ARDAHAN DERNEKLERİ TEPKİ GÖSTERDİ...
Merkezi Esenyurt’ta bulunan, Ardahan Kültür evinde toplanan, Ardahan dernekleri “Kura Bizimdir” Bizim Kalacak. Diyerek tepkilerini dile getirdiler.
Esenyurt’ta Ardahan Kültürevi’nde gerçekleşen ve SINIR TV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Küpelinin oturum başkanlığını yaptığı, toplantıda mahkeme sürecini takip etmek üzere “Kura Bizimdir” bizim kalacak komitesi kuruldu.
Toplantıya Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Yaşar Geler, KASİAD Başkanı Orhan Gökçe, Ardahan Kültürevi Başkanı Efrail Çiftçi, Başkan Yardımcısı Güven Avşar, Çıldır Dernek Başkanı Kemal Şimşir, Posof Dernek Başkanı Mihrican Deniz, Göle Dernek Başkanı Ertekin Baysan Katılırken, hastanede yattığı için Hoçvan Dernekler Federasyon Başkanı Yakup Mavzer telefonla ve Cenazesi olması nedeniyle, katılamayan, Hanak dernek Başkanı Güner Özmen alına bütün kararların yanında olacaklarını belirttiler.
Toplantıda Kura nehri hakkında geniş bilgi veren, Mustafa Küpeli, Kura Tünelle Coruh nehrine akıtılırsa, Ardahan çöl olur ve göç kamyonlara yola dizilir. Bu önemli konu karşısında çok dikkatli olmalıyız. Komite Siyasi parti temsilcilerini. Sivil toplum örgütlerini Ardahanlıları ve Türkiye’deki Çevreci Derneklerini de yanlarına alarak mücadeleyi sürdürmelidirler. dedi.
GELER: KURA NEHRİ ARDAHAN’INDIR ARDAHAN’DA KALMALI
ARDA- FED Genel Başkanı Yaşar Geler ise ; Devlet Su İşleri’nin “Kura-Çoruh” adı altında hazırladığı projeyle, nehrin doğal yatağı değiştirilmek isteniyor. Projeye uygulamaya konulursa, nehrin suyu tünelle Karadeniz’e yönlendirilecek. Ardahanlı çiftçiler de susuz kalacak. Bu nedenle biz Ardahan dernekleri Kura Nehrinin Karadeniz’e akıtılması projesinin durdurulması için Türkiye’deki bütün Ardahanlıları duyarlı hale getirmek için yoğun bir çaba harcamalıyız.
ÇİFTÇİ, SEYİRCİ KALAMAYIZ
Ardahan Kültürevi Başkana Efrail Çiftçi ise; Geçtiği her toprağa can veren, “Kura nehri” yüzlerce köy, mezra, ova, mera ve tarım alanlarını suluyor. Bu nedenle Kura giderse, Ardahan’da yaşam biter. Bunun için bütün Ardahanlar Kuraya sahip çıkmalıdır.
GÖKÇE; SİYASİLERDEN DESTEK ALMALIYIZ
KASİAD Başkanı Orhan Gökçe ise, Ardahan “Kura Nehri’nin” suyunun üzerine yapılacak olan, “Kura Nehri’nin” suyunun %78′nin, Çoruh Nehri’ne akıtılmasıyla Kura yatağı kuruyacak. Nehir özelliğini kaybedip, bir dere olmaktan öteye gidemeyecek.İçindeki onca canlı yok olacak. Kanalizasyonun büyük bölümü akıtılan yatakta, çıkacak koku ile çevresinde yaşanılamayacak. “Göle ovasının yanı sıra Ardahan Ovası da kuruyacak, Hanak ve Çıldır toprakları çölleşecek” Bu nedenle bütün Ardahan’lılar kura’ya sahip çıkmalıdır.
KARABACAK ÇEEVRECİLERDEN DESTEK ALMALIYIZ;
Göle Derneği eski Başkanı Asam Karabacak ise; İnsanlığa, doğaya, çevreye, ormana, bitkiye, hayvana, kısacası her şeye, can veren “Kura Nehri “Kura Nehri Ardahan’ın can damarıdır. Kura’yı kaybedersek, Ardahan’da yoğun bir göç yaşar ve o coğrafyanın kimyası bozulur. Arılar, böcekler ve diğer canlılar göç eder. Bu nedenle bir vahşeti durdurmak için, Türkiye’deki çevreci derneklerinden de destek alınmalıdır dedi.
Toplantıda sırasıyla söz alan, Ardahan Kültürevi, Başkan Yardımcısı Güven Avşar, Çıldır Dernek Başkanı Kemal Şimşir, Posof Dernek başkanı Mihrican Deniz, Göle Dernek Başkanı Ertekin Baysan Kura Nehrinin Karadeniz’e akıtılmaması için gereken, mücadeleyi vereceklerini dile getirdiler.
ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA
Ardahan Bülbilan üzerinden açılacak tünellerle, Çoruh Nehri’ne akıtılması ihale ile 49 yıllığına Beşikkaya Enerji adlı firmaya 2011 yılında verilmişti.“Kura Nehri’nin” tünelle Karadeniz’e akıtılması ihalesi yapıldıktan sonra ihaleyi durdurmak için, İstanbul, Ardahan Derneği İhalenin Yargıtay’da iptal edilmesi için iki Avukata daha yetki verilerek, “Kura Nehri” ihalesinin durdurulması için Ankara barosu Avukatlarından, Av. Cömert Uygar Erdem ve Av. Mahmut Fevzi Özlüer’e davayı savunmak üzere yetki verimleşti.
Yapılan tüm itirazlara karşın, geçen hafta yapılan mahkemede, BEŞİKKAYA Şirketi davayı kazınınca, Kura’nın Avukatları konuyu “Temyize gönderdi” Eğer temizde Beşikkaya şirketi kazanırsa, “Kura Nehri” Bir tünelle Karadeniz’e akıtılacak. Ardahan’da bir felaketin kapıları aralanacak diyebiliriz.Göle ovasının yanı sıra, Ardahan Ovası da sulayan Kura Nehri Ardahan’ın can damarıdır. Kura nehrini kaybedersek Ardahan Ovası, Göle ovası, Hanak ve Çıldır toprakları çölleşecek Kura’yı kaybedersek, Ardahan’da yoğun bir göç yaşar ve o coğrafyanın kimyası bozulur. Arılar, böcekler ve diğer canlılar göç eder.
Kura Nehri Ardahan'lıların Duyarsızlığının Kurbanı Olacaktır
Kura nehrini tünelle Karadeniz’e Akıtma Projesi’nin hayata geçirilmemesi karşısında Ardahanlıların tepkisi artarak devam etmeli.
DSİ ile sürekli yazışma halinde olan İstanbul Ardahan Derneği Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde olan yürütmeyi durdurma davası sonuçlanmış ve bu karara rağmen DSİ 22 Temmuz 2011 tarihli yazısında Ardahan halkını ciddiye almadan, 2011 Eylül ayında Hidro Elektrik Kaynak Katkı Payı toplantısında kamuoyuna açıklanan “ihaleye açılan projeler” listesinde 8 tane yeni baraj ihalesi bulunmakta. Bu listenin 3 üncü sırasında yer alan ve seçim nedeniyle “geçici” kaydıyla ertelenen Kura-Çoru enerji grubu 28.09.2011 saat 0.9.30 da yapılacağı belirtilmekte.
Bu kadar uğraştan sonra DSİ, iktidar partisinin görüşünün doğrultusunda bir çizelge yayınlayarak, Türkiye genelindeki yapılacak olan HES’lerin listesini çıkartırken bu listenin 426.sırasındaki Kurtköy HES, 427 Yakın su, 719 Güney reğ HES, 720 Buldan HES projelerinin İPTAL edildiğini aynı listenin 18.sırasında Osmaniye Karaçay HES ile 19. sırada Artvin-Ardahan Kura Çoru projelerinin ertelenmiş Ama ne yazık ki Kura inadına ihaleye çıkarılmıştı
Dünya yaşadığı küresel ısınma yüzünden dünya su yataklarının kurumaması için bir dizi tedbir alırken, bizim damarımızdaki kan kadar ihtiyaç duyduğumuz Kura nehri baraj ve çıkar uğruna heba ediliyor ama toplum olarak bir ses çıkarmıyoruz.
Anadolu’da bazı köylerde bir damla su için insanlar ölmüş, yıllarca kan davaları sürmüş ve büyük bedeller ödenmiştir. Şimdi “Danıştay kararı”nı hiçe sayarak, birileri para kazansın diye Ardahanlıların bin yıllık mirası olan Kura’nın suyu cebri olarak Karadeniz’e akıtılmak isteniyor.
Bu bir insanlık suçu değil midir?
Ardahan’ın 85 hektar kurak alanının 38 hektarı sulanıyor. Kura nehri giderse bu rakam aşağı düşer, tarım ve hayvancılık zor durumda kalır.
Kaldi ki, Kura’dan çok su akmıyor. Yine de taşkın suların bir veya iki ay baharda olduğunu düşünelim… “Tünel projesi”nin yapımı için 4 milyon verildiği söyleniyor. Bununla beraber 15 kilometretünele verilecek para, 2 ay taşkın suların götürüsü için harcanan parayı kurtarır mı?
Şimdi “Tünel” ihalesini alan BEŞİKKAYA Şirketi , tüneli açacak ve parasını alıp gidecek...
Peki ya sonra?
Kura’nın arkasında bıraktığı enkazı kim kaldıracak? Biz söyleyelim, sonra olan Ardahan’a olacak.
ARDAHANLILARIN DUYARSIZLIĞI ÇOK PAHALIYA MAL OLACAK.
Son yıllarda Ardahanlıların bütün olaylara duyarsız kaldığını hepimiz görüyoruz. İrlandalının katırı Hanak’ta çalındı, Bizi hırsız çıkardılar kimseden ses çıkmadı. “Bu şehirden adam çıkmaz!” diyen Ardahan eski Belediye Başkanına kimseden ses çıkmadı.
Sınır ticaretimiz kesildi, ses çıkmadı. Gümrükleme için sınır ticareti Erzurum’a bağlı olduğu için tamamen durdu, yine ses çıkmadı...
Yabancı arıcılar geldi balımızı kirletti ses çıkmadı. Ardahanlılar müthiş derecede tepkisiz bir toplum olmuş.
Kars Ardahan Direnişçi Ruhunu Kaybetmiş
Şimdi Ardahan’ın duyarsız insanlarının duyarlı hale getirmek için ne yapılmalı? Kura Nehri giderse göz o kenti çok yalnızlaştıracak nüfus azalınca bir milletvekilliğine düşecek. İller Bankasından da az gelir gelince belediyelerimiz hizmet vermeyecek
Ruslara aç susuz 40 yıl derendik ve kazandık
Dedelerimiz 40 yıllık Rus işgaline karşı koyup, bayraksız yaşayıp direniş göstermiş, sonra Şura hükümetlerini kurmuş ve daha sonra 1919 yılında Kars’ta Cenub-i Garbi Cumhuriyeti’ni kurup bu aydınlık günlerin pencerelerini aralamışlar.
Bu yüzden Kafkas ülkelerine direnişi öğreten bizler olmuşuz. Kars’ta insanlık anıtını yakarlarken seyreden bizler olduk. bu duyarsızlığı “düzen” öğrettiği için topraklarımıza, suyumuza sahip çıkamıyoruz.
Değerlerimiz sahip çıkamaz hale geldik. Vay bizim halimize…
ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA
Ardahan Bülbilan üzerinden açılacak tünellerle, Çoruh Nehri’ne akıtılması ihale ile 49 yıllığına Beşikkaya Enerji adlı firmaya 2011 yılında verilmişti.
“Kura Nehri’nin” tünelle Karadeniz’e akıtılması ihalesi yapıldıktan sonra ihaleyi durdurmak için, İstanbul, Ardahan Derneği İhalenin Yargıtay’da iptal edilmesi için iki Avukata daha yetki verilerek, “Kura Nehri” ihalesinin durdurulması için Ankara barosu Avukatlarından, Av. Cömert Uygar Erdem ve Av. Mahmut Fevzi Özlüer’e davayı savunmak üzere yetki verimleşti.
Yapılan tüm itirazlara karşın, geçen hafta yapılan mahkemede, BEŞİKKAYA Şirketi davayı kazınınca, Kura’nın Avukatları konuyu “Temyize gönderdi” Eğer temizde Beşikkaya şirketi kazanırsa, “Kura Nehri” Bir tünelle Karadeniz’e akıtılacak. Ardahan’da bir felaketin kapıları aralanacak diyebiliriz.
Deli Halit Paşa’nın Kemikleri Sızlayacak
Ardahan, Kurtuluş Savaşı’nda Ruslar tarafından 17 kez işgal edilmiş, Deli Halit Paşa ve Ardahanlı milislerce 17 kez geri alınmıştır. Şimdi kuşlarımızın, balıklarımızın, hayvanlarımızın, insanlarımızın ekmek kapısı Kura’yı kurutuyorlar, Ardahanlılar ihaleyi durduracak kadar güçlü tepki göstermiyorlar. Ardahan’ı böyle sevmek olmaz
Ardahan halkına hiçbir fayda getirmediği gibi 40 köyün ikametinde önemli katkıları olan, yılda ortalama 1 milyon ton ot alınmasına vesile olan yeşillik ve çiçek sayesinde Ardahan’ın balını, kaşarını, et ve peyniri organikleştiren Kura nehri giderse, Ardahan ovası da kuraklığa terk edilince Ardahan’dan ikinci bir göç furyası başlayacak. Bu “Ardahan’a ihanet” projesini durdurmak için “Uğruna ölmek varsa, oda vatandır” diyerek baba vatanına sahiplenmek için gereken tepkiyi göstermeliyiz. Diyor herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.
Mustafa Küpeli