞİMDİR
Oğlunu şehit vermiş Çorumlu annenin gözyaşı benim yüreğime akar. Oğlunu terör örgütüne kaptırmış, göz göre göre ölüme yollanan oğlunu kaybetmiş ananın gözyaşı ciğerime akar. 81 vilayet bizim vilayetimizdir, 73 milyon öz be öz kardeşimdir. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Gürcüsüyle, Romanıyla, Arabıyla kim olursa olsun 73 milyon öz kardeşimdir. Çünkü biz yaradılanı Yaradan’dan ötürü seviyoruz.
ŞİİR OKUDUĞUM İÇİN HÜKÜM GİYDİM
Darbeler demokratik kazanımları geri aldı. Miletin üzerine karabasan gibi çöktü. Bu kardeşiniz Siirt’te bir şiir okudu, yargılandım hüküm giydim. 4 duvar arasında milletimin hayır duası ile başbaşa idim. Ülkeme olan aşkımı çoğalttım. O duvarlar arkasında demokrasiyi daha iyi anladım. Kimi gazeteler o gün muhtar bile olamaz diye manşet attılar. Bizi dışlamak tecrit etmek istediler. Bizi yok saydılar... Millete hizmet tarzımızı küçümsediler...
Mahpus damlarında çürümenin nasıl bir duygu olduğunu fikirlerinden dolayı hapislerde yatanlara bakarak, başörtülülerin okul kapılarında kalmalarını iyi biliriz. Yoksulluğu, ensesine kurşun sıkılıp failleri ortaya çıkmayan sistemin acısını biliriz. Kitapların derdest edilmesini, köylülere eziyeti biliriz. Meraların yasaklanmasını, oğluna hapishaneye gidip Kürtçe konuşamayan anne feryadını biz biliriz. Hakkari’de hacı Sait Camii imamının şehit edilmesinin acısını biz biliriz. Zılgıt, horon, halay, Zeybek bizim. Dualarımız ortak, kıblemiz bir, hepimiz aynı geleceğe yürüyoruz. Hepimiz, her bir vatandaşın haysiyetiyle, onuruyla yaşadığı, her bir vatandaşın, devlet karşısında birinci sınıf vatandaş olduğu bir gelecek istiyoruz. Nasıl tarihimiz birse istikbalimiz de bir. AK Parti, demokratikleştirme hareketidir. AK Parti, Türkiye’yi özgürleştirme, Türkiye’yi büyütme, güçlendirme hareketidir. Verdiğimiz mücadele demokrasi mücadelesidir. Bugün de verdiğimiz mücadele hak mücadelesidir, hukuk mücadelesidir, adalet mücadelesidir.
BİZ BU YOLA ÇIKARKEN OHAL VARDI
Biz kardeşiz. Bu kardeşliğimizi bozmak isteyenlere karşı 12 Eylül bir manifestodur. Biz milli birlik kardeşlik derken neyi kastettik. Ayrımcılık ortadan kalksın diye. Biz bu yola çıkarken olağanüstü hal var mıydı? Bize olağanüstü hali kaldırım yeter dediler. Olağanüstü hali biz kaldırdık mı? Şimdi kimse hatırlamıyor. Çevik gücü gönderdik mi? O da unutuldu. Devletin tv’si Kürtçe yarım saat yayın yapıyordu. Biz TRT Şeş’i kurduk. Bu zulme son verdik mi? Suça itilen çocuklarla ilgili yasayı düzenleyip çocukları cezaevinden çıkardık mı? Bir gerçeği vurgulamak istiyorum. Bunlar yaptıklarımızın sadece bir kısmı...
Sözün varsa Diyarbakır’a gel de söyle
ERDOĞAN: Günlerdir birileri konuşuyor yazıp çiziyor. Başbakan Diyarbakır’da ne konuşacak diyorlar. Ne mesaj verecek diyorlar. MHP ve BDP Erzurumda ve burada bize konuşma metni yazmanın peşine düşmüşler. Sayın Bahçeli söyleyecek sözün varsa Diyarbakır’a gel. Sen bırak bize konuşma metni hazırlamayı... Söyleyeceklerini bu meydandan söyle...
Onların acılarını unutmadık
ERDOĞAN: Ape Musa’nın, yani Musa Anter’in acısını bizler unutamayız. Orhan Miroğlu’nun yarasını bizler unutamayız. Diyarbakır Cezaevinde 7 yıl işkence gören Abdürrahim Semavi’nin çilesini bizler unutamayız. Şivan Perver’in hasretini görmezden gelemeyiz. Ahmet Kaya’nın gurbette vefatını hatırımızdan çıkaramayız. Ahmede Hani’nin aşkını, Faki Teyran’ın sevdasını bizler aklımızdan çıkaramayız. Biz bir gün Edirneliyiz, biz Karslıyız, biz Rizeliyiz, biz Hakkarili, Vanlıyız, Batmanlıyız...
Diyarbakır Cezaevi’ni kapatacağız
Erdoğan, 12 Eylül darbesinin simge cezaevi olan ve çok sayıda kişinin işkence görüp öldürüldüğü Diyarbakır Cezaevi’nin kapatılacağı müjdesini verdi. Erdoğan, yeni cezaevinin yapımı bittiğinde mevcut Diyarbakır Cezaevi’ni kapatacaklarını söyledi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de yeni cezaevinin proje ihalesini yaptıklarını açıkladı.
HAKAN ŞÜKÜR’LÜ EVET
Diyarbakır mitinginin ardından kürsüye ‘’evet’’ yazılı şapkalarla çıkan sanatçı ve sporcular Başbakan Erdoğan ile birlikte vatandaşları selamladı.
‘Diyarbakır’daki heyecan beni çok mutlu etti
Başbakan Erdoğan, miting sonrası çok olumlu izlenimler edindiğini belirterek, “Halkın ferasetine güveniyorum” dedi. Habertürk’te izlenimlerini aktaran Başbakan, “Beni en çok mutlu eden katılımdı, heyecandı. İktidarımızda Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile ilgili hak ve özgürlükler konusunda aldığım tepkiydi” dedi. Erdoğan’ın mesajları:
TEDBİRLERİMİZİ ALDIK
“Burada halk devletiyle bütünleşmeli. Bu demokratik hakkını ne pahasına olursa olsun kullanmalı. Devlet olarak tüm tedbirleri aldık. Vatandaşımız süreci fırsat bilmeli.
SANDIĞA ÇARPI KONULMAZ
Bilboard gördüm. Sandık üzerinde çarpı işareti. Demokrasi mücadelesi veren parti sandığa çarpı koyar mı? Bir siyasi parti demokrasiyi kabullenmişse sandığı yok kabul edemez. Biz birinci sınıf demokrasinin mücadelesini veriyoruz.
FAİLİ MEÇHULLERİ HATIRLATTI
Güneydoğu’da. 91-95 yıllarında faili meçhuller vardı ve o dönemde iktidarın ortağı SHP idi. Ne yaparsan yap yanlış bir rolü üstleniyorsun. CHP hiçbir zaman sağlıklı bir yapının oluşmasına vesile olmamıştır.
12 EYLÜL’Ü BEN YAŞADIM
12 Eylül arefesinde Selimiye, Metris, Alemdağ’dan bu arada karakollardan geçtim. Sayın Baykal, Bahçeli, Kılıçdaroğlu böyle bir şey yaşamadı. Ülkücüler evet diyorlar. Merhum Türkeş hayatta olsa o da evet derdi.”