HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Van Milletvekili Murat Sarısaç, ağrı milletvekili dilan dirayet taşdemir ve PM Üyesi Vedat Yıldız, ‘Demokrasi Buluşması’ kapsamında Ardahan’a geldi.
Buluşma kapsamında hdp İl Başkanlığında partilerle bir araya gelen hdp adana milletvekili tülay hatimoğulları ile PM Üyesi Vedat Yıldız, partilerinin kapatılmasını engellemek için her ilde çalışmalar yapmak üzere ülke genelinde karış karış gezdiklerini söyledi.
HDP’nin Ardahan’da gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Buluşması’na HDP 25. Dönem Milletvekili Dr. Taşkın Aktaş, HDP Ardahan İl başkanı Av. Yaşar Kaya, HDP eski İl başkanı Ergün Koç, HDP Göle, Damal ve Merkez İlçe Örgütleri ile partililer katıldı.
HDP’nin Ardahan’da gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan HDP Ardahan İl Başkanı Av. Yaşar Kaya, “Bütün zorluklara, baskılara ve tutuklamalara rağmen yine bir aradayız. Biz haklı bir davanın sahipleriyiz. Bizim Türkiye halklarına sözümüz var. Kardeşçe huzur, barış, sevgi, saygı ve adaletin olduğu bir ortama halklarımızı kavuşturacağız” dedi.
Ardahan İl binasında basın açıklaması gerçekleştiren HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ile PM Üyesi Vedat Yıldız, daha sonra HDP il başkanları Av. Yaşar Kaya, HDP İl Eş Başkanı Leyla Güzel ve partililerin katılımıyla Ardahan ve Göle’de esnafları ziyaret ettiler.
Parti binasında gazetecilere açıklamada bulunan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, İzmir’de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen saldırı sonucu hayatını kaybeden Deniz Poyraz’ı andı.
Hatimoğulları açıklamasında HDP’ye, demokrasi güçlerine, Kürt halkına, farklı inançlara, işçilere, emekçilere, kadınlara, doğa ve insan hakları savunucularına yönelik, bugüne kadar Türkiye’de eşine az rastlanmış bir baskı döneminden geçildiğini dile getirdi.
HDP’nin kapatılması konusunda attıkları ve atacakları adımların daha güçlü olacağını da belirten HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları; “HDP bir tabela değildir. HDP bir fikriyattır. HDP’yi kapatmak o kadar kolay değildir. Biz kolay olmayacağını da onlara göstereceğiz. Kapanan en fazla bir tabela olabilir. Ama HDP’nin bu fikriyatı Ortada doğu coğrafyasını ve bütün Türkiye’yi özgürleştirene kadar bu fikriyat ve mücadele devam edecektir” dedi.
Kobani davası ile birlikte HDP’yi kapatma sürecinin de devam ettiğini hatırlatan Tülay Hatimoğulları; “İşte bu baskı döneminde bizler bir yandan HDP’nin kapatılma davası ile Kobani davası devam ederken, bir yandan da İzmir gibi saldırılar partimizin peşini bırakmıyor. Bir yandan da gözaltılar ve tutuklamalar devam ediyor. Öte yandan Türkiye'de devam eden sorunları bizler HDP olarak hep birlikte ele almayı, artan yoksulluğu, Türkiye'de yaşanan haksızlıkları, adaletsizliklerin ve bunların birbirine etkilerini, bunların birbiriyle bağlarını güçlü bir şekilde görerek, özellikle son iki aylık süreç içerisinde yoğunlaştırılmış bir programa karar verdik" diye konuştu.
Türkiye'nin dört bir yanında eş genel başkanları, genel başkan yardımcılarının, MYK ve PM üyeleri ile birlikte 2 aylık süre zarfında Türkiye'deki bütün şehirleri karış karış dolaştıklarını belirten HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Partililerimiz ile halklarımızla buluşarak, aslında Türkiye'de yaşanan bütün bu sorunlar bağlamında hep beraber nasıl çözüm önerileri geliştirebileceğimizi konuşmak istiyoruz. Elbette bu süreçte partimize yönelik bu saldırılar karşısında, parti teşkilatlarımızı da her yerde nasıl daha fazla bilgilendirebiliriz diye yol yöntemlerini de değerli halkımızın görüş ve önerileri çerçevesinde varsa eksikliklerimiz hep beraber tamamlamak bunlar üzerinde görüş ve önerilerimizi de paylaşacağız.
Şu anda yapılan anketlere göre, en kapsamlı şekilde ön plana çıkan sorunlar bağlamında eminim bu salonda bulunan her insan gibi kendi evinde ve kendi hanesinde yaşadığı ve dışarıya çıktığımızda esnafla yaptığımız görüşmelerde, işçi ile çiftçi ile yaptığımız görüşmelerde ve buluşmalarda en fazla ön plana çıkan yaşanan ve gittikçe derinleşen açlık ve yoksulluktur.
Yaşanan bu açlık ve yoksulluk elbette bütün dünyada en önemli problemken, pandemi koşullarının da bizler dayatmış olduğu sorunlar ağı içerisinde sorunların çok daha derinleştiğini hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Bugün eğer şanslı iseniz asgari ücret alan insanların aldıkları ücretin kendilerine yetmediğini görüyoruz. Özellik Ardahan ve Kars’ta olduğu gibi çiftçi ve hayvan yetiştiricileri, oluşan kuraklık ve kıtlıktan dolayı perişan durumdadır. Bu sorunlarda birisi de partimizin sıklıkla ifade ettiği ekolojik ve iklim krizidir. Bu ülkede çok ciddi bir susuzluk yaşanıyor ve sorudan çiftçilere ciddi biçimde etkiliyor. Açlık ve yoksullukla daha fazla karşı karşıya kalıyoruz.
Türkiye’de yaşayan bütün hakların kaderi bir birine bağlıdır. ‘Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesi’ demek, İzmir’de veya İstanbul’da yaşayan bir emekçinin ekmeğinin daha fazla küçülmesinin önüne geçilmesidir. Artan insan hakları ihlallerinin, demokrasinin kırıntısının dahi artık bahsedemediğimiz bir dönemde demokratikleşmenin önünün açılmasının anlamını taşıyacaktır ki; bu bütün Türkiye haklarına hatta bölge halkları için oldukça önemli olacaktır.
Biz bugün Ardahan’dayız, Ardahan’da Kürt, Türk, Türkmen, Terekeme, Azeri, Yerli ve Malakanı hep birlikte bir arada yaşamaktadır. Bu halkların bir arada yaşama ve zengin kültürün bu coğrafyada bir arada yaşamasını engellemek için kendi yaşadığımız coğrafyadan Antakyalı biri olarak biliyorum. Karanlık güçler, bu düzen, bu sistem asla ve asla halkların barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını istemez. Her fırsatta bunun içerisinde nifak tohumları ekmek isterler. Her fırsatta küçük bir barış ve kardeşlik elini bir birimize uzattığımız zaman bunu engellemek isterler, daha büyük provokasyonlar yaparlar. Yani adı üzerinde Halkların Demokratik bir zeminde bir arada yaşayabileceği bir ülkeyi ve coğrafyayı tesis etmeyi, birincil hedefi olarak belirlemiş olan bir siyasi partiyiz.
Her kesimden insanlar, İzmir’de partimize yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz için gözyaşı döktü. Gerçekten acısı olan insanların tam da bir araya gelme zamanıdır. O yüzden bizler diyoruz ki tam da bu dönem demokrasi zemininde, demokratik bir Cumhuriyeti inşa etme zemininde adımlar atabiliriz. Buradan Ardahan hakların mozaiği olan bir kentten Türkiye’ye seslenmek istiyoruz. Demokrasi ittifakını güçlendirelim, Demokrasi mücadelesini hep beraber verelim. Bu Türkünde, Kürdün de, Arabın da, Lazın da, Azerinin de, Çerkezin de kurtuluşun yolu Demokratik bir Cumhuriyetten geçer. Bütün ezilen ve sömürülenlerin, farklı inançlar ve kesimlerin kurtuluşun bu yoldan geçtiğini bizler biliyoruz ve bizler bu yönde mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Buluşma kapsamında hdp İl Başkanlığında partilerle bir araya gelen hdp adana milletvekili tülay hatimoğulları ile PM Üyesi Vedat Yıldız, partilerinin kapatılmasını engellemek için her ilde çalışmalar yapmak üzere ülke genelinde karış karış gezdiklerini söyledi.
HDP’nin Ardahan’da gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Buluşması’na HDP 25. Dönem Milletvekili Dr. Taşkın Aktaş, HDP Ardahan İl başkanı Av. Yaşar Kaya, HDP eski İl başkanı Ergün Koç, HDP Göle, Damal ve Merkez İlçe Örgütleri ile partililer katıldı.
HDP’nin Ardahan’da gerçekleştirdiği ‘Demokrasi Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan HDP Ardahan İl Başkanı Av. Yaşar Kaya, “Bütün zorluklara, baskılara ve tutuklamalara rağmen yine bir aradayız. Biz haklı bir davanın sahipleriyiz. Bizim Türkiye halklarına sözümüz var. Kardeşçe huzur, barış, sevgi, saygı ve adaletin olduğu bir ortama halklarımızı kavuşturacağız” dedi.
Ardahan İl binasında basın açıklaması gerçekleştiren HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ile PM Üyesi Vedat Yıldız, daha sonra HDP il başkanları Av. Yaşar Kaya, HDP İl Eş Başkanı Leyla Güzel ve partililerin katılımıyla Ardahan ve Göle’de esnafları ziyaret ettiler.
Parti binasında gazetecilere açıklamada bulunan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, İzmir’de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen saldırı sonucu hayatını kaybeden Deniz Poyraz’ı andı.
Hatimoğulları açıklamasında HDP’ye, demokrasi güçlerine, Kürt halkına, farklı inançlara, işçilere, emekçilere, kadınlara, doğa ve insan hakları savunucularına yönelik, bugüne kadar Türkiye’de eşine az rastlanmış bir baskı döneminden geçildiğini dile getirdi.
HDP’nin kapatılması konusunda attıkları ve atacakları adımların daha güçlü olacağını da belirten HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları; “HDP bir tabela değildir. HDP bir fikriyattır. HDP’yi kapatmak o kadar kolay değildir. Biz kolay olmayacağını da onlara göstereceğiz. Kapanan en fazla bir tabela olabilir. Ama HDP’nin bu fikriyatı Ortada doğu coğrafyasını ve bütün Türkiye’yi özgürleştirene kadar bu fikriyat ve mücadele devam edecektir” dedi.
Kobani davası ile birlikte HDP’yi kapatma sürecinin de devam ettiğini hatırlatan Tülay Hatimoğulları; “İşte bu baskı döneminde bizler bir yandan HDP’nin kapatılma davası ile Kobani davası devam ederken, bir yandan da İzmir gibi saldırılar partimizin peşini bırakmıyor. Bir yandan da gözaltılar ve tutuklamalar devam ediyor. Öte yandan Türkiye'de devam eden sorunları bizler HDP olarak hep birlikte ele almayı, artan yoksulluğu, Türkiye'de yaşanan haksızlıkları, adaletsizliklerin ve bunların birbirine etkilerini, bunların birbiriyle bağlarını güçlü bir şekilde görerek, özellikle son iki aylık süreç içerisinde yoğunlaştırılmış bir programa karar verdik" diye konuştu.
Türkiye'nin dört bir yanında eş genel başkanları, genel başkan yardımcılarının, MYK ve PM üyeleri ile birlikte 2 aylık süre zarfında Türkiye'deki bütün şehirleri karış karış dolaştıklarını belirten HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Partililerimiz ile halklarımızla buluşarak, aslında Türkiye'de yaşanan bütün bu sorunlar bağlamında hep beraber nasıl çözüm önerileri geliştirebileceğimizi konuşmak istiyoruz. Elbette bu süreçte partimize yönelik bu saldırılar karşısında, parti teşkilatlarımızı da her yerde nasıl daha fazla bilgilendirebiliriz diye yol yöntemlerini de değerli halkımızın görüş ve önerileri çerçevesinde varsa eksikliklerimiz hep beraber tamamlamak bunlar üzerinde görüş ve önerilerimizi de paylaşacağız.
Şu anda yapılan anketlere göre, en kapsamlı şekilde ön plana çıkan sorunlar bağlamında eminim bu salonda bulunan her insan gibi kendi evinde ve kendi hanesinde yaşadığı ve dışarıya çıktığımızda esnafla yaptığımız görüşmelerde, işçi ile çiftçi ile yaptığımız görüşmelerde ve buluşmalarda en fazla ön plana çıkan yaşanan ve gittikçe derinleşen açlık ve yoksulluktur.
Yaşanan bu açlık ve yoksulluk elbette bütün dünyada en önemli problemken, pandemi koşullarının da bizler dayatmış olduğu sorunlar ağı içerisinde sorunların çok daha derinleştiğini hep birlikte yaşayarak görüyoruz. Bugün eğer şanslı iseniz asgari ücret alan insanların aldıkları ücretin kendilerine yetmediğini görüyoruz. Özellik Ardahan ve Kars’ta olduğu gibi çiftçi ve hayvan yetiştiricileri, oluşan kuraklık ve kıtlıktan dolayı perişan durumdadır. Bu sorunlarda birisi de partimizin sıklıkla ifade ettiği ekolojik ve iklim krizidir. Bu ülkede çok ciddi bir susuzluk yaşanıyor ve sorudan çiftçilere ciddi biçimde etkiliyor. Açlık ve yoksullukla daha fazla karşı karşıya kalıyoruz.
Türkiye’de yaşayan bütün hakların kaderi bir birine bağlıdır. ‘Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesi’ demek, İzmir’de veya İstanbul’da yaşayan bir emekçinin ekmeğinin daha fazla küçülmesinin önüne geçilmesidir. Artan insan hakları ihlallerinin, demokrasinin kırıntısının dahi artık bahsedemediğimiz bir dönemde demokratikleşmenin önünün açılmasının anlamını taşıyacaktır ki; bu bütün Türkiye haklarına hatta bölge halkları için oldukça önemli olacaktır.
Biz bugün Ardahan’dayız, Ardahan’da Kürt, Türk, Türkmen, Terekeme, Azeri, Yerli ve Malakanı hep birlikte bir arada yaşamaktadır. Bu halkların bir arada yaşama ve zengin kültürün bu coğrafyada bir arada yaşamasını engellemek için kendi yaşadığımız coğrafyadan Antakyalı biri olarak biliyorum. Karanlık güçler, bu düzen, bu sistem asla ve asla halkların barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını istemez. Her fırsatta bunun içerisinde nifak tohumları ekmek isterler. Her fırsatta küçük bir barış ve kardeşlik elini bir birimize uzattığımız zaman bunu engellemek isterler, daha büyük provokasyonlar yaparlar. Yani adı üzerinde Halkların Demokratik bir zeminde bir arada yaşayabileceği bir ülkeyi ve coğrafyayı tesis etmeyi, birincil hedefi olarak belirlemiş olan bir siyasi partiyiz.
Her kesimden insanlar, İzmir’de partimize yönelik saldırıda katledilen Deniz Poyraz için gözyaşı döktü. Gerçekten acısı olan insanların tam da bir araya gelme zamanıdır. O yüzden bizler diyoruz ki tam da bu dönem demokrasi zemininde, demokratik bir Cumhuriyeti inşa etme zemininde adımlar atabiliriz. Buradan Ardahan hakların mozaiği olan bir kentten Türkiye’ye seslenmek istiyoruz. Demokrasi ittifakını güçlendirelim, Demokrasi mücadelesini hep beraber verelim. Bu Türkünde, Kürdün de, Arabın da, Lazın da, Azerinin de, Çerkezin de kurtuluşun yolu Demokratik bir Cumhuriyetten geçer. Bütün ezilen ve sömürülenlerin, farklı inançlar ve kesimlerin kurtuluşun bu yoldan geçtiğini bizler biliyoruz ve bizler bu yönde mücadelemizi sürdüreceğiz.”