Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı vermesinin ortaya gerçekten çok ilginç bir durum çıkaracağını savunanların yanı sıra, bu yazılarıma “AKP iktidarını zayıflatmak istiyorsun” eleştirileri yöneltenler de var. Bir ihtimali yazmanın neden AKP’yi zayıflatacağını anlamak çok zor. Çünkü bu durum tamamen bir ihtimaldir, gerçekleşirse ne olacağını yazıyorum. Bu konudaki tartışmalara katılırken, tartışmaların ışığında, aslında neredeyse hiç konuşmadığımız ama bir süre sonra AKP içinde de büyük sorun yaratacak bir başka konu daha gündeme geldi. Gül’ün süresi ister 5 yıl ister 7 yıl olsun, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, AKP’nin çekirdek kadrosunu oluşturan 50 kadar milletvekili için bu dönem son dönem. AKP’nin tüzüğüne göre birçok milletvekili 2015’te yapılacak genel seçimlerde yeniden aday olamayacak. Akla ilk gelen isimleri hemen sayayım: Bülent Arınç, Binali Yıldırım, Ali Babacan, Salih Kapusuz, Bekir Bozdağ, Hüseyin Çelik. Diyebilirsiniz ki “Bu zaten bilinmiyor mu, bu konuyla ne ilgisi var?” Görünüşte bu söylem haklı gibi. Ama püf noktası şu ki, bu durumun görev süresi ister 5 yıl ister 7 yıl olsun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le çok yakın ilgisi var. O bu durumun dışında. AKP’nin çekirdek kadrosu yaşlı değil. Yani yukarıda saydığım isimlerin hepsi “orta yaş” kuşağında. 60’larında. Yani daha uzunca bir süre siyaset yapabilecek durumdalar. Üstelik 10 yıllık iktidar deneyimleri de var. Oysa AKP tüzüğüne göre bu isimler 2015’te, en azından bir dönem siyasete ara vermek durumundalar. AKP kurulurken “daha demokratik bir yapı kuruyoruz, siyaseti babamızın malı gibi sürekli yürütmeyeceğiz” söylemleri herkesin hoşuna gitmişti. Oysa süre yıldırım hızıyla akıp geçiyor. Üç dönem göz açıp kapayıncaya kadar geçti. O gün “Biz ne kadar da demokratız” diye gerinenler şimdi, hele 13 yıllık bir iktidardan sonra bunu bırakmak isteyecekler mi? İnsan doğasına aykırı. Bülent Arınç gülerek “Bizim dönemimiz bitiyor, artık belki muhtar olurum” derken dalgasını mı geçiyor yoksa “muhtar bile olamaz” başlığına nazire mi yapıyor, anlayabiliyor muyuz? Ali Babacan gibi yaşı henüz 50 bile olmamış bir siyasetçi bu kadar kolay çekip gidecek midir? İşte “5 yıl da olsa 7 yıl da olsa fark etmez” dediğim püf noktası burada. Abdullah Gül görev süresi bittiğinde AKP’nin başına geçmek yerine “üç dönemi bitiren” milletvekilleriyle birlikte yeni bir parti kurar mı? Ya da siyasete Has Parti’de devam eder mi? Hiç konuşmuyoruz bunları değil mi? Tabii bir ihtimal daha var. O da AKP’nin tüzüğünü değiştirmesi. Üç dönem şartını ortadan kaldırması. Olabilir mi? Ahlâken olmaz tabii. Ama olursa ne olur? Hiçbir şey. Hatta vatandaş “Helal olsun muhalefeti nasıl da kıç üstü oturttular” diyerek AKP’ye desteğini yüzde 60’lara bile çıkarabilir. Can Ataklı-Gazeteci
ÇILDIR
28 Mart 2012 - 09:33
3 dönemi bitiren AKP’liler artık muhtarlık mı yapacak?
Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresini 7 yıl olarak belirleyen yasayı iptal etmesi hâlinde bu yaz iki seçim birden yapabileceğimizi içeren yazılarım hem siyasi hem de siyasete meraklı çevrelerde hayli ilgi gördü.
ÇILDIR
28 Mart 2012 - 09:33
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı vermesinin ortaya gerçekten çok ilginç bir durum çıkaracağını savunanların yanı sıra, bu yazılarıma “AKP iktidarını zayıflatmak istiyorsun” eleştirileri yöneltenler de var. Bir ihtimali yazmanın neden AKP’yi zayıflatacağını anlamak çok zor. Çünkü bu durum tamamen bir ihtimaldir, gerçekleşirse ne olacağını yazıyorum. Bu konudaki tartışmalara katılırken, tartışmaların ışığında, aslında neredeyse hiç konuşmadığımız ama bir süre sonra AKP içinde de büyük sorun yaratacak bir başka konu daha gündeme geldi. Gül’ün süresi ister 5 yıl ister 7 yıl olsun, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, AKP’nin çekirdek kadrosunu oluşturan 50 kadar milletvekili için bu dönem son dönem. AKP’nin tüzüğüne göre birçok milletvekili 2015’te yapılacak genel seçimlerde yeniden aday olamayacak. Akla ilk gelen isimleri hemen sayayım: Bülent Arınç, Binali Yıldırım, Ali Babacan, Salih Kapusuz, Bekir Bozdağ, Hüseyin Çelik. Diyebilirsiniz ki “Bu zaten bilinmiyor mu, bu konuyla ne ilgisi var?” Görünüşte bu söylem haklı gibi. Ama püf noktası şu ki, bu durumun görev süresi ister 5 yıl ister 7 yıl olsun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le çok yakın ilgisi var. O bu durumun dışında. AKP’nin çekirdek kadrosu yaşlı değil. Yani yukarıda saydığım isimlerin hepsi “orta yaş” kuşağında. 60’larında. Yani daha uzunca bir süre siyaset yapabilecek durumdalar. Üstelik 10 yıllık iktidar deneyimleri de var. Oysa AKP tüzüğüne göre bu isimler 2015’te, en azından bir dönem siyasete ara vermek durumundalar. AKP kurulurken “daha demokratik bir yapı kuruyoruz, siyaseti babamızın malı gibi sürekli yürütmeyeceğiz” söylemleri herkesin hoşuna gitmişti. Oysa süre yıldırım hızıyla akıp geçiyor. Üç dönem göz açıp kapayıncaya kadar geçti. O gün “Biz ne kadar da demokratız” diye gerinenler şimdi, hele 13 yıllık bir iktidardan sonra bunu bırakmak isteyecekler mi? İnsan doğasına aykırı. Bülent Arınç gülerek “Bizim dönemimiz bitiyor, artık belki muhtar olurum” derken dalgasını mı geçiyor yoksa “muhtar bile olamaz” başlığına nazire mi yapıyor, anlayabiliyor muyuz? Ali Babacan gibi yaşı henüz 50 bile olmamış bir siyasetçi bu kadar kolay çekip gidecek midir? İşte “5 yıl da olsa 7 yıl da olsa fark etmez” dediğim püf noktası burada. Abdullah Gül görev süresi bittiğinde AKP’nin başına geçmek yerine “üç dönemi bitiren” milletvekilleriyle birlikte yeni bir parti kurar mı? Ya da siyasete Has Parti’de devam eder mi? Hiç konuşmuyoruz bunları değil mi? Tabii bir ihtimal daha var. O da AKP’nin tüzüğünü değiştirmesi. Üç dönem şartını ortadan kaldırması. Olabilir mi? Ahlâken olmaz tabii. Ama olursa ne olur? Hiçbir şey. Hatta vatandaş “Helal olsun muhalefeti nasıl da kıç üstü oturttular” diyerek AKP’ye desteğini yüzde 60’lara bile çıkarabilir. Can Ataklı-Gazeteci
İlginizi Çekebilir