Açıklamada CHP il Başkanı Yalçın Taştan Ve Milletvekili Ensar Öğüt hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Av. Yolaçan'ın açıklamasına başka yorum katmadan aynen yayınlıyoruz...
BASIN AÇIKLAMASIDIR
Şahsımla ve mesleğimle ilgili 2 gündür bir gazetede yapılan yayınların özellikle olayın gerçek kaynağını ve vahametini göstermekten çok şahsımı hedef alacak şekilde küçültücü ve hedef gösterir hale getirildiği görülmektedir.
Olayın aslı şudur;
CHP mevcut İl Başkanı ve geçmişteki belediye başkan adayı Yalçın Taştan ve İl Yönetim Kurulu üyesi Güven Toptaş 28/06/2009 yılında CHP’ye % 98 oranında oy veren Damal Yöresinden son derece yoksul ve temiz niyetli Sonali Ababay’ın tüm hayvanlarını biri asıl borçlu biri kefil olmak üzere götürmüşler ve aradan geçen zamana ve yapılan icra takibine rağmen tek kuruş ödeme yapmamışlardır. Hatırlanacağı üzere geçmişte de CHP Milletvekili Ensar Öğüt aleyhine ilamlı icra takibini yapmıştım. Yine Yalçın Taştan’ın Halk Bankası Ardahan Şubesine yine Güven Toptaş’ın Halk Bankası Ardahan Şubesine ve Final Dershanesine olan borçlarından dolayı da adı geçen alacaklıların vekili olarak icra takipleri vardır ve icra takiplerine devam etmekteyim.
Başta Yalçın Taştan olmak üzere Güven Toptaş ve kardeşleri 08/07/2010 tarihinde hem Yalçın Taştan’ın hem de Güven Toptaş’ın evlerinde haciz yapmam sebebiyle duydukları kinin sonucu plan yapmışlardır. Yapılan plan sonucunda Güven Toptaş, bir abisi ve yine polis emeklisi olduğunu sonradan öğrendiğim diğer abisi büroma gelmişler, büroya benden önce giren Damal’lı ve alacaklı Sonali’nin kız kardeşi olan Melek’i, emekli polis abisine tokatlatmışlardır ve kendilerine birçok kere büroyu terk edin uyarısı yapmama rağmen bu eylemi gerçekleştirmişlerdir. Tokatlandığını gördüğüm kadını korumak amacıyla hem araya girip hem de polis çağırdığım sırada dikkatsizliğimden faydalanan polis emeklisi olan C. T yumrukla bana da saldırmıştır. Araya girenler saldırganı dışarıya atmışlardır. Olayın aslı bu şekildedir.
Bugün ise aynı gazetede saldırgan borçlu Güven Toptaş’ın yalnızca Yalçın Taştan’dan özür dilemesi çok ilginçtir. Acaba birbirlerini neden bu kadar çok korumaktadırlar. Bu borç alacak ilişkisi içerisinde gizli ortaklığın gereğini mi yerine getirmektedirler.
Yalçın Taştan kefil olduğunu belirterek masumiyet kazanmak istemektedir. Kefil de aynı zamanda borçlu değil midir. Kefillik borçluluk değil ise kefillik diye bir müessese neden vardır. Yalçın Taştan imzasını senet’e dekor olsun diye mi atmıştır. Bu soru özellikle bu gerekçeye dayanarak Yalçın’a borcu ödetmeyen Milletvekili Ensar Öğüt’edir. Bu işler ortaokul terk iken pıt diye ekonomist olmaya benzemez. Senet’e imza atarken dikkat etmek gerekir. Yalçın Taştan kendisi kefil olmadan önce bu hayvanları vermek istemeyen Sonal’iyi arkasına CHP’nin gücünü alarak ve kefaleten ödemeyi vaad ederek ikna etmemiş midir.Bunu Sonali huzurumda yalçın’ın yüzüne karşı defalarca söylememiş midir.
Yine bugünkü yazıda asıl saldırının savunmasız durumda olan hiç olmazsa kışlık yiyecek ve yakacak parası ödenmesini isteyen bir kadına karşı yapılan şiddeti gölgede bırakacak şekilde yazılar ele alınmaktadır. Söz konusu yazıda güven Toptaş olaydan pişmanlık duymak yerine, yanlı olarak mağdur imiş gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Adı geçenlerin borçları fer’ileri ile birlikte 40.000 TL’yi aşmasına rağmen 08/07/2010 tarihli haciz sırasında sadece 3.700 TL’lik mal haczedilmiştir. Bunun Adaletsizliği nerededir. Kapısındaki tezeklerde haczedilmiştir. Doğrudur. Bunun sebebi Güven Toptaş’ın ısrarla hayvanım yok demesine rağmen kış boyunca evinde hayvan beslediğinin ispatı açısından tezeğinin haczedilmesidir. Tezeğinin haczedilmesinden utanan kişinin önce borcunu ödemesi gerekir. Bu açıklamasında buna dayanamadığını söyleyerek saldırıyı planladığını bir anlamda itiraf etmiştir. Demek ki Güven Toptaş’ın tezeği Sonalinin çocuklarının nafakasından daha kıymetliymiş. Bilemedik kıymetlilerine dokunduk. 05/10/998 tarihinde ödenmesi gereken borç 08/07/2010 tarihine kadar neden ödenmemiştir, sahip olduğu malları kaçırmamış olsaydı kıymetli tezeklerini haczetmeye gerek kalmazdı. Tezeğe sempati galiba bulaşıcı.
Borçlu Yalçın Taştan’ın yine 40.000 TL’yi aşan borcundan dolayı aynı tarihte evinde sadece 2.350 TL’lik mal haczedilmiştir. Adaletsizlik bunun neresindedir. Üstelik hangi kanallarla alındığını siyasetle ilgilenenlerin çok iyi bildikleri Aras Kargo Ardahan Şubesinin işletmecisi olan Yalçın Taştan hileli yollarla buradaki gelirini bu güne kadar hacizden kaçırmayı başarmıştır. Onu ve Aras Kargo’yu bundan dolayı kamuoyunda alkışlıyor, tebrik ediyorum.
Güven Toptaş Yurtdışında Üniversitede çocuk okuturken aile üyelerinin tamamı rahat ve bolluk içerisinde Ardahan da ve bir arada ikamet ederken ve yine Yalçın Taştan hiçbir geliri olmayan oğlu adına hacizden mal kaçırmak için yeni minibüs alırken yine aldığımız duyuma göre TOKİ’den konut alırken rahat ve bolluk içerisinde yaşarken parasını ödemedikleri Damal’lı Sonali Ababay, tüm hayvanlarını Yalçın Taştan’a güvenerek teslim ettiği için yaşlı anne ve babası ile 2 çocuğunu köyde sahipsiz bırakıp eşi ile birlikte İstanbul da amelelik yaparak kışlık yiyecek ve Güven Toptaş’ın ve arkadaşlarının o çok önemsedikleri işte o tezeklerden yakacak olarak alabilmek için çalışmaktadır.
Avukatların görevi haksızlığa uğrayanın hakkını aramakta yardımcı olmaktır. Avukatlar doğal olarak meslekleri gereği alacaklının vekili olup borçluların mallarını haczederler. Bundan dolayı kimseye hesap vermek zorunda değillerdir. Bir avukat olarak geçmişte eşimden dolayı benim evimde de haciz yapıldı. Haciz yapılmasından utananlar tıpkı bizim yaptığımız gibi gidip icra dosyasını tamamen ve şereflice kapatırlar. İcraya düşmek ayıp değil, mal kaçırmak, borcu ödememek için binbir tombalak atmak ayıptır.
Damal’lı Sonali Ababay’ın hakkını almaya çalışmak ve şimdiden yiyecek, yakacak derdine düşürülen Sonali Ababay için Güven Toptaş’ın kapısındaki tezekleri haczetmek neden ayıptır, bu durum neden tahrik malzemesi yapılsın. Gariban sonali için borçlu Güven’in uhdesinde bulabildiği tezekleri haciz eden avukat neden paragöz olsun. Paragöz tokatçılara ve onların işbirlikçilerine denilir. Paragöz olmadıkları için mi Sonali’ye bir kuruş ödememişlerdir. Sonali’nin hakkını korumak ve savunmuş olmak beni utandırmaz, aksine gurur verir. Avukatlardan ancak kanunsuz iş yapanlar rahatsız olurlar. Hak aramak kutsal bir iştir.
İşimi yapmadığım için o yumruklu saldırıyı müvekkilim Sonali Ababay yapmış olsaydı ancak o zaman utanırdım. Sonali Ababay gibi gariban bir yoksulun hakkını almak için borçluların saldırısına uğramaktan utanmıyorum. Ne mutlu bana ki ben borçluları bu kadar kızdırabilmişim ve tüm geçmişteki baskı ve tehditlerine rağmen geri adım atmamışım.
Güven Toptaş’ın ve Yalçın Taştan’ın yönlendirdikleri Polis emeklisi olduğunu sonradan öğrendiğim ancak eskiden kendisini gardiyan olarak hatırladığım C. T. Mağdur Damal’lı bir anneyi tokatlamak yerine, Güven Toptaş’ın hangi sebepten dolayı alacaklı olduğu şüpheli olan İzmir 11. İcra Müdürlüğündeki 2010/10230 sayılı icra dosyasındaki borçluları tokatlasaydı o zaman tokatlayanın adı yiğit olurdu. Ama bu durumda tokatlayanın adı ne oluyor bu sıfatı kamuoyu bulup hak edenlere yakıştırmalıdır.
Kendilerine borçlu olanlara gücünün yetmeyeceğini düşündüğü için midir yoksa geçmişten gelen alışkanlığı sebebiylemidir ki malum zat korumasız anneleri tokatlayıp yumruk atmaktadır. Bu durumdan utanması gerekenlerin bu güne kadar haksızlık ettikleri kadınlar yerine, CHP İl başkanı Yalçın Taştan’dan alel acele basın yolu ile özür dilemeleri acaba neyin ve kimin etkisiyle ve hangi hesapla yapılmıştır.
Ben, meslek yaşamım boyunca ve mümkün olduğunca haksızların, dolandırıcıların, tecavüzcülerin karşısında olmaya özen gösterdim. Benimde kendime göre meslek ilkelerim vardır. Beni bu şekilde tehdit ve baskı yoluyla, Devlet bankalarından ya da gariban Damal’lılardan aldıklarını ödemekten kaçınan ve hileli yollara başvuranlar kesinlikle yıldıramazlar. Onların ne iftiraları nede başka şeyleri beni mesleğimden alıkoymaya yetmeyecektir. Ben gücümü halkımdan alıyorum. Saldırganların iddia ettiği gibi kurum ya da kişilerden medet bekleyecek karakterde olmadığımı iyi bilirler.
Bu bölgenin köylüsünün tek geçim kaynağının hayvancılık olduğunu bilen birisiyim. Benim mücadelem bu güne kadar hayvanlarını ellerinden ödemek niyeti olmadığı halde birer senet parçasıyla alıp götürenlere karşı mücadele etmektir. Televizyonlara çıkıp” hayvan üreticisini destekliyorum, sorunlarını biliyorum’’ demek ucuz kahramanlıktır. Gerçek kahramanlık Sonali gibi çaresiz bırakılan üreticilerin parasını haksızlardan söke söke almaktır. Her yıl Sonali gibi sayısızca üretici, uyanık tüccarlar tarafından tokatlanmaktadır. Bu gerçeği bilmeyenler lütfen Ardahan’la ilgili laf etmesinler.
Ardahan’da yaşayan ve her gün sayısızca insanımızla birebir konuşan birisi olarak yangın yerinin ortasındayım. Damal’lı Sonali gibi birçok hayvan üreticisinin uyanıklar tarafından düşürüldükleri çıkmazların acılarını yüreğimde hissediyorum. Sonali’nin hak mücadelesinde yanında olmaktan da onur duyuyorum. Bu hak mücadelesinde bir polis emeklisinden, bir kadını bir anneyi, kardeşi için yüreği yanan bir bacıyı kurtarmak için yediğim yumruktan kimse beni utandırmaya çalışmasın. Utanması gerekenler bu saldırıyı haklı göstermeye çalışanlar, kınamayanlar, mazeret bulmaya çalışanlar hatta gereğini gerektiği gibi yapmayanlardır.
Yukarıdaki bilgilerin kamuoyuna doğru bilgi vermek için yayınlanmasını istiyorum. Ayrıca CHP’nin gerçek ve inançlı üst düzey yöneticilerinin partililerinin yönlendirmesi ile kadına yönelik gerçekleştirilen bu menfur saldırının hesabını sormalarını, yine bu sorunu aylardan beri yakından bilen ve Sonali’nin defalarca yalvaran konuşmalarına muhatap olup ta, bu çağrıyı kulak ardı eden Ensar Öğüt’ün sorunun çözümü için neden yardımcı olmadığının hesabının da sorulması gerektiğine inanıyorum. Partiler birer kurumdur dolayısıyla her kademesindeki kişiler bananeci tavırla bu işten kaçamazlar.
Bir anne olan Melek E. ‘nın yabancı bir erkek tarafından uğradığı saldırının mazereti olamaz. Benim mesleğimden dolayı uğradığım bu saldırıyla ilgili olarak zaten Baro’m gereğini ziyadesiyle yapacaktır. Ancak Melek E. için uğradığı saldırı ile ilgili olarak ne yapılacağı daha önemlidir. Karakoldan elini kolunu sallayarak çıkanlar sadece haklı, dürüst olanlar olmalıdır.
Bu olaydan dolayı bana desteğini esirgemeyen başta eşim, çocuklarım ve akrabalarım ile geçmiş olsun dileği ileten tüm hemşerilerime, ayrıca güçlü bir destekle yanımda olan tüm avukat arkadaşlarıma kamuoyu huzurunda teşekkür ediyorum. Saygılarımla
Av. Müzeyyen ÇİFTÇİ YOLAÇAN
ÇILDIR
15 Temmuz 2010 - 14:17
Av. Müzeyyen Çiftçi Yolaçan'dan CHP il Başkanı Yalçın Taştan ve Ensar Öğüt ile ilgili şok açıklama!
Ardahan'ın en etkili avukatlarından Av. Müzeyyen Çiftçi Yolaçan, müvekkilinin hakkını korumak için başlatmış olduğu hukuk mücadelesinde yaşadığı sıkıntı ve kamuoyunun doğru bilinçlenmesi için basın açıklaması yaptı.
ÇILDIR
15 Temmuz 2010 - 14:17