Ardahanlı iş adamı Cavit Çetin, ilimiz genelinde mevcut olan sorun ve sıkıntıların çözümü, Turizm stratejisinde ve eylem planında yer alan düzenlemelere göre turizm bölgeleri ilan edilen yerlerde mekânsal planlamalar yapılması konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Çetin, bu haftaki yazısında "Ardahan ve Türkiye Turizm Stratejisi 2023" konulu makalesini kaleme alarak şunları söyledi:
“Sevgili hemşerililerim, ilimizde olmasını hep istediğim ve bu yönde araştırmalar yaptığım kış sporları özelliklede kayak turizmi için bu hafta naçizane bir şeyler söylemek istiyorum. İçimde hep bir yaradır bu kadar önemli ve nitelikli potansiyellere sahip olup nasıl ilimiz ekonomisine girdi sağlayamayız diye, gençlerimize nasıl olurda iş imkanları oluşturamayız şu kayak turizminde diye…
Bir kentin gelişebilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için dış kaynaklı değil yerel kaynaklı gelişim modelleri bence kullanılmalıdır. Bu modellerden de en önemlisi doğal kaynakların (ekolojik dengeyi bozmadan) kent ekonomisine girdi oluşturacak şekilde değerlendirilmesidir.
İlimizin bu anlamda kullanabileceği muhteşem doğası ve nitelikli kar alt altyapısı mevcuttur. Bunu sadece işlemek ve ülke kullanıcılarına tanıtmak bizim ve tabi ki sayın millet vekillerimizin yegane görevi olmalıdır. Çünkü buradan ilimiz beslenecek ve tanıtılarak diğer alanlarda da yatırımların yapılması sağlanacaktır. Kayak yapmaya uygun kar varlığı da, kış turizminin en önemli bileşenleri arasındadır. Karın uzun bir süre kalması, kayak yapılabilme süresini arttırabilecektir. Tatillerini genellikle yaz mevsiminde geçiren insanlar, bu alışkanlıklarını kış mevsiminde de sürdürmeye başlamışlar ve dağ-kış turizmi hareketlerinin hızlanmasına neden olmuşlardır. Dolayısıyla, bu yönde giderek büyüyen talebi karşılayabilmek üzere turizmde gelişmiş ülkeler, dağ ve kış turizminin yoğunlaştığı yörelerde, çalışmalar yapmışlardır.
Özellikle Orta Avrupa ülkelerinden İsviçre ve Avusturya'nın Alp dağlarında yarattıkları turizm olanaklarının, yaz turizmi ile önemli döviz girdisi sağlayan ülkeler ile yarıştıkları bir gerçektir. Erzurum ve Kars bölgesinde yer alan ilimizin bu kentlerde yer alan kayak merkezlerine benzer kayak merkezine sahip olması içten bile değil. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu bölgenin İsviçre ve Avusturya bölgelerindeki kayak merkezlerine dönüşmesi hiçte zor değil. Genel olarak kayak turizmine olan talebin büyük bir kısmını çekmeyi başaran Palandöken ve Sarıkamış kayak merkezlerine ek ilimizdeki kayak alanları geliştirilebilir bu yönde yatırımlar ile ilimizin gelişimi hızlandırılabilir. Nitelikli kar kalitemiz ile pistlerin sarıçam ormanlarıyla çevrilerek rüzgara karşı korunması çığ tehlikesini ortadan kaldırması ayrıca bir avantaj olup yeterli tanıtım ve konaklama olanakları ile taleplerin buraya da yönlenmesi hiçte zor değildir.
Erzurum-Kars ve Ardahan üçlemesi ile bu bölge ülkemizin kayak cennetine dönüştürebilir yurt içi ve yurt dışı talepleri buraya kaydırabiliriz. Hükümetimizin de bu yönde çalışmaları olup, ilimizin de içinde bulunduğu "Türkiye Turizm Stratejisi 2023" çalışması kapsamında Bolu, Kastamonu, Çankırı, Hakkâri, Yüksekova, Ardahan, Kars, Ağrı, Erzurum ve Erzincan kış turizmi gelişim odakları olacak ve bu yönde destek göreceği belirtilmiştir. Turizm stratejisinde ve eylem planında yer alan düzenlemelere göre turizm bölgeleri ilan edilen yerlerde mekânsal planlamalar yapılacak. Bu bölgelerde ruhsat, inşaat izni gibi konularda kolaylıklar sağlanacak ve fiziksel gelişim planları hazırlanacak. Arsa tahsislerinde turizm kentleri esas alınacak. Ayrıca bölgede geçerli olan turizm türlerine ve gelişmişlik seviyelerine bağlı olarak bölgesel teşvikler uygulanacak.
Böylece hükümet destekli kredi ve teşvikler ile yatırımlar ile bölgede düzenlenecek kış turizmi faaliyetleri, bölge için şimdiye kadar yapılamayanı gerçekleştirilmiş bacasız fabrikalar ile gelir ve yaşam seviyemiz yükselmiş olacaktır. Palandöken ve Sarıkamış geçen yıl nerdeyse tam kapasite ile hizmet vermiş olup bölge halkının yüzünü güldürmüştür. Kaçan fırsatlara yeni kaybedilmiş fırsatlar eklemeyelim. Bu sadece valimizin çabasıyla olmaz diğer yöneticilerimizin de bu yönde bütün olanaklarını seferber etmeleri gerekmektedir. Bir kentin en önemli avantajı kullanılabilir ve ekonomiye kazandırılabilir doğal kaynaklarının olmasıdır, bu bizde fazlasıyla mevcuttur. Tek eksiğimiz birliktelik ve sahiplenmektir unutmayalım.”
Çetin, bu haftaki yazısında "Ardahan ve Türkiye Turizm Stratejisi 2023" konulu makalesini kaleme alarak şunları söyledi:
“Sevgili hemşerililerim, ilimizde olmasını hep istediğim ve bu yönde araştırmalar yaptığım kış sporları özelliklede kayak turizmi için bu hafta naçizane bir şeyler söylemek istiyorum. İçimde hep bir yaradır bu kadar önemli ve nitelikli potansiyellere sahip olup nasıl ilimiz ekonomisine girdi sağlayamayız diye, gençlerimize nasıl olurda iş imkanları oluşturamayız şu kayak turizminde diye…
Bir kentin gelişebilmesi ve kendi kendine yetebilmesi için dış kaynaklı değil yerel kaynaklı gelişim modelleri bence kullanılmalıdır. Bu modellerden de en önemlisi doğal kaynakların (ekolojik dengeyi bozmadan) kent ekonomisine girdi oluşturacak şekilde değerlendirilmesidir.
İlimizin bu anlamda kullanabileceği muhteşem doğası ve nitelikli kar alt altyapısı mevcuttur. Bunu sadece işlemek ve ülke kullanıcılarına tanıtmak bizim ve tabi ki sayın millet vekillerimizin yegane görevi olmalıdır. Çünkü buradan ilimiz beslenecek ve tanıtılarak diğer alanlarda da yatırımların yapılması sağlanacaktır. Kayak yapmaya uygun kar varlığı da, kış turizminin en önemli bileşenleri arasındadır. Karın uzun bir süre kalması, kayak yapılabilme süresini arttırabilecektir. Tatillerini genellikle yaz mevsiminde geçiren insanlar, bu alışkanlıklarını kış mevsiminde de sürdürmeye başlamışlar ve dağ-kış turizmi hareketlerinin hızlanmasına neden olmuşlardır. Dolayısıyla, bu yönde giderek büyüyen talebi karşılayabilmek üzere turizmde gelişmiş ülkeler, dağ ve kış turizminin yoğunlaştığı yörelerde, çalışmalar yapmışlardır.
Özellikle Orta Avrupa ülkelerinden İsviçre ve Avusturya'nın Alp dağlarında yarattıkları turizm olanaklarının, yaz turizmi ile önemli döviz girdisi sağlayan ülkeler ile yarıştıkları bir gerçektir. Erzurum ve Kars bölgesinde yer alan ilimizin bu kentlerde yer alan kayak merkezlerine benzer kayak merkezine sahip olması içten bile değil. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu bölgenin İsviçre ve Avusturya bölgelerindeki kayak merkezlerine dönüşmesi hiçte zor değil. Genel olarak kayak turizmine olan talebin büyük bir kısmını çekmeyi başaran Palandöken ve Sarıkamış kayak merkezlerine ek ilimizdeki kayak alanları geliştirilebilir bu yönde yatırımlar ile ilimizin gelişimi hızlandırılabilir. Nitelikli kar kalitemiz ile pistlerin sarıçam ormanlarıyla çevrilerek rüzgara karşı korunması çığ tehlikesini ortadan kaldırması ayrıca bir avantaj olup yeterli tanıtım ve konaklama olanakları ile taleplerin buraya da yönlenmesi hiçte zor değildir.
Erzurum-Kars ve Ardahan üçlemesi ile bu bölge ülkemizin kayak cennetine dönüştürebilir yurt içi ve yurt dışı talepleri buraya kaydırabiliriz. Hükümetimizin de bu yönde çalışmaları olup, ilimizin de içinde bulunduğu "Türkiye Turizm Stratejisi 2023" çalışması kapsamında Bolu, Kastamonu, Çankırı, Hakkâri, Yüksekova, Ardahan, Kars, Ağrı, Erzurum ve Erzincan kış turizmi gelişim odakları olacak ve bu yönde destek göreceği belirtilmiştir. Turizm stratejisinde ve eylem planında yer alan düzenlemelere göre turizm bölgeleri ilan edilen yerlerde mekânsal planlamalar yapılacak. Bu bölgelerde ruhsat, inşaat izni gibi konularda kolaylıklar sağlanacak ve fiziksel gelişim planları hazırlanacak. Arsa tahsislerinde turizm kentleri esas alınacak. Ayrıca bölgede geçerli olan turizm türlerine ve gelişmişlik seviyelerine bağlı olarak bölgesel teşvikler uygulanacak.
Böylece hükümet destekli kredi ve teşvikler ile yatırımlar ile bölgede düzenlenecek kış turizmi faaliyetleri, bölge için şimdiye kadar yapılamayanı gerçekleştirilmiş bacasız fabrikalar ile gelir ve yaşam seviyemiz yükselmiş olacaktır. Palandöken ve Sarıkamış geçen yıl nerdeyse tam kapasite ile hizmet vermiş olup bölge halkının yüzünü güldürmüştür. Kaçan fırsatlara yeni kaybedilmiş fırsatlar eklemeyelim. Bu sadece valimizin çabasıyla olmaz diğer yöneticilerimizin de bu yönde bütün olanaklarını seferber etmeleri gerekmektedir. Bir kentin en önemli avantajı kullanılabilir ve ekonomiye kazandırılabilir doğal kaynaklarının olmasıdır, bu bizde fazlasıyla mevcuttur. Tek eksiğimiz birliktelik ve sahiplenmektir unutmayalım.”