Ardahan Üniversitesi Rektörlüğünün 2010 yılında aldığı karar doğrultusunda Göle ilçesine alt yapı eksikliğinin giderilmesi halinde Orman Fakültesi açılacağını Göle'de yapmış olduğu bir toplantıda Ardahan Üniversitesi Rektörü Ramazan Korkmaz tarafından halka açıklanmıştı.
Bu doğrultuda Göle Belediyesi eski Başkanı Sabri Muratoğlu, Göle eski kaymakamı Kemal Atasoy ve İstanbul Göle Derneği eski başkanı Bülent Sarıtaç'ın Girişimleriyle Göleli İş adamı Nihat Delibalta tarafından İmzalanan protokolle Orman Fakültesi olarak kullanılmak üzere Göle Orman Fakültesi binası yapıldı.
Bina yapıldıktan sonra özellikle siyasi erkin baskısı sonucu Göle ilçemize açılması düşünülen Orman Fakültesi yerine İlahiyat Fakültesi açılması doğrultusunda Ardahan Üniversitesi Rektörüne baskı yapıldığı ve bunun sonucunda Ardahan Üniversitesi Senatosunun Göle ilçesine İlahiyat Fakültesi açılması için karar aldığı ve bu kararı onaylanması için YÖK'e gönderdiği bilgisine ulaşıldı.
Daha önce ilçemizde ki Orman katliamına ve ekilmeden topluca gömülen fidanlarla ilgili yalan yanlış haber yapıyorlar diyerek ormanların yok edilmesine sesiz kalan vekil ve partizanları şimdide Göle'ye açılacak olan Orman Fakültesine engel olarak Göle'ye büyük bir hizmet yapıyor olsalar gerek. Bu tutum ve davranış karşısında Göle Halkı ve kamuoyu rahatsız olurken daha önce; Orman Fakültesinin açılması halinde Okulun bulunduğu alanı bir kampüs gibi öğrenci yurdu, lojman, spor salonu ve çevre düzenlemesiyle birlikte yapacağını söyleyen iş adamı Nihat Delibalta'nın ne yapacağını da hep birlikte göreceğiz.
KURBAN DERİLERİ RANT DERİSİ OLDU
Hükümetin isteyen istediği yere verebilir açıklamasının ardından serbest bırakılan kurban derisi toplama işi dernek ve vakıflarca fırsat bilinip ranta dönüştürüldü. Türk Hava Kurumunun kurban derisi ve bağırsak toplama konusundaki tekel olan yetkisi elinden alınıp kurban derisi toplamak isteyen herkese serbest edildi. Önüne gelen dernek vakıf vb kuruluşlar kurban derisi toplama işine soyununca talandan mal kaçırırcasına kurban derileri toplanmaya başlandı. Hiç bir denetimin olmadığı makbuzsuz bir şekilde toplanan kurban derilerinin akıbetinin ne olacağı ve bu derilerden elde edilen gelirin ne şekilde kullanılacağı da tamamen toplayan kuruluşların inisiyatifine kaldı. Bu durumu gören vatandaş tedirgin, toplanan derilerin makbuzsuz toplanması vatandaşı farklı arayışlara yönlendirdi. Birçok kimse derisini satıp parasını kendi eliyle bir fakire sadaka olarak ya da camiye kömür alarak değerlendirmeyi tercih etti.
GÖLE’DE CADDE VE SOKAKLAR ESNAF VE ARAÇ SAHİPLERİNCE İŞGAL EDİLMİŞ DURUMDA...
Göle ilçesinde Belediyenin duyarsızlığı vatandaşı çilden çıkarıyor. Bir yandan esnaf kaldırımları işgal ederken, diğer taraftandan da gelişi güzel park edilen araçlar yüzünden vatandaş yürümek için kaldırımı ve yol kenarını kullanamadığından yolun ortasından yürümek zorunda kalıyor. Vatandaş bu durumdan şikayetçi, yanımıza gelen bir çok kimse bu konuyu basına yansıtmamızı istedi. Göle Belediyesinin bu olumsuz tabloya müdahale etmediğinden yakınan vatandaşlar yolun ortasında yürümek zorunda kaldıklarını Allah Muhafaza çoluk çocuklarına araba vurmasından korktuklarını belirttiler. Haber/Foto: Ömer Turan
GÖLE İŞİD VE DESTEKÇİLERİ KINANDI
IŞID Terör örgütünün saldırdığı Kobani'ye destek hattı verilmesi için tüm yurt genelinde başlatılan eylemlerin bir yenisi de Göle ilçesinde yapıldı. Göle HDP ilçe örgütü tarafından düzenlenen protesto gösterisi ve oturma eylemiyle Kobani'de masum halkı barbarca ve insanlık dışı uygulamalarla katleden din kisvesine bürünmüş zalim IŞİD çetesi ve onun emperyalist destekçileri kınandı.
HDP ilçe binası önünde toplanan kalabalık sloganlar eşliğinde Hapan Mevkisine yürüyerek burada bir basın açıklaması yaptı. Kalabalığa hitaben HDP İlçe Başkanı Zair Demir Kürt Halkının yıllarca çeşitli bahanelerle katliamlara maruz kaldığını bu gün yine çıkar güçlerinin iIŞİD çetesiyle Kürtlere katliam yaptığını belirtti ve Ak Parti hükumeti ile cumhurbaşkanının olaylar karşısındaki tutumunu kınadı. Daha sonra genel merkezden gelen Nizamettin Öztürk toplanan kalabalığa Kürtçe hitap ederek genel merkezin mesajını iletti. Kobani'ye giden ve ordaki izlenimlerini aktaran avukat Yaşar Kaya cumhurbaşkanının Kobani düştü düşecek açıklamasının doğru olmadığını 20 bin işid çetesine karşı dört bin civarında ki YPG'linin kenti savunduğunu ve görüştüğü YPGlilerin bir tek kişi kalana kadar mücadele edeceklerini belirtti. Kaya, bu olaylardan Ak Parti hükumetini sorumlu tuttu. Kalabalık basın açıklamasının ardından beş dakikalık oturma eyleminin ardından sloganlar eşliğinde HDP ilçe binasının önüne kadar yürüdükten sonra dağıldı. Öte yandan basın açıklaması yapılırken polisin AK Parti Binası önünde yoğun bir güvenlik önlemi aldığı gözlendi.