Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Küçükaltunbulak Köyünde 150 ton kapasiteli peynir altı su kuyusu yapan NZR Gurup, Göl Süt Gıda, İnşaat ve Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Nazar, doğaya karşı sorumluluk hissettiklerini, derelere kesinlikle peynir altı suyunun karışmadığını söyledi.
Balçeşme, Esenyayla, Çullu ve Küçükaltunbulak köylerini besleyen dere yataklarına karşı sorumlu davrandıklarını açıklayan Nazar, “Göl-Süt köklü bir firmadır. İnsana ve doğaya karşı tüm sorumluluğunu yerine getiriyor. Derelerimiz kirlenmesi diye 150 kapasiteli peynir altı su kuyusu inşa ettik. İlgili kurum ve kuruluşlar firmamızı ziyaret ederek incelemelerde bulunup teşekkür belgesi verdiler. Ancak bazı firmaların peynir altı su kuyusu yapıp yapmadığını bilmiyorum. Biz kesinlikle dereleri kirletmediğimiz gibi her zaman hassas davranıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapıyoruz, Göle’de en kaliteli kaşar peynirini biz üretiyoruz, mandıra atıkları için arıtma tesisimiz var’ dedi.
KÜÇÜK İŞLETMELER DE DUYARLI OLMALIDIR
İlaç, gıda, yem gibi farklı endüstrilerde hammadde olarak kullanılabilen peynir altı sularının protein, laktoz ve bazı minerallerce zengin bir kaynak olduğunu kaydeden Nazar, şunları söyledi: “Arıtılmadan çevreye bırakılan peynir altı suları çok uzun yıllar bulundukları ve yayıldıkları noktalarda her canlıyı rahatsız eden keskin bir koku yayar. Bu nedenle mutlaka arıtma işlemi yapılmalıdır. Bununla beraber bir takım işlemlerden geçirilerek kurutulabilen ve toza dönüştürülen peynir altı suları, hayvan beslemede de değerlendirilebiliyor. Ayrıca bazı kaba yemlerin besin değerini artırmak amacıyla da kullanılabiliyor. Bazı büyük işletmeler bu atığı en iyi şekilde değerlendiriyor. Ancak bu yeterli değil. Küçük işletmeler de bu konuda duyarlı olmalılar. Toza dönüştürülen bu atıklar aynı zamanda şekerlemeler, unlu mamuller, bebek mamaları, et ürünleri, çorbalar, soslar, içecekler gibi ürünlerde dolgu malzemesi olarak kullanılıyor.”
Balçeşme, Esenyayla, Çullu ve Küçükaltunbulak köylerini besleyen dere yataklarına karşı sorumlu davrandıklarını açıklayan Nazar, “Göl-Süt köklü bir firmadır. İnsana ve doğaya karşı tüm sorumluluğunu yerine getiriyor. Derelerimiz kirlenmesi diye 150 kapasiteli peynir altı su kuyusu inşa ettik. İlgili kurum ve kuruluşlar firmamızı ziyaret ederek incelemelerde bulunup teşekkür belgesi verdiler. Ancak bazı firmaların peynir altı su kuyusu yapıp yapmadığını bilmiyorum. Biz kesinlikle dereleri kirletmediğimiz gibi her zaman hassas davranıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapıyoruz, Göle’de en kaliteli kaşar peynirini biz üretiyoruz, mandıra atıkları için arıtma tesisimiz var’ dedi.
KÜÇÜK İŞLETMELER DE DUYARLI OLMALIDIR
İlaç, gıda, yem gibi farklı endüstrilerde hammadde olarak kullanılabilen peynir altı sularının protein, laktoz ve bazı minerallerce zengin bir kaynak olduğunu kaydeden Nazar, şunları söyledi: “Arıtılmadan çevreye bırakılan peynir altı suları çok uzun yıllar bulundukları ve yayıldıkları noktalarda her canlıyı rahatsız eden keskin bir koku yayar. Bu nedenle mutlaka arıtma işlemi yapılmalıdır. Bununla beraber bir takım işlemlerden geçirilerek kurutulabilen ve toza dönüştürülen peynir altı suları, hayvan beslemede de değerlendirilebiliyor. Ayrıca bazı kaba yemlerin besin değerini artırmak amacıyla da kullanılabiliyor. Bazı büyük işletmeler bu atığı en iyi şekilde değerlendiriyor. Ancak bu yeterli değil. Küçük işletmeler de bu konuda duyarlı olmalılar. Toza dönüştürülen bu atıklar aynı zamanda şekerlemeler, unlu mamuller, bebek mamaları, et ürünleri, çorbalar, soslar, içecekler gibi ürünlerde dolgu malzemesi olarak kullanılıyor.”