İlk resmi sonuçlara göre yüzde 29,21 oranında oy alan Avusturya Özgürlük Partisi seçimi ilk sırada tamamlarken Başbakan Karl Nehammer'ın partisi Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) oy oranı yüzde 26,48 seviyesinde kaldı. Sonuçlara göre Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) yüzde 21,05, NEOS yüzde 8,96 ve Yeşiller ise yüzde 8,03 oranında oy aldı.
Bu sonuçlara göre, daha önce birçok kez Avusturya hükümetlerinde kendisine yer bulan FPÖ, ilk defa seçimlerden galip ayrılmış oldu. FPÖ’nün galibiyetiyle birlikte Avusturya’da aşırı sağ, Nazi döneminden bu yana ilk defa seçimlerden birinci sırada çıkmış oldu. Seçim sonuçlarının belli olmasıyla birlikte FPÖ merkezinde kutlamalar başladı. Diğer yandan parlamentoda güç sahibi olan partilerin aşırı sağcı FPÖ ile koalisyon içerisinde yer almak istememeleri, yeni hükümetin FPÖ liderliğinde tesis edilmesine ilişkin beklentileri zora soktu. FPÖ lideri Herbert Kickl, seçim sonuçlarının belli olmasının ardından yaptığı açıklamada, parlamentodaki tüm partilerle işbirliğine açık olduklarını açıkladı. Kickl, “Ülkenin, halkın ihtiyaçlarıyla yeniden bağ kurması daha önce hiç bugün olduğu kadar net olmamıştı” dedi. Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer ise ÖVP merkezinde partililerin hayal kırıklığı içerisinde olduğunun görülebildiğini söyledi. Sonuçlara ilişkin açıklamasında Nehammer, “Bu, arayı kapatma mücadelesi verdiğimiz bir yarıştı, fakat başaramadık” şeklinde konuştu. Nehammer, vatandaşların menfaatleri için mücadele etmeye devam etme sözü verdi. Seçimlerde büyük bir güç kaybına uğrayan ÖVP, 2019’daki seçimlerde yaklaşık yüzde 37 oranında oy almıştı. Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Batı ülkelerinin Ukrayna’ya silah yardımlarına karşı çıkıyor ve Rusya’ya yönelik yaptırımların uygulamadan kaldırılması gerektiğini savunuyor. FPÖ lideri Kickl, Cumartesi günü seçim kampanyasına nokta koyduğu konuşmasında Rusya aleyhindeki yaptırımların Rusya’dan çok Avusturya’ya zarar verdiğini söylemişti.
Göçmenlik konusundaki katı tutumuyla da bilinen FPÖ ayrıca, sosyal yardımların sadece Avusturya vatandaşlarına yapılmasını, polis gücünün artırılmasını, siyasal İslam’a yasak getirilmesini, anayasal olarak sadece iki cinsiyetin varlığının tanınmasını, daha fazla referandum yapılması yoluyla seçmenlerin görevdeki hükümetleri düşürebilmesini talep ediyor. İHA
Bu sonuçlara göre, daha önce birçok kez Avusturya hükümetlerinde kendisine yer bulan FPÖ, ilk defa seçimlerden galip ayrılmış oldu. FPÖ’nün galibiyetiyle birlikte Avusturya’da aşırı sağ, Nazi döneminden bu yana ilk defa seçimlerden birinci sırada çıkmış oldu. Seçim sonuçlarının belli olmasıyla birlikte FPÖ merkezinde kutlamalar başladı. Diğer yandan parlamentoda güç sahibi olan partilerin aşırı sağcı FPÖ ile koalisyon içerisinde yer almak istememeleri, yeni hükümetin FPÖ liderliğinde tesis edilmesine ilişkin beklentileri zora soktu. FPÖ lideri Herbert Kickl, seçim sonuçlarının belli olmasının ardından yaptığı açıklamada, parlamentodaki tüm partilerle işbirliğine açık olduklarını açıkladı. Kickl, “Ülkenin, halkın ihtiyaçlarıyla yeniden bağ kurması daha önce hiç bugün olduğu kadar net olmamıştı” dedi. Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer ise ÖVP merkezinde partililerin hayal kırıklığı içerisinde olduğunun görülebildiğini söyledi. Sonuçlara ilişkin açıklamasında Nehammer, “Bu, arayı kapatma mücadelesi verdiğimiz bir yarıştı, fakat başaramadık” şeklinde konuştu. Nehammer, vatandaşların menfaatleri için mücadele etmeye devam etme sözü verdi. Seçimlerde büyük bir güç kaybına uğrayan ÖVP, 2019’daki seçimlerde yaklaşık yüzde 37 oranında oy almıştı. Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Batı ülkelerinin Ukrayna’ya silah yardımlarına karşı çıkıyor ve Rusya’ya yönelik yaptırımların uygulamadan kaldırılması gerektiğini savunuyor. FPÖ lideri Kickl, Cumartesi günü seçim kampanyasına nokta koyduğu konuşmasında Rusya aleyhindeki yaptırımların Rusya’dan çok Avusturya’ya zarar verdiğini söylemişti.
Göçmenlik konusundaki katı tutumuyla da bilinen FPÖ ayrıca, sosyal yardımların sadece Avusturya vatandaşlarına yapılmasını, polis gücünün artırılmasını, siyasal İslam’a yasak getirilmesini, anayasal olarak sadece iki cinsiyetin varlığının tanınmasını, daha fazla referandum yapılması yoluyla seçmenlerin görevdeki hükümetleri düşürebilmesini talep ediyor. İHA