Çiftçi üretsin diye ödünç tohum dağıttı. 15-20 kilo ile başladığı geleneksel kavılca tohumunu kısa sürede 25 tona çıkardı.
Ardahan’ın Çıldır İlçesi Aşık Şenlik Mahallesinde çiftçilikle uğraşan İl Genel Meclis eski üyesi İlke Danışmanlığın sahibi Nejdet Kanbir, 15-20 kilo ile başladığı kavılca ekimini kısa sürede 25 tona çıkardı.
BÖLGE DE ÇİFTÇİ ÜRETSİN DİYE ÖDÜNÇ TOHUM DAĞITTI
Bölgede çiftçilikle uğraşan köylülere 25 tona yakın kavılca tohumu ödünç dağıtan ve ekimini yapan Kanbir, “Babam Çıldır’da bir değirmen olmayışından rahatsız olduğunu ve gel bir değirmen kuralım demesiyle uzun yıllar değirmencilik yaptım ve bölgede tahıl ekiminde edindiğim tecrübeyi kavılca ekimiyle devam ettirdim” dedi.
Bundan bir kaç yıl önce 15-20 kilo kavılca elde ettiğini ve kendi imkânlarıyla bu ürünü yaklaşık 25 tona çıkardığını belirten Kanbir, “insan bünyesinin ihtiyacı olan vitamin, mineral, protein ve yağ asitleri açısından genetiği değişmiş olan buğdaylara göre Kavılca 1,5 kat daha zengindir. TKDK’ya sunduğuz projeyle kavılca un fabrikasını kurdum. kavılca buğdayı 13 bin yıllık geçmişi ile genetiğini ilk günkü gibi muhafaza edebilmiş bu buğday türü Ardahan ilimizin soğuk iklimine uygun yapıdadır. Kabuğu kalın ve katmanlı, bu sebepten de gluten oranı normal buğday türlerine göre çok düşüktür. İnsan bünyesinin ihtiyacı olan vitamin, mineral, protein ve yağ asitleri açısından genetiği değişmiş olan buğdaylara göre 1,5 kat daha zengindir” dedi.
Türkiye’de bilinen iki adet genetiği değişmemiş GDO’suz buğdayın olduğunu belirten Kanbir, “Bu ürünler, Kastamonu’da Siyez buğdayı ile bölgemizde yetişen kavılca buğdayıdır. Bu iki tür yoğunluğu farklılık gösterse de ilginçtir ki Ardahan ve Kastamonu’da bulunabilmekte ve başka bölgelerde rastlanmamaktadır. 13 bin yıl önceki hallerini muhafaza eden bu buğdaylar Antik Buğday Grubu olarak adlandırılıyor. Kabuğu endosperminden zor ayrılıyor. Yani tane bütünlüğünü korumak için neredeyse savunma yapıyor… Kavılca Buğdayı çok düşük oranda gluten içerir, glisemik indeksi düşüktür. 0,1 Kg Kavılca buğdayı (350-450 Kalori) olup Kan şekerini hızlı yükseltmeyen gıdalardan ve tahılgillerin en lezzetlisidir” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK KAVILCA TESİSİNİ KURDU
Küresel salgın hastalık kovid 19 nedeniyle doğal, yerli tohumun ve üretimin önemi arttı.
Yıllar önceki hayalini gerçekleştirip, aldığı az bir tohumu çoğaltıp Türkiye’de ilk kavılca un ve yarma tesisini kurduğunu söyleyen Nejdet Kanbir; “Kavılca ekimi için tarla en az iki yıl ekim yapılmamış yani nadasa bırakılması gerekir. Ya da bir yıl önce fiğ ekilmesi gerekir. Fiğin deneni ise, fiğde bulunan doğal azotun toprak katmanında birikmiş kimyasal atıkları yok ediyor. İşte bu nitelikte olan tarlayı Ekimden 1 yıl önce güzün (herik) nadas ederiz, bu yöntemle toprakta bulunan yabancı bitkilerin bitmesini engellemiş oluruz. Bir diğer önemi de toprağın ekim tavına gelmesi sağlamış oluruz ve bu yöntemi bölgede her türlü tahıl ekimi yapan çiftçiye, üreticiye tavsiye ederim. Bu güzel dede baba geleneksel doğal ürünün farkındalığının artması için ve ekimini yapacak çiftçilerimize, gurbette olup ilgi gösteren hemşerilerimize seslenmek istiyorum; memleketteki yakınlarınızı yönlendirin tohum verelim, onlar da sizin yarma-bulgur ve un hediyenizi eksin üretsin, sizlere göndersin” şeklinde konuştu.
Haber-Suat İncedere
Ardahan’ın Çıldır İlçesi Aşık Şenlik Mahallesinde çiftçilikle uğraşan İl Genel Meclis eski üyesi İlke Danışmanlığın sahibi Nejdet Kanbir, 15-20 kilo ile başladığı kavılca ekimini kısa sürede 25 tona çıkardı.
BÖLGE DE ÇİFTÇİ ÜRETSİN DİYE ÖDÜNÇ TOHUM DAĞITTI
Bölgede çiftçilikle uğraşan köylülere 25 tona yakın kavılca tohumu ödünç dağıtan ve ekimini yapan Kanbir, “Babam Çıldır’da bir değirmen olmayışından rahatsız olduğunu ve gel bir değirmen kuralım demesiyle uzun yıllar değirmencilik yaptım ve bölgede tahıl ekiminde edindiğim tecrübeyi kavılca ekimiyle devam ettirdim” dedi.
Bundan bir kaç yıl önce 15-20 kilo kavılca elde ettiğini ve kendi imkânlarıyla bu ürünü yaklaşık 25 tona çıkardığını belirten Kanbir, “insan bünyesinin ihtiyacı olan vitamin, mineral, protein ve yağ asitleri açısından genetiği değişmiş olan buğdaylara göre Kavılca 1,5 kat daha zengindir. TKDK’ya sunduğuz projeyle kavılca un fabrikasını kurdum. kavılca buğdayı 13 bin yıllık geçmişi ile genetiğini ilk günkü gibi muhafaza edebilmiş bu buğday türü Ardahan ilimizin soğuk iklimine uygun yapıdadır. Kabuğu kalın ve katmanlı, bu sebepten de gluten oranı normal buğday türlerine göre çok düşüktür. İnsan bünyesinin ihtiyacı olan vitamin, mineral, protein ve yağ asitleri açısından genetiği değişmiş olan buğdaylara göre 1,5 kat daha zengindir” dedi.
Türkiye’de bilinen iki adet genetiği değişmemiş GDO’suz buğdayın olduğunu belirten Kanbir, “Bu ürünler, Kastamonu’da Siyez buğdayı ile bölgemizde yetişen kavılca buğdayıdır. Bu iki tür yoğunluğu farklılık gösterse de ilginçtir ki Ardahan ve Kastamonu’da bulunabilmekte ve başka bölgelerde rastlanmamaktadır. 13 bin yıl önceki hallerini muhafaza eden bu buğdaylar Antik Buğday Grubu olarak adlandırılıyor. Kabuğu endosperminden zor ayrılıyor. Yani tane bütünlüğünü korumak için neredeyse savunma yapıyor… Kavılca Buğdayı çok düşük oranda gluten içerir, glisemik indeksi düşüktür. 0,1 Kg Kavılca buğdayı (350-450 Kalori) olup Kan şekerini hızlı yükseltmeyen gıdalardan ve tahılgillerin en lezzetlisidir” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK KAVILCA TESİSİNİ KURDU
Küresel salgın hastalık kovid 19 nedeniyle doğal, yerli tohumun ve üretimin önemi arttı.
Yıllar önceki hayalini gerçekleştirip, aldığı az bir tohumu çoğaltıp Türkiye’de ilk kavılca un ve yarma tesisini kurduğunu söyleyen Nejdet Kanbir; “Kavılca ekimi için tarla en az iki yıl ekim yapılmamış yani nadasa bırakılması gerekir. Ya da bir yıl önce fiğ ekilmesi gerekir. Fiğin deneni ise, fiğde bulunan doğal azotun toprak katmanında birikmiş kimyasal atıkları yok ediyor. İşte bu nitelikte olan tarlayı Ekimden 1 yıl önce güzün (herik) nadas ederiz, bu yöntemle toprakta bulunan yabancı bitkilerin bitmesini engellemiş oluruz. Bir diğer önemi de toprağın ekim tavına gelmesi sağlamış oluruz ve bu yöntemi bölgede her türlü tahıl ekimi yapan çiftçiye, üreticiye tavsiye ederim. Bu güzel dede baba geleneksel doğal ürünün farkındalığının artması için ve ekimini yapacak çiftçilerimize, gurbette olup ilgi gösteren hemşerilerimize seslenmek istiyorum; memleketteki yakınlarınızı yönlendirin tohum verelim, onlar da sizin yarma-bulgur ve un hediyenizi eksin üretsin, sizlere göndersin” şeklinde konuştu.
Haber-Suat İncedere
Özkan Bey, bugün aldığım bir bilgiye göre kaplıca buğdayıyla ilgili bu ve bir haberiniz daha belge olarak kul***ılacakmış. İyi ki varsınız, emeğinize ve ilginize teşekkürler.
Devlet teşviği olmayan bir mucize! Devlet, ithalatı teşvik etmekle meşgul!
bu buğday altından elmastan daha değerlidir abd buradan tohum götürüp Ardahan-KArs bölgesi iklimine yakın yerlerde ekmiş fakat buğday sapı gelişmediğinden yetirmeyi başaramamış bu tohum mucize ötesi nejdet bey bu tohumu yaygınlaştırır ise hem insan sağlığına hemde bölge ekonomisine büyük katkı sağlar basınımızında bu konuya yer vermesi çok değerli fakat takip edip tanıtım haberlerinide devam ettirmeli
İlginiz için teşekkür ederim Erhan Bey.