"Söylentilere kanıp bize ömür biçenler, cüretkâr oldukları kadar büyük de bir küstahlık içindedir." diyen Erdoğan, emanetini geri alacak olanın sadece Allah olduğunu vurguladı. Dün, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısının açılışında konuşan Başbakan, tehditlere boyun eğmediklerini ve eğmeyeceklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Bu canın sahibi Allah'tır. Biz Allah'ın şu hükmüne yürekten inandık ve inanıyoruz; ecel geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de bir saat geri. Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da, bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da aynı şekilde büyük bir küstahlığın içindedir."
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısının açılışında gündemdeki konuları değerlendirdi. Türkiye'nin terör sorununu çözmek için uzun süredir büyük bir kararlılıkla gayret gösterdiklerini belirten Erdoğan, 'demokratik açılımı' hatırlattı. Ancak Türkiye'nin karşısında sadece eli silahlı bir terör örgütü olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti: "Karşımızda uyuşturucu trafiğini yöneten, uluslararası karteller tarafından taşeron olarak kullanılan bir örgüt var. Karşımızda, ülke içindeki birtakım çeteler tarafından kullanılmış, ülke içindeki bazı karanlık odaklara taşeronluk yapan bir örgüt var. Biz sadece dağdaki teröristle değil, işte onun arkasındaki bu kirli ellerle, onun arkasında, ipleri elinde tutan kirli odaklarla da mücadele ediyoruz."
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de herkesin terörün bitmesini istediğini ancak silah tüccarlarının bunu istemediğini de dile getirdi. Muhalefetin de terörü 'siyasi istismar aracı' olarak kullandığını ifade ederek, "MHP, bu süreçte bize destek vermedi. Ya siz şehit cenazelerinden rahatsız değil misiniz? Aynı şekilde CHP, en başından itibaren bu meselenin çözümü için attığımız adımların karşısında oldu. Aynı şekilde BDP, beslendiği bataklık kurutulacağı için bu meselenin çözümünün tam karşısında oldu. Meselenin çözülmemesi için üç koldan AK Parti'ye saldırıya geçtiler, birbirleriyle ittifak yaptılar." diye konuştu.
Başbakan, ardından Taraf'ta yer alan "Stratfor, doktorlarının Erdoğan'a iki yıl biçtiğini yazdı" şeklindeki habere temas etti. 'Kadere inanmış bir parti' olduklarına vurgu yaparak şu tepkiyi gösterdi: "Bu canın sahibi Allah'tır. Emanetini geri alacak olan da sadece ve sadece Allah'tır. Biz tehditlere boyun eğmedik, eğmeyiz. Bize ömür biçecek olan da sadece ve sadece Allah'tır. Biz Allah'ın şu hükmüne yürekten inandık ve inanıyoruz; ecel geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de bir saat geri. Söylentilere kanıp bize ömür biçenler, cüretkâr oldukları kadar büyük de bir küstahlık içindedir. Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da, bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da aynı şekilde büyük bir küstahlığın içindedir."
28 ŞUBAT'TA MİKSER GÖREVİ YAPANLARI ÇOK İYİ BİLİYORUZ
Erdoğan, bazı kafelerde bulunan müzik kutularını da hatırlatarak, atılan bir lira karşılığında seçilen şarkının dinlendiğini anlattı. "İşte şu anda tıpkı o bir lirayla çalışan müzik kutuları gibi manşet atan, köşe yazısı yayınlayanlar var." dedi. '28 Şubat sürecinde Washington'da fahri askerî ataşe gibi çalışan gazetecilerin bugün darbe karşıtı olarak arz-ı endam ettikleri' eleştirisini yönelterek, "O zaman neredeydiniz?" diye sordu ve ekledi: "28 Şubat sürecinde attığınız manşetler, yaptığınız haberler, altına imzanızı attığınız provokasyonlar hafızalardan silinmedi. Millet, bunların nasıl mikser görevi yaptığını çok iyi biliyor."
Gazeteci denilen 105 tutukludan sadece 6 tanesinin basın kartı var
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da tutuklu gazeteciler üzerinden Türkiye'yi dünyaya şikâyet ettiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu'nun özellikle yurtdışında, "Türkiye'de 100'den fazla gazetecinin tutuklu olduğunu" ifade ettiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye, bugüne kadar çok siyasetçi gördü, ama kendi ülkesini başka ülkelere şikâyet eden, sempati toplamak amacıyla başka ülkelere yağcılık yapan, bu kadar acziyet içinde bir siyasetçi görmedi. (Bu 105 kişiden) 25 kişi hükümlü, 70 kişi tutuklu ve yargılaması devam ediyor.
Bu listedeki 6 kişinin cezaevlerinde kaydı yok, yani hayali isimler. Yine bu listedeki 4 kişi de tahliye edilmiş. Şurası son derece önemli; bu 105 kişilik listedeki isimlerden, sadece 6 tanesinin basın kartı var.
Bu listedeki 69 kişi PKK/Kongra-Gel/KCK örgütüyle ilişkilendiriliyor. 7 kişi THKP/C ile ilişkilendiriliyor. 4 kişi DHKP/C ile, 11 kişi Devrimci Karargâh evleri ile, 4 kişi MLKP ile ilişkilendiriliyor. Bu 105 kişilik listede, son dönemde darbeye hazırlık iddiasıyla tutuklu yargılanan 2 gazeteci de yok. Onların isimleri listeye alınmamış.
Geliyorum hüküm ve iddialara; 'PKK üyelerine bilerek ve isteyerek yardım etmek', 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak, taşımak ve bulundurmak', 'bir kişinin kaçırılıp örgüt evine götürülmesi eylemine katılmak', 'terör eylemi sırasında tabanca ve sahte polis kimliği kullanmak', 'örgüt adına para toplamak', 'polis aracına silahlı saldırıda bulunmak', 'terör örgütüne üye toplamak'."
ÇILDIR
08 Mart 2012 - 12:55
Bize ömür biçecek olan sadece Allah'tır
Başbakan Tayyip Erdoğan, Taraf Gazetesi'nin önceki gün Stratfor'u kaynak göstererek "Doktorları Erdoğan'a iki yıl ömür biçti." şeklinde verdiği habere sert tepki gösterdi.
ÇILDIR
08 Mart 2012 - 12:55