Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bugün köşesine inanılmaz bir komplo teorisini taşıdı. "İki gündür uçkur ve rüşvet hikayelerini boşuna yazmadım" diyen Dilipak, kaset bombalarının patlayacağını iddia etti.
Dilipak'ın iddiasına göre Ağustos'ta Türkiye'de ortalık fena karışacak. Nokta hedeflere saldırılar başlayacak. Kaset savaşları ve yolsuzluk dosyaları ile fırtınalar kopacak. İşin içinde İsrail de var. MHP ile CHP ile yeni bir koalisyon kurulacak. Cemaatte buna destek verecek.
KASETLER PATLAYACAK
Abdurrahman Dilipak 2 gündür AK Parti'ye yönelik uçkur ve rüşvet yazıları yazıyor ve hükümeti uyarıyor. Yazıların kerameti bugün anlaşıldı.
Peki ne yazmıştı Dilipak? Bir bölüm şöyle; "Üç kuruşluk menfaat ve uçkur sevdasına iktidarınızdan olmayın.. Kendinize de, ülkenize de yazık edersiniz.. Dünyanızı ve ahiretinizi berbat etmeyin! Birileri burnundan soluyor, kıskanıyor, kin besliyor.. Erdoğan’ı bir türlü içlerine sindiremediler, AK Parti’yi de.. Dışarıdan, içeriden bir sürü destekçileri de var.. Bazı işler güzel gidiyor, o yüzden kıskanıyorlar.. Ama en zayıf yanımız kadın, para ve koltuk merakı!" |
İşte Dilipak'ın anlattıkları;
"İsrail Türkiye'nin önlenemeyen yükselişini durdurmak adına şeytanla bile koalisyon yapabilir.. Piyasa son derece hareketli.. Herkesin bir planı var, ama Allah'ın da bir planı var.Galip olacak olan O'nun planıdır kuşkusuz..
Kimilerine göre, Ağustos ortalarından itibaren, Askeri Şura tartışmaları ile birlikte nokta hedeflere saldıracaklar. Bir yandan da kaset savaşları, yolsuzluk dosyaları gelecek gündeme..Hedef Erdoğan'ı ve AK Parti'yi köşeye sıkıştırmak.
CHP VE MHP İTTİFAKINA CEMAAT DESTEĞİ
Hani şu CHP-MHP koalisyonu hikayesi var ya, o da senaryonun bir parçası.. Aslında hikayenin devamı var. AK Parti'den 50 kadar milletvekilini koparmayı planlıyorlar. Cemaate yakın çevreleri de yanlarına alıp bir CHP-MHP-yeni oluşum koalisyonu kuracaklar.. AK Parti'yi muhalefete itecekler. Daha sonra da ikinci bir hamle ile bir o kadar daha milletvekilini, tehditle, şantajla, menfaat temin ederek yanlarına alacaklar..
TUNCELİLİLERİ SOKAĞA DÖKECEKLER
AK Parti'de umutsuzluk doğurmak için barış sürecini sabote edecekler. O da yetmeyecek, Marksist illegal gurupları sahaya sürecekler. Tuncelilileri ve Nusayri kesimi sokağa çekmek için her türlü provokasyon denenecek.
Bir umutlan da öğrenciler. İşçiler hareket etmiyor. Ama üniversiteler provokasyona daha kolay geliyor.. Onun için Eylül'ü beklemeleri gerekiyor. 29 Ekim'e doğru laiklik, irtica, din devleti, insanların hayatlarına müdahale anlamına gelecek bir sürü plan hayata geçirilebilir..
KÜRTLER SAHAYA ÇEKİLMEYE ÇALIŞILACAK
Gezi grubunu dağıtmayacaklar.. Marjinal grupları bir şekilde gündemde tutmaya devam edecekler.. Piyasa maniple edilmeye çalışılacaktır bu arada. Suriye konusu kaşınmaya devam edecek, barışa karşı Kürt grupları sahaya çekilmeye çalışılacak, akla gelen her yolu deneyecekler..
Bu konuda Ergenekon'un aktif unsurları da devrede olacak.. Onlar zaten intikam için bir bahane arıyorlar..Hükümet üyelerinin eli armut toplamıyor tabii ki... 28 Şubat soruşturmasında yeni dalgalar gelecek mi görecegiz.
ERDOĞAN'IN EN YAKINLARINA BİLE...
Topyekun saldırıya geçecekler. İçeriden ve dışarıdan, hatta diyorum Erdoğan'ın en yakın çalışma arkadaşlarına bile kanca atmaya çalışıyorlar diye haberler geliyor.
O UÇKUR İŞİNİ BOŞUNA YAZMADIM
İki gündür o uçkur ve rüşvet hikayelerini boşuna yazmadım.. AK Parti bir yandan gelecek yerel seçimler için yenilenecek adaylar konusunda titiz bir çalışma başlatmalı, bir yandan da seçim sathı mailini beklemeden kabinesini revize etmeli.. Keşke Erdoğan parti teşkilatındaki isimleri de bir kez daha gözden geçirse, ne iyi eder.
İŞTE DİLİPAK'IN 2 GÜNDÜR AK PARTİ'Yİ UYARDIĞI O YAZILAR
Gazeteci Abdurrahman Dilipak, AK Parti hükümetini para ve uçkur sevdasına karşı uyardı.
Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, iki gündür köşesinden Hkümet'e ve AK Parti'ye çarpıcı uyarılar yapıyor. Dilipak, Hükümet'i kadın,haram ve para konusunda uyardı.
İslami hassasiyetinin yüksekliğiyle bilinen Dilipak, Kur’andan ayetler ve hadislerle örneklerle güçlendirdiği iki yazısında da bir çığır açacak vurgular yaptı.
Dilipak’ın bugünkü yazısının başlığı ise “Mütrefin” di.
Kuran’dan alınan bu kelimenin “aşırı refah, lüks içinde yaşamaya dalıp, başına buyruk hareket eden ve bütün bir kavmin/ülkenin felaketine sebep olan kesim” anlamına geliyor. Kuran’da bu kesimin bir beldenin yönetimine hakim olması sonucunda o ülkenin başına büyük felaketler geldiği anlatılıyor.
İŞTE DİLİPAK’IN İKİ GÜNDÜR YAZDIĞI YAZILARIN ÇARPICI BÖLÜMLERİ:
İLK YAZININ ÇARPICI BÖLÜMLERİ
Üç kuruşluk menfaat ve uçkur sevdasına iktidarınızdan olmayın.. Kendinize de, ülkenize de yazık edersiniz.. Dünyanızı ve ahiretinizi berbat etmeyin!
Birileri burnundan soluyor, kıskanıyor, kin besliyor.. Erdoğan’ı bir türlü içlerine sindiremediler, AK Parti’yi de.. Dışarıdan, içeriden bir sürü destekçileri de var.. Bazı işler güzel gidiyor, o yüzden kıskanıyorlar.. Ama en zayıf yanımız kadın, para ve koltuk merakı!
Hepsi değil elbette ama bunu yapanlar hem kötü örnek oluyorlar, hem de sebeb oldukları söylenti bütüne zarar veriyor..
Bazı belediyeler ve bakanlıklarda rüşvet konusu şuyu bulmaya başladı.. Olmuyor. Bu iş böyle gitmeyecek.. Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir..
Yarın bu yedikleri haltlar ortaya çıkar, hem kendileri, hem partileri, hem de Türkiye bu işten zarar görür. Bunları kimse bilmiyor sanmayın.. Bize hesap soramazlar diye düşünmeyin.. Bir Molla Kasım çıkar, hesap sorar.. Ya da bakarsınız MOSSAD, MUHABERAT sureti haktan gözüküp bir şekilde servis eder bu bilgileri. İnternet üzerinden yayınlarlar ya da!
Hesaba çekilmeden keşke herkes kendini bir hesaba çekse.. Erdoğan partisini, kabinesini, belediyelerini uyarsa..
Bir de kadın meselesi var.. Kadın konusu, siyasette de, bürokraside de, iş dünyasında da büyük iş yapıyor..
Haram para gırtlağınızda düğümlenir.. Kustururlar adamı. Bu iş oda, vakıf, dernek, her yerde olabilir. Ama iktidarsanız eğer, bal olan yere karıncalar üşüşür..
Keşke, para, kadın ve koltuk ihtirası olanlardan uzak tutabilseniz insanları.. Milletvekili yaparken, belediye başkanı yaparken, yönetici olarak atarken bu kriterlere öncelik verebilseniz...
Sayıştay güçlendirilmeli bana kalırsa, kamu denetçiliği, teftiş, yargı denetimi, tüketici üzerinden sivil denetim.. Mali suçlar konusunda uzman istihbarat grubları oluşturulmalı. İstihbaratçıyı iki kez denetlemek gerek..
Temiz hedeflere temiz yollardan gidilir
Benden söylemesi.. Aday belirlemek için şimdiden kolları sıvamamız gerekiyor ve bu süreç içinde herkesin kendi içinde ciddi bir arınmaya ihtiyacı var.
İKİNCİ YAZININ ÇARPICI BÖLÜMLERİ
Unutmayın, Allah (cc) bizleri mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. Eğer Allah’ın ipini bırakırsanız, O da sizin ipinizi bırakır.. O zaman o servetiniz sizin için “dua ile istenen bela”ya dönüşür! Gelin işi ehline verelim. İhaleyi hakeden alsın. Hemşehricilik, din, mezhep, tarikat milliyetçiliği yapmayalım! Partizanlık yapmayalım!
Kavimlerin helaki ile ilgili ilahi işaretlere bakarsanız, görürsünüz ki, (İsra 16) da belirtildiği üzere, Allah (cc) bir ülkeyi helak etmek istediğinde onun servet ve iktidar sahiplerine içlerindekini dışa vuracak bir imkan ve vesile hazırlar. Onlara ilahi emre uymayı emreder. Onlar da o kapıdan geçip fıska saparlar. Böylece o ülke helakı hakeder ve Allah o ülke ve halkını darmadağın eder.. O zaman bizim şöyle dememiz gerekir: “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım.”
Bunlar kimler derseniz, bunlar harama el uzatanlar, hile yapanlar, rüşvetle helala haram katanlar, ihaleye fesat karıştıranlardır.. Bizim geleneğimizde, kamu malı “yetim malı” sayılmıştır. Kur’an-ı Kerim “vay o namaz kılanlara ki, onlar yetimin hakkını yerler” diye bir kısım insanları azarlar..
Bu iktidar döneminde zengin olan birtakım insanlar, sahib oldukları, kazandıkları paraları nasıl kazandılar ve nerede harcıyorlar bakmak gerek.. Bunlar kazandıkları paraları, kendilerine haklı ya da haksız şekilde kazandıranlardan daha çok seviyor olabilirler ve yarın servetlerini korumak için kendine bu imkanı sağlayanların aleyhine, başkaları ile işbirliği yapabilirler.
Mukaddeslerine ihanet edenler kime ihanet etmez ki! Polisin, şunun bunun telefonlarımızı dinlemesinden korkuyor, ama Allah’ın kiramen katibin melekleri ile bizleri izlediklerini pek hesaba katmıyoruz sanki!
Taksim/Gezi olayından sonra bizim zenginlerin haline bakıyorum? Sahi bunlar neye, kime sponsor oluyorlar. Kazandıkları paraları nerede harcıyorlar.. Çocukları eşleri nerede ne iş yapıyorlar.. Oysa bu iktidara ulaşmak için insanlar ne dualar ettiler, ne gözyaşları döktü, ne çilelere katlandılar.. Eğer birileri bu manevi mirasa ihanet ederse, Allah onlardan bunun hesabını sorar. Şimdi kendilerine fırsat verilmiş olması da hayırlarına değildir aslında. Ahiret yurdunun servetini dünyada tüketmektedirler.. Hangi Müslümanın hangi derdine derman oldunuz, hangi medeniyet probleminin çözümü için çaba gösterdiniz? Hani mallarımız, canlarımız, sevdiklerimiz Allah yolunda feda olacaktı! Yüksek duvarlarla çevrili konsept evlere çekildiler, camilerini bile değiştirdiler artık bir kısmı.. Yeni dostlar edindiler.
Korkarım bunlar, AK Parti iktidarı döneminde zengin olan kimileri, yarın mamaları kesildiğinde hemen saf değiştirirler.. Hep daha fazlasını isteyeceklerdir.. Seciyesi bozuk insanlara makam ve servet verirseniz, onu size karşı kullanır.. Onun için “zalimlere yardım etmeyin, ateş size de dokunur” denmiştir.. Bunlar hem başkalarına, hem kendi nefislerine zulmetmektedirler..
İnsanların servetlerini nasıl kazanıp, nerede harcadıklarına bakmak gerek.. Birilerinin para peşinde hangi vadilere sürüklendiğini, zaafları uğruna nerelere savrulduğunu görmek gerek..
Sermaye bu süreçte iyi sınav vermedi. Çocuklarını pahalı okullara göndererek, lüks semtlerde oturarak geleceklerini garanti altına aldıklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar.. Sanki biz media olarak iyi bir sınav mı verdik, ya da STK’lar ya da kanaat önderleri.. İtiraf edelim savrulduk!
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Yeryüzünün bütün açları ümmetin yetimidir.. Biz talep ya da şikayet makamında değiliz, çözüm makamındayız. Ama bu iş böyle gitmez. Topyekûn bir toparlanmaya ihtiyacımız var. “İnni küntü minezaalimin” diye başlayın işe isterseniz, Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmeyecek olursak, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Selâm ve dua ile..