AK Parti İlçe Başkanı Erhan Işık, Hanak Belediye Meclisi Üyeleri ve AK Parti ilçe yönetimden toplam 16 kişinin imzasıyla basına açıklama yaptılar.
BASIN AÇIKLAMASIDIR
Ardahan haberleri isimli gazeteye vermiş oldukları ellerine tutuşturulmuş haber ile şahsıma asılsız ithamlar ileri süren ilçemiz encümenleri, benden trilyonların hesabını sormaktadırlar. Ben 2001 yılında AK Parti İlçe Başkanı olarak göreve başladım. Başladığım tarihte Hanak ilçe merkezinde iki adet dükkânım ve bir arsam, 70 adet büyükbaş hayvanım bulunmaktaydı ve ekonomik olarak rahattım. Şimdi ise elimde tek bir dükkânım ve 100 bin TL borcum bulunmaktadır. Birileri gibi siyaseti rant kapısı olarak gören ve siyaseti cüzdanını doldurmak için yapan bir kimse olmadığımı Hanak halkı bilmektedir. Ama bu arkadaşlara sormak isterim encümen olduktan sonra 7 ihale verdikleri tek müteahhitten ne kadar faydalanmışlardır. İhale komisyonunda olmalarına rağmen ihaleyi verdikleri müteahhidin, akaryakıt birinin iaşeyi ve inşaat malzemelerini diğerinin iş yerinden alınması ne kadar etik buluyorlar; ne kadar ahlaklı buluyorlar. Hatta 2006 yılında yapılan su ve yol ihalesinin müteahhitleri de bu iki encümenden alış-veriş yapmaktaydılar. İşin yağlı ve ballı olduğunu o zamandan anlamış olmalılar ki il genel meclis üyeliğine aday olmuşlardır.
Encümenler seçilmeden önce de seçildikten sonrada ben ilçe başkanıydım. 2009 yılı seçimlerinden önce yapılan yatırımlarda sonra gelen yatırımlarda mensubu bulunduğum AK Parti iktidarının ürünüdür. Köy-Des kapsamında yapılan hizmetlerin kaynağını ne ilçe kaymakamı nede encümenler kendi ceplerinden birliğe aktarmışlardır.
14 Köye su projesi dönemin kaymakamı ve encümenleri tarafından vali beyin huzurunda kamera eşliğinde, katılım sağlanarak rekabet şartları oluşturulmuş ve saydam bir şekilde yapılmıştır. Bu ihalede hiçbir şaibe söz konusu olmamıştır. Keza yol ihalesi de aynı şekilde yapılmıştır. Yol yapımında eksik imalat belirlenmiş ve eksik imalat kadar müteahhitten kesinti yapılmış ve birlik bütçesine gelir kaydedilmiştir.
Şuan övünerek anlattıkları ihalelerin parasını da o zaman ki Köylere Hizmet Götürme Birliği üyelerinin hassasiyetiyle yapılan kırımlar sonrası birlik kasasında kalan paralardan karşılanmaktadır.
Övündükleri projeler eski kaymakam ve encümenlerin yaptıkları ancak görev sürelerinden dolayı %85 tamamlayabildikleri projelerdir. 2009 yılında uygulanan program aynen uygulanmaktadır. Bunlar dikilen elbiseye sadece düğme dikmiş tamamını kendileri yapmış ve her ne hikmetse hep aynı şahsa ihaleler kalmıştır.
14 köyün su sıkıntısını encümenlerden çok ben bilirim. Bu şahıslar iş yerlerinde para kaygısıyla çıkmayan, halkla iç içe olmayan kimselerdir. Halkın sorunlarını dile getirmek için gecemi gündüzüme katıp servetimi bu uğurda harcadım. Bu şahıslar ise servetlerine servet katmışlardır.
Çıldır Kaymakamı’nı savunmak gibi bir kaygım yoktur, zira kendisini tanımam bile, ancak ben her zaman dürüstten ve dürüstlükten yanayım, ilçenin adının bu tür lüzumsuz diyaloglarla ülke gündemine taşınmasından rahatsız olduğum için bu durumu dile getirdim. Ayrıca kaymakamımızı Çıldır Kaymakamı’na ezdirmeyeceğim şeklinde hiçbir demecim olmadı. Ben bu iki encümenin yüzünü dahi görmedim ki böyle bir konuşmama şahit olsunlar. Ama kendileri şıracılık yapmaya çok hevesliler.
Eğitim konusuyla ilgili olarak alınan kitaplar devletin parasıyla alınmıştır ve benim hükümetimin hassasiyetinin ürünüdür. Kaymakam habere konu olmak ve hayır işlemek istiyorsa kendi cebinden alıp dağıttığı zaman övünsün. Bundan önceki yıllarda ihtiyaç sahibi öğrencilere ve yüksek okul öğrencilerine fondan yardım yapılmaktaydı, bu dönemde ise bu uygulamaya son verilmiştir. Soruyorum: Eğitime böylemi önem veriyorsunuz.
Çayağzı köyünün içme suyunun tamamladığını söylüyorsunuz, suyun akmadığını dile getiren köylüler yalan mı söylüyorlar. Çayağzı köyü eski suyunu istiyor. 100 km yapılan yolun ortada olmadığını söylüyorsunuz Karakale-Çat yolunu uçarak mı vardınız? Geçmiş dönemden kalan paraların hesabını veriniz?
Kum ocağını şikayet ettiğimi belirten encümenlere soruyorum, benim şikayet ettiğime dair belgeniz varsa hodri meydan açıklamanızı bekliyorum. Açıklamaz iseniz müfterisiniz.
Ayrımcılık yapmayan Yüksel Yılmaz'a soruyorum, köy yolları dururken neden sadece ilk iş olarak kendi köyünün yayla yolunu yaptırdı?
Orhan Nemci Aydın'a soruyorum: Kaymakam konutu inşaatında çıkan malzemeyi nereye döktürdünüz? Sakın yeni yapacağınız petrol istasyonunun temeline dolgu malzemesi için dökmüş olmayasınız? Encümen olmadan önce Hanak Belediyesi’nin çalışmayan araçlarına mazotu bidonlarla mı götürdünüz? İhalelerde bu kadar titiz iseniz o zaman niye ihalesiz akaryakıt verdiniz? ve sonra belediyeyi neden icraya verdiniz?
Aerobik kursuna bu kadar heveslisiniz niye aynı hevesi ilçemize 400 bin TL ye yakın kaynak aktarıp park, düğün salonu, WC, kültür merkezi ve çocuk oyun parkı yapan Esenyurt Belediye Başkanına teşekkür etmek için göstermediniz?
Benim verilmeyecek hesabım yoktur. Ancak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada vatandaşın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını aramaya ve sorumlularından hesap sormaya devam edeceğim. Gönül ister ki encümenlerimiz başkalarının maşası olup onların ayıplarını örtmeye çalışmasın. Doğru yapılanların hep beraber arkasında olalım yanlış yapılanların da hesabını hep beraber soralım.
Devletin imkanlarını iktidarımın hizmetlerini kendi yapmış gibi göstererek reklam aracı olarak kullananlara fırsat vermeyeceğim. Şahsi ihtirasları ve menfaatleri yolsuzluk ve usulsüzlük yapanlara makamını kötüye kullananlara mülkiye terbiyesini hatırlatmalarını tavsiye ediyorum.
Kamuoyunun takdirlerine şahsım teşkilatım ve Hanak halkı adına saygılarımla sunarım.