İstanbul’da ikamet eden ancak sürekli Ardahan ile bölge sorunlarına zaman ayıran ve ilgilenen, CHP tabanının yakından tanıdığı isim olan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Deniz Aydemir, 2019’da CHP’den Milletvekili aday adayı olacağını ve bölgenin kurtuluşu için yapılması gereken plan ve projeleri açıkladı.
Ardahan’ın gelecekle ilgili stratejik planlamaları neler olmalı? İlçeleri kısaca özetleyebilir misiniz?
Ardahan; bulunduğu coğrafyanın jeopolitik durumu ve iklimi açısından gelecek planlarını üç şey üzerine kurmalıdır. Doğru tarım, sınır ticareti ve küçük (bacasız) sanayi. İlçeleri tek tek ele alırsak;
Göle’de tarım alanlarının tam ve verimli kullanılması, endüstriyel ürünlere yönelme, seracılık ve süt ürünleri üzerine kamu destekli yeni yatırımlar ve projeler geliştirilmeli özellikle süt ve tahıl ürünlerinde kooperatifleşme, markalaşma ve ambalajlı ürün ile dış pazara açılma çalışmaları yapılmalıdır.
Çıldır’da; gölü de içine alan turizm faaliyeti bu güne kadar yapılan güzel çalışmalar artırılarak devam ettirilmeli; tarım da kooperatifleşme ve sınır ticaretinde katma değer üretecek malların ticareti artırılmalıdır. Tarımda özellikle kooperatifleşme, ambalajlı ürün üretimi ve markalaşmayı şehrin geleceği açısından en önemli hamle olarak görüyorum. Ardahan’ın bütün ilçelerinde öncelikli olarak yapılması gereken budur.
Hanak’ta belediyenin turizme yönelik çok değerli projeleri olduğunu biliyorum, bunlar hayata geçirilmeli ve yeni projelerle desteklenmelidir. İç göçün durdurulması için bacasız küçük sanayi işletmelerinin bölge de üretim yapmaları teşvik edilmeli, bölge de eğitim olanaklarının ve eğitimin kalitesinin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Ardahan merkez köyleri ve Hanak ile Çıldır ilçelerinin merkez mahalleleri ile merkeze yakın köylerinde seracılık teşvik edilmeli Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetleri ile İran’a dış satım için çalışmalar yapılmalıdır. Damal ilçesinin tarım ve turizm üzerine gelişmesini teşvik etmek, ilçe merkezlerinde üç yıldız ve üzeri oteller kurdurtmak bölgeye ciddi katkı sağlayabilir.
Üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri de Arıcılık. Ardahan’ın balı, dünya da şeker oranı en düşük ballardan bir tanesi. Bunun daha iyi pazarlanması için projeler geliştirilebilir. Ayrıca bal üretiminde verimin artırılmasıyla ilgili arıcılığın yapıldığı bölgelerde onunla birlikte çiçekçilikte yapılabilir. Birçok ülke de arıcılık ve çiçekçilik bir arada yapılmaktadır. Böylece arının daha kısa mesafede çiçeğe ulaşması sağlanıp verimin iki üç kat arttırılması mümkün olmaktadır. Hem arıcılar, atıl zamanlarında çiçek üretimi de yaparak ikinci bir üretim ve gelir de sağlamış oluyorlar.
Ardahan ve ilçelerde üretilen ürünler yeterince pazarlanıyor mu?
Türk tarımı, büyük çiftlikler ya da ya da profesyonel tarımcılık şirketlerinden çok, küçük çiftçiler üzerine kurulu. Bu da markalaşma ve ambalajlı ürün üretmenin önündeki en önemli engellerden biri. Bunu aşmanın en iyi yolu köylünün yani küçük çiftçinin ürettiği ürünü toplayıp, işleyip raf ömrünü uzatacak, ambalajlayacak ve markalaştırıp pazara sürecek bir örgülü yapının kurulması yani kooperatifleşmenin gerçekleşmesidir. Elimizde “Torku” gibi başarılı bir örnek var. Torku örneği iyice incelenmeli, Ardahan gibi tarım şehirlerinde mutlaka tatbik edilmelidir. Ardahan’da üretilen ürünlerin pazarlanması genelde bölge esnafının çabaları ile yapılmakta ve bence hak ettiği seviye de değildir.
Ardahan’la ilgili planlamalarınız nelerdir? Yerel ve genel seçimler öncesi neler düşünüyorsunuz?
26.dönemde Ardahan’dan milletvekili aday adaylığı başvurusu yaptım ve bu yönde çalışmalar yürüttüm. 2019 yılında yapılması planlanan seçimlerde de yine aday adayı olmayı düşünüyorum. Bunun için bölgeyle ilişkilerimi artırarak sürdürüyorum. Benim Ardahan için ve bu ülke için hayallerim var ve bu hayalleri gerçekleştirmek için milletvekili olmak istiyorum. Bunun için de çalışmaya devam edeceğim.
Siz milletvekili olsaydınız Ardahan’a neler yapardınız?
Ardahan milletvekillerinin öncelikle birbirleriyle barışık olması ve koordineli çalışması, parti ayrımı gözetmeden öncelikli olarak Ardahan’ın menfaatlerini düşünmesi, sivil toplum kuruluşlarıyla iç içe olması gerekir. Şehrin sorunlarının tespiti için bürokratlarla, siyasi parti temsilcileriyle, halkla sık sık bir araya gelmeli, bu sorunların aşılması ve şehrin gelişmesi için koordineli olarak çalışmak gerekir. Ben yeni dönemde vekil olursam öyle yapacağım.
Ardahan’ın en büyük sorunu nedir?
Ardahan’ın bir çok sorunu var, hangisi daha önemli diye sınıflandırmak zor. Ama insanın yaratılışındaki ilkel iki unsurdan biri olan beslenme, yani ekonomi birinci öncelik olabilir. İkinci olarak da bir türlü önü alınamayan göç.
Eğitim ve kalkınma adına vizyon projeleriniz nelerdir?
Ardahan Üniversitesi önceki rektör Sayın Ramazan Korkmaz döneminde ciddi atılımlar gerçekleştirdi. Bu atılımların sürdürülmesi, fakülte sayısının artırılası ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Değişen dünyada otomasyon 4.0 ile kuantum bilgisayarların, yapay zekaya sahip robotların üretildiği, bunların topluma karışmasının tartışıldığı bir çağda, bizim de eğitim sistemimiz içinde bunlara daha fazla yer vermeli, ülkemizi ve çocuklarımızı bu geleceğe hazırlamalıyız. Kalkınma ancak ve ancak değişen dünya ya ayak uydurmakla ve özgün bir yapı ile mümkündür.
Yerel yönetimlerin yaptığı projeleri yeterli buluyor musunuz?
Yerel yönetimleri; ilçe belediyeleri ve Ardahan Belediyesi’ni ayrı ayrı irdelemek lazım. İlçe belediyelerinin kısıtlı bütçeleri ile yapmaya çalıştıkları ciddi çalışmaları var. Özellikle çalışmalarını yakından takip ettiğim Hanak belediyesinin çok ciddi ve başarılı çalışmaları var ve bunların maliyetlerini de belediye bütçesi yerine çoğunlukla “Kalkınma Ajans”larından karşılıyor. Ardahan belediyesinin çalışmaları ile ilgili son zamanlarda olumlu şeyler yerine, daha çok tartışma yaratan projelerini duyuyorum.
Ardahan sizin için neyi ifade ediyor?
Ben de ki Ardahan’ı şöyle ifade etmek isterim. Hani bir söz vardır “insan en son nerede mutlu olduysa, başını hep o yana çevirirmiş” diye. İşte Ardahan benim için orası. Hep eksik kalan yanımız, hep yaşamak istediğim yer, her dinlediğim türkü de “efkâr”ı oluşturan özlem.
İstanbul’da yaşıyorsunuz ama gözünüz hep Ardahan’ın üstünde, niçin?
Dediğim gibi Ardahan bizim hep eksik kalan yanımız, eksik kalan yaşamışlığımız, olmamış duygularımız Ardahan. Bir mühendis çocuk anlatıyordu, Avrupa’da bir toplantıya Finlandiya’yı temsilen gitmiş ama Türkiye’nin savunmasını yaparken bulmuş kendini. Ardahan da bende öyle, nerede ne için olursam olalım öncelikle aklımızda Ardahan oluyor. Burası bizim Sıla’mız. Burası bizim doğduğumuz toprak. Sadakatimiz burada.
CHP’nin Ardahan’da örgütsel anlamda çalışmalarını beğeniyor musunuz?
CHP’nin genel anlamda örgütlerinde bir yorgunluk var. Bu her yerde göze çarpıyor. Ama ülkenin geldiği noktada Cumhuriyet ve değerleri ile ülkenin bekasının tehlike de olduğunun farkında. O yüzden herkes elinden gelen katkıyı sunmaya çalışıyor. Ardahan’da hem Milletvekili Aday Adayı olduğum dönemde hem de referandumda Sayın Fikri Sağlar ile birlikte heyet olarak gelip çalışma yaptığımız dönemde, tanıştığım, birlikte çalışma yaptığım, yol yürüdüğüm, gerek İl başkanı Sayın Taştan, gerek İlçe başkanları ve yöneticileri olsun, çok değerli, donanımlı ve toplumda yeri olan insanlar. Bölge şartlarında kısıtlı imkânlarla ellerinden gelen özveriyi gösteriyorlar.
CHP’nin Kürtlere bakış açısı nedir?
CHP, sol değerlere sahip bir parti olarak ülke insanını etnik kökenleri ya da dini inançlarıyla sınıflandırarak bir politika yürütmüyor. Bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes için, eşit, adil, çağdaş bir toplum kurulması yönünde politikalarımız var. Ama soru Kürt sorununa bakışı nasıl şeklindeyse onu şöyle izah edebilirim. CHP bu ülkenin kurucu partisi olarak, ülkenin bölünmez bütünlüğü savunmakla beraber, özellikle ülkenin güneydoğusunda yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın tarihsel ve kültürel değerlerinin yaşatılmasından yanadır. Bölge de ki terör sorununu bölge insanının aidiyet duygusunu güçlendirerek, barışçıl yollardan çözümlenmesi, bölgedeki eğitim ve işsizlik sorununun ivedilikle halledilmesi CHP’nin önceliğidir.
Orhan Atalay, Ensar Öğüt ve Öztürk Yılmaz Ardahan’ın sorunlarıyla ne kadar ilgilendi?
Bu soruya cevap vermem çok yakışık almaz. Hepsi kendilerine göre şehrimizi ellerinden geldiğince temsil etmeye çalışıyorlar. Ama Ensar Öğüt’ün renkli kişiliğini ve bazen biraz abartılı da olsa şehrin sorunlarını ülke gündemine taşımadaki başarısını dile getirmek lazım.
Ardahan CHP’de bir iç kavga ya da hesaplaşma var mıdır?
Örgüt tabanından gelmeyen, CHP’nin kültürünü, iç dinamiklerini bilmeyen bir Milletvekilimiz var. Ve maalesef örgütle pek barışık olduğunu söyleyemeyiz.
Göçü önlemek ya da göçü tersine çevirmek için insanları Ardahan’da tutacak ve istihdam edilecek hangi projelere ve yatırımlara ihtiyaç vardır?
Yukarıda da belirttiğim gibi, bacasız sanayi, endüstriyel tarım, seracılık, arıcılık ve yayla turizm ile ilgili gerekli yatırımlar ve yönlendirmeler yapıla bilirse, iyi okullar açılıp eğitimin kalitesi yükseltilebilir ise göçü durdurmak hatta geriye çevirmek mümkün olacaktır.
Deniz Aydemir’i tanıyalım!
1977 Ardahan doğumluyum. Ortaokul birinci sınıfa kadar Ardahan’da eğitim aldım. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat bölümü mezunuyum. Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik meslek ruhsatı sahibiyim ve Pendik’te 10 kişinin istihdam edildiği bir Mali Müşavirlik ofisim var. Aynı zamanda yapı müteahhitliği işi yapan bir de şirketimiz var. Evliyim, bir oğlum ve bir kızım var. 22 yıllık CHP üyesiyim, partinin birçok kademesinde görev aldım. İşletme MBA üzerine ABD Havai’de bulunan Aston American Üniversitesinde Doktor’a yapıyorum.
ARDAHAN
06 Kasım 2017 - 22:07
Güncelleme: 06 Kasım 2017 - 22:18
Aydemir, Ardahan ve Bölgeyi özetledi, ince mesajlar verdi
Ekonomik sorunlara yönelik yaptığı çıkışlarıyla bilinen, özgürlükçü bir misyona sahip olan hemşerimiz 26. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi Ardahan Milletvekili aday adayı Deniz Aydemir, Ardahan Haber Gazetesine özel açıklamalarda bulundu.
ARDAHAN
06 Kasım 2017 - 22:07
Güncelleme: 06 Kasım 2017 - 22:18
Yolun açık olsun kardeşim sonuna kadar yanındayım